Havza Haber Ajansı’nın Tesnim’den naklettiği habere göre Ayetullah Muhsin Eraki, İslam dünyasındaki bazı büyük taklit mercilerinin Amerika ve Siyonist rejimin İnkılap Rehberi’ne yönelik tehditlerine karşı yayımladıkları son fetvalar hakkında şunları söyledi:
“Her şeyden önce şunu belirtmeliyim ki işgalci Siyonist rejim zaten başlı başına ‘muharip bir varlıktır’; yani Gazze’ye karşı bu cinayetleri işlememiş olsaydı bile bu rejimin varlığı tam anlamıyla ‘muharip kâfir’ statüsündedir.”
Ayetullah Eraki açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Muharip kâfir demek; 'ne canı, ne malı, ne de herhangi bir hakkı korunmaya değerdir' demektir. Ona karşı tüm imkânlarla savaşmak farzdır ve bu konuda azami çaba gösterilmelidir.”
Ayetullah Eraki, Siyonist rejimin İran’a karşı yürüttüğü savaşın Amerika tarafından planlandığını ve uygulandığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Amerika Birleşik Devletleri ve başkanı yayımlanan son fetvalara göre tüm Müslümanlar nezdinde ‘muharip kâfir devlet’ olarak tanımlanmıştır. Bu da demektir ki onların malı ve canı bize helâldir. Amerika hükümetine bağlı olanların canı da aynıdır. Ancak kendilerini Trump ve Amerika yönetimiyle ilişkili görmeyenler için durum farklıdır.”
Ayetullah Eraki sözlerini şöyle sürdürdü:
“Trump’a destek veren, onun ordusunu ya da şahsını destekleyen, savaş kararlarını onaylayan herkes aynı hükme tabidir.”
Son olarak Ayetullah Eraki İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Trump ve Netanyahu’ya açıkça destek veren devletleri de zikrederek şöyle dedi:
“Bu rejimler de kâfir-i harbîdir. Siyonist rejimin işlediği cinayetler karşısında tavırlarını netleştirmelidirler. Aksi takdirde Amerika ile aynı hükme tabi olurlar.”
Ayetullah Eraki, Siyonist rejim ve Trump tarafından İran İslam Cumhuriyeti Rehberi’nin tehdit edilmesine değinerek şöyle dedi:
“Rehber-i Muazzam’ın tehdit edilmesi İslam dünyasına karşı savaş ilanının yeni bir aşamasıdır. Başka bir ifadeyle bu tehdit sadece bir ülkeye değil İslam ümmetinin tamamına savaş ilanıdır.”
Ayetullah Eraki sözlerine şöyle devam etti:
“İnkılap Rehberi’ne yönelik tehdit sadece bir kişiye, bir gruba ya da tek bir devlete yönelik bir tehdit değildir; bu, tüm İslam ümmetine ve bütün ülkelere yönelmiş bir tehdittir. Çünkü Rehber, bu çadırın direğidir; direğin hedef alınması bütün çadırın hedef alınması demektir. Dolayısıyla Rehber’i tehdit etmek bütün İslam ümmetini, hatta yeryüzünde İslam dininin varlığını tehdit etmektir.”
Uzmanlar Meclisi üyesi olan Ayetullah Eraki ardından şu önemli açıklamayı da yaptı:
“Yalnızca İnkılap Rehberi’nin tehdit edilmesi bile Trump, Netanyahu ve Amerika için ‘muharib’ (İslam’a karşı fiilen savaşta olan düşman) hükmünü sabit kılar. Bu tehdidi bertaraf etmek kesin ve zorunlu bir görevdir. Bu da şu anlama gelir: Biz, tehdit gerçekleşene kadar beklemek zorunda değiliz. Düşman, ordusunu hazırlayıp seferber etmiş ve daha önce de saldırıya geçmişse bu tehdit fiilen başlamış demektir ve ona pişmanlık verici bir cevap verilmelidir.”
Ayetullah Eraki şöyle devam etti:
“Büyük taklit mercilerinin, Rehber’i tehdit edenlerin ‘muharib’ olduklarına dair verdikleri fetvaları destekliyorum ve ilan ediyorum ki hepimizin canı İnkılap Rehberi yoluna feda olsun. Bütün Müslümanlar, İslam dinini ve İslam dünyasının bütünlüğünü savunmak için harekete geçmelidir. Rehber’i tehdit eden düşmana karşı onun siyasi, ekonomik, medya ve askerî çıkarlarına yönelik etkili adımlar atılmalı ve bu düşman pişman edilmelidir.”
Ayetullah Eraki sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Düşman, bir İslam ülkesine saldırmış ve Müslümanların rehberini tehdit etmiştir. Bu durumda savunma için fetvaya gerek yoktur. Ancak yayımlanan fetvalarla her şey daha da netleşmiştir. İnkılap Rehberi’ni tehdit edenlere karşı dünyanın her yerinde topyekûn harekete geçmek gerekir.”
Kum İlim Havzası Müderrisler Cemiyeti Başkanlık Kurulu Üyesi Ayetullah Muhsin Eraki şu açıklamalarda bulundu:
“Trump’ın, Netanyahu’nun ve Amerikan ordusu ile Siyonist rejim ordusu üyelerinin öldürülmesinin büyük bir sevabı vardır. Dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir Müslüman eğer Amerikalılara ya da Siyonistlere zarar verebilirse, İslam’ın özüne sahip çıkmış olur. Bu, onların açık ve bireysel bir farz görevidir. Kur’an’ın emrine göre cennet, onlar için vacip olur.”
Ayetullah Eraki sözlerine şöyle devam etti:
“Trump, Netanyahu ve onların işbirlikçileri tarafından İslam’a, Müslümanlara ve Resulullah’a karşı başlatılan bu zoraki savaş; aslında bizimle değil doğrudan Resulullah, Kur’an, İslam ve Allah ile yapılmış bir savaştır. Bize saldırmalarının nedeni bizim bu yolda yürümemiz, İslam’a ve Allah’ın dinine destek olmamızdır. Yoksa bizimle şahsî bir düşmanlıkları yok. Bu, fıkhın en açık hükümlerinden biridir; ayrıca İslamî hükümlerin en temel kabullerindendir ve bir müçtehit fetvasına bile ihtiyaç duyulmaz. Herkes –ister erkek olsun ister kadın, ister yaşlı olsun ister genç– nerede bulunuyorsa savunma yapmakla yükümlüdür.”
Ayetullah Eraki, Ayetullah Sistanî’nin yayımladığı bildirgeyle ilgili bir soruya ise şu cevabı verdi:
“Ayetullah Sistanî fetvasında Amerika’ya açık ve ciddi bir uyarı yapmıştır. O fetvada dile getirilenler benim ya da herhangi bir kişinin görüşü değil; doğrudan İslam’ın hükmüdür.”
Devamında şöyle dedi:
“Batı Asya’da ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan, bu İslamî hükmü uygulamaya hazırdır. Bu da Amerika ve onun destekçileri için çok açık bir uyarıdır.”
Sözlerinin sonunda Ayetullah Eraki şunları vurguladı:
“Büyük taklit mercileri ve İslam dünyasındaki birçok müçtehidin son fetvaları, yüz milyonlarca Müslümana hitaben yayımlanmıştır. Bu, Amerika’ya ve Siyonist rejime yönelik açık bir mesajdır: Tüm çıkarlarınız tehdit altındadır. Şunu bilmelisiniz ki İslam İnkılabı Rehberi'ni tehdit etmek, yaklaşık bir milyar Müslümana savaş ilan etmek demektir.”
yorumunuz