Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre dijital çağda bilim, iletişim ve din tebliği arasındaki sınırlar değişmiştir. Yapay zeka, en önemli teknolojik başarılarından biri olarak artık içerik üretiminde ve dini mesajların iletiminde belirleyici bir rol oynamaktadır. Ancak yine de geleneksel vaazın hala etkili olup olmadığı sorusu gündeme gelmektedir.
Bu konuyla ilgili olarak Kum Üniversitesi Rektörü Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Ahmed Hüseyin Şerifi ile bir röportaj yaptık ve detayları aşağıda sunulmaktadır:
Son yıllarda yapay zeka dijital alanda belirleyici bir olgu haline gelmiştir. Sizce bu teknolojinin din tebliği alanına girişi ne tür bir etki yaratabilir?
Gerçek şu ki yapay zeka toplumun tanınması ve muhatapların davranışlarının analizinde büyük bir dönüşüm yaratmıştır. Geçmişte halkın düşüncelerini anlamak için anketler ve yüz yüze görüşmeler gibi araçlar kullanıyorduk; ancak bugün toplumun tanınmasında en şeffaf ve doğru kaynak yapay zeka analizi ve dijital verilerden elde edilen verilerdir.
Örneğin havzanın din tebliği merkezi, internet kullanıcılarının davranışlarını, arama motorlarını ve sosyal medya platformlarını inceleyerek her bölgedeki insanın zihinsel alanı ve ihtiyaçları hakkında derin bir anlayışa ulaşabilir. Bu veriler, her şehirde veya yaş grubunda -gençlerden yetişkinlere kadar- hangi düşünce olduğunu, insanların en çok hangi konular üzerinde düşündüğünü ve hangi içerikleri aradıklarını gösterir. Bu tür bilgiler tebliğ planlaması için son derece değerlidir.
Bu verilerin tebliğ yönünü değiştirebileceğini belirttiniz. Yapay zeka tebliğ sürecinin kendisinde de etkili bir araç olabilir mi?
Evet tam olarak öyle. Yapay zeka yalnızca muhatap analizi için değil aynı zamanda mübelliğ için de güçlü bir araçtır. Bugün "hadislerle konuşma" veya "tefsirlerle konuşma" imkanı sunan yazılımlar mevcuttur. Bir mübelliğ bu sistemleri kullanarak her konuda geniş ve güvenilir kaynaklara erişebilir ve daha kısa sürede konu hakkında daha kapsamlı ve doğru bir anlayışa ulaşabilir.
Bu, mübelliğin sunumlarında tek boyutluluğa düşmemesini sağlar. Yani bir hadisi tek başına görmez, bunun yerine onu diğer birçok rivayet ve tefsirle ilişkilendirebilir. Bu durum bilimsel kalitenin ve içeriğin derinliğinin artmasına katkıda bulunur.
Yapay zekanın geleneksel vaazlarla birlikte din tebliği için yeni bir yol açtığını söyleyebilir miyiz?
Evet geleneksel vaaz hala özel bir yer ve bereket taşımakta ve korunmalıdır. Ancak bunun yanı sıra dijital ve sanal vaazlar da ortaya çıkmıştır. Bunların muhatabı çok daha fazla çeşitli kesimlerden ve zeki bireylerden oluşmaktadır. Sanal ortamda yayımlanan bir söz, sadece nesiller boyunca kalmaz; aynı zamanda evrenselleşir, dünya genelinden insanlar bunu görebilir ve faydalanabilir.
Bu nedenle böyle bir vaaz daha derin çalışmalar, daha fazla dikkat ve mübelliğin daha evrensel bir bakış açısına sahip olmasını gerektirir. Dijital ortamda tebliğ yapmak sadece mesaj iletmek değil aynı zamanda küresel bir muhatap ile diyalog kurmaktır.
Uluslararası alanda mübelliğlerin karşılaştığı zorluklardan biri dil sınırlamasıdır. Yapay zeka bu konuda ne tür bir yardım sağlayabilir?
Bu yapay zekanın büyük nimetlerinden biridir. Günümüzde yapay zeka tabanlı çeviri araçları o kadar gelişmiştir ki bir kişi yalnızca Farsça konuşarak İslami mesajları veya İslam İnkılabı'nın kavramlarını bu dillerde yetkin olmadan bile birçok dünya diline aktarabilir. Yapay zeka akıcı ve doğru bir çeviri sunar ve bu da İslam'ın ve İnkılabın mesajının dünya genelinde geniş ve hızlı bir şekilde yayılmasını sağlar.
Genel olarak bu teknolojinin din tebliğinin geleceğindeki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yapay zeka yalnızca yardımcı bir araç değil aynı zamanda modern dünyada din tebliğinin dönüşümü için ana bir zemindir. Muhatap analizi, içerik üretimi, çeviri ve hatta sosyal medya kullanıcılarıyla etkileşim gibi tüm bu unsurlar bugün dini mübelliğlerin hizmetindedir. Bu teknolojiden akıllıca yararlanmak tebliğin derinleşmesine, mesajın daha doğru iletilmesine ve dini düşünce ve modern insan arasında küresel bir bağlantı kurulmasına katkıda bulunabilir.
Yapay zekanın tebliğ alanına girişi göz ardı edilmemesi gereken tarihi bir fırsattır.
yorumunuz