Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Türkiye Kevser Kurumları Başkanı Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Kadir Akaras, Kum’daki Havza Medya ve Dijital Platformlar Merkezi’ni ziyaret ederek Havza Haber Ajansı Genel Müdürü ve Havza Medya Merkezi Başkanı Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Rıza Rüstemi ile haber ajansının editörleri ve Ufuk-i Havza dergisi yetkililerinin katıldığı ortak toplantıya iştirak etti.
Kevser Kurumları Başkanı, toplantıda iki merkezin tecrübelerinin paylaşılması ve imkânlarının karşılıklı olarak kullanılması konusunda iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Havza Haber Ajansı’nı, dini ilim merkezlerinden güvenilir ve doğru bilgi almak için uygun ve güvenilir bir kaynak olarak niteledi ve şöyle devam etti: “Sadece biz bu kaynaktan yararlanmıyoruz, aynı zamanda Müslüman dostlarımıza ve ilmi merkezlere de bilimsel konular ve içerikler için bu ajansı güvenilir bir ilmi kaynak olarak tavsiye ediyoruz.”
Şeyh Kadir Akaras, konuşmasının devamında Kum ve Tebriz’deki medrese eğitimine ve Türkiye’de Kevser Kurumu’nun kurulmasına nasıl karar verdiklerini anlatarak şöyle dedi:
“Merhum babam çocuklarından birinin mutlaka medrese eğitimi alması için adakta bulunmuştu bu görev bana düştü ve bana nasip oldu. Öte yandan Iğdır’da Türkiye’nin önde gelen din âlimlerinden merhum şeyh Hamza Göleli ile tanıştım. Bu âlim, bizim mahallenin camisinde imam ve vaizdi. Onun yanında Kur’an öğreniyordum. Ahlakı ve davranışları beni çok etkiledi, kendisine gönülden bağlandım. İki yıl boyunca onun derslerine katıldım; Kur’an ve dini ilimlerin temel derslerini aldım. 1977 yılında İran’a geldim ve ardından Kum’a geçtim.
Kevser Kurumları Başkanı sözlerine şöyle devam etti:
“O dönemde emniyet, yabancı uyruklu talebelere iyi davranmıyordu. Bu yüzden her üç ayda bir İran ile Türkiye arasında gidip gelmek zorunda kalıyorduk. Bu süreçte Tebriz ve Hoy şehrinde Türkiyeli öğrenciler için bir medrese olduğunu öğrendik. Kısa bir süre bu medresede kaldıktan sonra Urmiye’deki Muhammediye Medresesi’ne gittik. İnkılap zaferine kadar orada kaldım. İnkılaptan sonra Kum’a geldim, bir süre burada kaldıktan sonra yeniden Tebriz’e döndüm. Tebriz’de iki yıl ikamet ettim. Evlendikten sonra tekrar Kum’a dönerek eğitimime devam ettim.
Kum’da 13 yıl boyunca eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye geri döndüm ve Türkiye’nin önde gelen bazı din âlimleriyle birlikte Kevser Kurumu’nu kurduk ve faaliyete geçirdik. Bu kurum 1991 yılında resmî olarak faaliyetlerine başladı dinî eğitimler içerikli kitapları tercüme ediyor ve yayınlıyoruz. Şimdiye kadar birçok kitabı çevirdik. Gençlerle iletişim kuruyoruz, onların İslam hakkındaki şüphe ve sorularına cevap veriyoruz.
Bunun yanı sıra İslam ülkelerinden âlimlerin destekleri ile uluslararası insani yardım derneği kuruldu. Ayrıca bir uydu televizyon kanalı da kurduk, İslamî yayınlar yaparak aydın ve âlimlerin bilgi birikimlerini Müslümanlara ve milletimize ulaştırıyoruz.
Şeyh Kadir Akaras ayrıca İran'daki kurumlar ile İslami merkezler arasında koordinasyonun güçlendirilmesi, tecrübe aktarımı için çalışmaların yapılması, dini söylemin siyasi eksenden çıkarılıp bilimsel ve kuşatıcı bir bilgi zeminine oturtulması, medrese geleneğinin tüm imkânlarından – özellikle felsefi ve irfani temellerinden – yararlanılarak dinler ve mezhepler arası diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini bugünün İslami ve Şii ilim merkezleri için en önemli gereklilikler arasında saydı.
Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Kadir Akaras şunları ekledi: “Hedef kitleyi etkileyebilmek için kapsayıcı bir söyleme ihtiyacımız var. Bu ne yazık ki dinler ve mezhepler arası diyalogda yeterince dikkate alınmayan bir konudur.”
Kevser Kurumları Başkanı sözlerinin sonunda şu ifadeleri kullandı: “Tüm gözler Kum’daki ilim merkezlerine çevrilmiş durumda. Düşünce ve fikir alanında bir tereddüt yaşadığımızda Kum ve diğer İslam merkezlerine bakıyoruz, hangi yolu izliyor diye inceliyoruz. İslam dünyasındaki ilmi merkezler de bu yolu takip etmelidir.”






yorumunuz