Pazar 13 Temmuz 2025 - 12:23
Dinde Derinlemesine Anlayışın (Tefakkuh) Gayesi Toplumu Uyarmaktır / İran Milletinin Direnişinin Aşura Hareketiyle Derin Bir Bağı Vardır

Havza / İlim Havzaları Müdürü şu ifadeleri kullandı: "İçinde bulunduğumuz kritik dönemde düşmanlar bütün güçleriyle ve tüm cephelerde Aziz İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı topyekûn bir savaşa girişmişken, batıla karşı mücadelede ve “cihad-ı tebîn”de (hakikati açıklama cihadı) Aşura’ya ait kavramların kopmaz bağı her zamankinden daha çok ortaya çıkmaktadır."

Havza Haber Ajansı'nın raporuna göre İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Ali Rıza Arafi’nin mesajının tam metni şöyledir:

Bismillâhirrahmânirrahîm


"Onlar, Allah'ın gönderdiklerini tebliğ ederler ve O'ndan korkarlar, Allah'tan başka kimseden korkmazlardı. Hesap görücü olarak da Allah yeter."
[Ahzâb, 39]

Aşura’nın yüce Hüseynî kıyamı tarih boyunca her zaman için basiret, uyanış ve direnişin fışkıran bir kaynağı olmuştur. Muharrem ayı sadece Şiî takviminin önemli bir bölümü değildir; aynı zamanda İslami değerlerin yeniden okunması, zulme karşı duruşun güçlendirilmesi ve hakikatlerin açıklanması adına eşsiz bir fırsattır.

Bugün, düşmanların bütün güçleriyle ve tüm cephelerden Aziz İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı topyekûn bir savaşa yöneldiği bu kritik dönemde Aşura’ya ait kavramların batıla karşı mücadele ve “cihad-ı tebîn” (hakikatin açıklanması cihadı) sahasındaki kopmaz bağı daha da belirginleşmektedir. Muharrem günleri toplumun düşünsel olarak aydınlatılması, kültürel ve medya saldırılarına karşı direniş ruhunun güçlendirilmesi ve Yüce Rehber’in (gölgesi daim olsun) “cihad-ı tebîn” çağrısına icabet bağlamında toplumu bilinçlendirme ve apaçık tebliğ için en uygun zeminlerden biridir.

Bu bağlamda ilim havzalarının seçkin yeteneklerinden oluşan önemli bir grubun tebliğin önemini idrak ederek, dinî derinliğin (tefakkuh) nihai gayesinin toplumu uyarmak olduğunu doğru şekilde kavrayarak, tebliğ grupları çatısı altında ve modern yöntemlerle düşmanın karmaşık savaşını etkisizleştirme yönündeki çabaları takdire şayandır.

Kendi adıma tüm mücahit havza tebliğcilerinin özellikle de zamanın ruhunu doğru şekilde kavrayarak topluma umut aşılayan, İran milletinin direnişinin Aşura’nın kıyamıyla olan derin bağını açıklayan, ilim havzalarının seçkin yetenekleri ve elitlerinin gösterdiği bu çabaları takdirle anıyor, Belâğ-ı Mübîn Bilgilendirme ve Mücadele Merkezi, Tebliğ ve Kültürel İşler Başkanlığı ile Seçkinler ve Yetenekli Öğrenciler Bürosu’nda emeği geçen tüm sorumlulara teşekkür ediyorum.

Umut ederim ki bu değerli hareket önümüzdeki tebliğ fırsatlarında de devam eder ve Yüce Rehber’in Kum İlim Havzası’nın 100. yılı münasebetiyle yayınladığı değerli mesajı ve diğer beyanlarında da açıkça vurguladığı üzere “tebliğ” ilim havzalarının birinci önceliği olarak net ve görünür hale gelir.

Ali Rıza Arafi
İlim Havzaları Müdürü

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha