Pazartesi 21 Temmuz 2025 - 15:36
Evlerde Yapılan Matem Meclisleri İmam Hüseyin’in (a.s) Huzurunda Aşkın En Saf Tezahürleridir

Havza / Evlerde yapılan matem meclislerinin en önemli meyvesi ve faydası Ehlibeyt (a.s) âşıkları ve sevenlerinin evlerine kutsal ve nurani nurların girmesidir. Bu büyük nimet, Ehlibeyt’in (a.s) musibetlerinin anılması ve özellikle de İmam Hüseyin’e (a.s) dökülen gözyaşlarının bereketiyle gerçekleşmektedir.

Havza Haber Ajansı’nın haberine göre, modern şehir yaşam tarzının baskın hale gelmesi ve sanal ortama yönelişin artması nedeniyle pek çok köklü İranî ve İslamî gelenek bir hayli geri planda kalmışken, bu yıl Muharrem ayında özellikle Kum, Meşhed, Kaşan, Yezd, İsfahan gibi dinî ve geleneksel şehirlerde İmam Hüseyin’in (a.s) mektebi ve ailelerin özellikle de yeni neslin ilgisi sayesinde “evlerde yapılan matem meclisleri” adı verilen değerli bir geleneğin yeniden canlandığına tanıklık ettik.

Hiç şüphesiz evlerde düzenlenen bu matem toplantıları halkımızın Ehl-i Beyt’e (a.s) özellikle de Seyyidüş’şüheda’ya (a.s) duyduğu aşk ve sevdanın en önemli tezahürlerinden biridir. Önemli olan bu büyük ve insan yetiştirici potansiyelden, arzulanan kültürel dönüşüm doğrultusunda layıkıyla faydalanabilmektir.

Kökleri Eskilere Dayanan Güzel Bir Gelenek

Her ne kadar evlerde düzenlenen bu tür matem meclislerine dair kesin tarihî bilgiler bulunmasa da halk kültüründe mevcut olan içerikler dikkate alındığında, bu tür samimi ve gösterişten uzak toplantıların Kerbelâ hadisesinden kısa bir süre sonra Şiî ve İslam toplumlarında yaygın hale geldiği söylenebilir.

Özellikle çağdaş dönemde, örneğin baskıcı Birinci Pehlevî döneminde dinî kavramların nesilden nesle aktarılmasında en etkili ve faydalı toplantılardan biri de işte bu evlerdeki matem meclisleri olmuştur. İlginçtir ki bu meclisler halk arasında o kadar sevilip benimsenmiştir ki Rıza Han dönemindeki baskıdan sonra da popülaritesini yitirmemiş İslam İnkılabı’ndan sonra da varlığını sürdürerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün ise bu tür toplantıların düzenlenmesi âlimler ve büyükler tarafından özellikle vurgulanmaktadır.

Ehlibeyt (a.s) Matemlerinin Bereketiyle Evlerin Nurlanması

Şüphesiz bu tür meclislerin en önemli meyvesi ve faydası, Ehlibeyt (a.s) âşıkları ve sevenlerinin evlerine kutsal ve nurani nurların girmesidir. Bu da Ehlibeyt’in (a.s) musibetlerinin anılması ve özellikle de İmam Hüseyin’e (a.s) dökülen gözyaşları sayesinde gerçekleşir.

Kesin olarak söyleyebiliriz ki bir evde Ehlibeyt’in (a.s) adı anıldığında Allah ve melekler o eve yönelir ve o evin halkı Allah-u Teâlâ’nın rahmetine mazhar olur.

Öte yandan tecrübeyle sabittir ki evlerde düzenlenen bu tür matem meclisleri, mahalle halkı ve aile bireyleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesinde oldukça etkilidir. Aynı zamanda İslam’ın güzel geleneklerinden biri olan “sıla-i rahim”in (akrabalık bağlarını koruma) ihyasında da önemli bir destek ve moral kaynağıdır.

Rehber-i Muazzam’ın Rehberliği ve Bereketli Bir Yolun Başlangıcı

Kültür alanında aktif olan ve “Sedre” grubunun fikir öncülerinden Ahmed Ali Sâdıkî, yaptığı bir açıklamada 2018 yılında Rehber-i Muazzam’ın (İslam İnkılabı Rehberi’nin), Ehlibeyt (a.s) meddahları ve zakirleriyle yaptığı toplantıda matem meclislerinin aile ortamına girmesinin önemini vurguladığını hatırlattı.

Sâdıkî, o dönemde kendilerinin Şehitlerle Misak Heyeti’nin hizmetkârları ve İmam Sadık (a.s) Üniversitesi mezunları olarak şu önemli soruyla karşı karşıya kaldıklarını belirtti:

“Bunca büyük kültürel potansiyele rağmen neden evlerde matem meclisleri giderek unutuluyor? Bu geleneği nasıl canlandırabiliriz?”

Devamla şunları söyledi:

“Bu konuda çeşitli deneyimleri, düşünürlerin görüşlerini ve saha verilerini incelemek üzere bir okuma ve araştırma halkası kurduk. Yaklaşık sekiz ay boyunca araştırma yaptık; büyüklerle istişare ettik, mevcut durumu analiz ettik, başarılı ve başarısız örnekleri inceledik.

Bu süreçte şu gerçeği çok net gördük: Ev ve aile ortamı, Ehlibeyt (a.s) öğretilerinin aktarımı için eşi benzeri olmayan bir mekândır. Ancak günümüz yaşam tarzı, ekonomik kaygılar ve yaygın kültürel bakış açıları gibi nedenlerle bu ortam maalesef geri plana itilmiş durumda.”

“Ehl-i Beyt Ehli” kitabı bizim yol haritamız oldu

Kültür alanında aktif olan Ahmed Ali Sâdıkî, o dönemde yapılan araştırma sürecinin önemli meyvelerinden birinin Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimîn Abedînî’nin konuşmalarından derlenen “Ehl-i Beytîler” adlı kitabın oluşturulması olduğunu hatırlattı. Bu eser, “rahim-i velâyî” (velayet bağıyla kurulan manevî akrabalık) kavramını analiz ederek bu bağın ev ortamında düzenlenen matem meclisleriyle olan derin ilişkisini ortaya koyuyordu.

Sâdıkî şu değerlendirmede bulundu:

“Bu kitap bize bir yol haritası sundu. Gördük ki evlerde yapılan matem meclislerinin kökleri sadece dinî günlerdeki ibadetlerle ya da toplumsal ilişkilerle sınırlı değil. Bu gelenek aile yapısının yaşam biçimi, eğitimi ve maneviyatıyla doğrudan ilintili.”

Devamında şunları söyledi:

“Bu araştırmaların ardından şu sonuca ulaştık: Matem meclislerinin ihyası, sadece insanlara tavsiyede bulunmakla ya da konuyu basitleştirmekle olmaz. Bunun için bir koordine edici model geliştirmek gerekir. İnsanlar bu samimi ortamın ulaşılabilir olduğunu ve aslında oldukça sade bir şekilde de yapılabileceğini hissetmeli.

Ama bundan da önemlisi bu tür meclislerin kültürel ve teknik eksikliklerinin giderilmesi gerekiyor. Mesela birçok aile uygun bir meddah ya da konuşmacıyı nereden bulacağını bilmiyor. Ya da küçük çaplı oturumlarda hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap edebilmek için hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiğini bilmiyorlar.

Bu noktada biz ilk adımı bu meclisler için uygun, diksiyonu güzel, dindar ve samimi meddah ve konuşmacıların tanıtımı ve organizasyonuyla atmaya karar verdik. Bu fikirde temel ölçümüz, aile ortamının kutsiyetine saygı göstermek ve meclislerin resmî ya da ağır bir atmosfere bürünmesini engellemekti.

Sedre grubunda biz hiçbir zaman matem meclislerini ticari bir alan olarak görmedik. Bizim hedefimiz evlerin gerçek atmosferinde, aile ortamında maneviyatı yeniden canlandırmaktı.”

Evlerdeki Mersiye Meclislerinin Farkı ve Ayırt Edici Özellikleri

Ahmed Ali Sâdıkî konuşmasının devamında şu önemli noktayı vurguladı:

“Biz şuna özellikle dikkat çekiyoruz ki ev ortamında yapılan matem meclisleri resmî ya da genel meclisler gibi değildir. Orada toplumun tüm kesimlerinden oluşan büyük bir kalabalık yalnızca dinleyici pozisyonunda bulunmaz. Aksine bu meclisler genellikle küçük gruplardan oluşur ve katılımcıların kendine özgü soruları, kaygıları ve ihtiyaçları olur.”

Bu çerçevede şunları ekledi:

“Biz, öncelikle uygun meddah ve konuşmacıları tespit etmek için bir ön değerlendirme yapıyoruz. Bu isimler ya ilim havzası tarafından ya da güvenilir bir danışman ağı tarafından öneriliyor. Burada hitabet yeteneği, ev meclislerinde deneyim, toplantıyı yönetme becerisi ve farklı yaş gruplarıyla etkileşim kurabilme kapasitesi gibi kriterler çok önemlidir.

Her oturumdan sonra ev sahibi ve katılımcılardan geri bildirim alıyoruz. Böylece güçlü ve zayıf yönlerimizi görüp eksiklerimizi gideriyoruz. Bu geri bildirimlere göre her yıl konuşmacı ve meddah listesini güncelliyoruz.”

Bu kültürel aktivist, konuşması sırasında önemli bir ayrıma daha dikkat çekti ve şöyle dedi:

“Büyük çaplı matem meclislerinde genelde kalabalık çok fazla olur, bu da konuşmacıyla dinleyici arasındaki mesafeyi artırır. Çoğunlukla önceden belirlenmiş bir yapı işler, katılım çoktur ve hatta konuşmalar çok derin olsa bile bireysel bir etkileşim imkânı oluşmaz.

Ama ev ortamında meclisin ruhu çok daha canlı ve samimidir. Katılımcı sayısı sınırlıdır, bu da herkesin soru sorabilmesini ve şahsî görüşlerini dile getirebilmesini mümkün kılar. Hatta çocuklar bile bu meclislerde daha enerjik şekilde katılım gösterir; konuşulanlara ilgi duyar, katkı sunar.”

Aile Kimliği Taşıyan Meclisler

Ahmed Ali Sâdıkî sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bir diğer önemli nokta şu ki genel olarak büyük meclisler sadece özel dinî günlerde aktif olurken ev matem meclisleri sürekli olabilir; haftalık ya da aylık şekilde düzenlenebilir, aile eksenli kalır ve zamanla kendine has, köklü bir aile kimliği inşa eder.

Bizim Sedre grubundaki tecrübemiz şunu gösterdi: Katılımcıların çoğu bu ev meclislerini tekrar tekrar düzenliyor ve onları kendi içinde sürdürülebilir hale getiriyor. Bu da sadece takvimsel günlerle sınırlı, gelip geçici hareketlerden çok daha kalıcı bir etki oluşturuyor.”

Sâdıkî ayrıca şu çok önemli noktayı vurguladı:

“Genel kanaatin aksine bir evde matem meclisi düzenlemek için büyük hazırlıklara ya da özel imkânlara gerek yoktur. Ev küçük olsa bile, imkânlar sınırlı bile olsa önemli olan samimiyetle yapılan niyettir.

Defalarca şahit olduk ki üç-dört kişilik bir aile ortamında ya da bir öğrenci yurdunda bile içten bir niyet ve sıcak bir birliktelikle öyle bir manevî atmosfer oluşuyor ki tarif edilemez bir safiyet ve huzur hissi doğuyor.”

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha