Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah el-Uzma Seyyid Ali Hamaney bu sabah Rauf İmam Hz. Ali b. Musa er-Rıza’nın (a.s) şehadet yıldönümünde, toplumun farklı kesimlerinden binlerce kişiyle bir araya geldiği görüşmede güncel konularla ilgili önemli noktalara değinerek şöyle vurguladı:
“İran’ın düşmanları, milletin, yetkililerin ve silahlı kuvvetlerin kararlı bir şekildeki direnişinden ve askerî saldırılarda uğradıkları ağır yenilgilerden şunu anlamışlardır ki; İran milletini ve İslam nizamını savaşla diz çöktürmek ve emirlerine boyun eğdirmek mümkün değildir.”
İslam İnkılabı Rehberi sözlerine şöyle devam etti: “Dolayısıyla şimdi bu hedefi ülkede fitne ve ayrılık çıkararak takip ediyorlar. Buna karşılık bütün halk, yetkililer, fikir ve kalem sahipleri var güçleriyle bu kutsal ve yüce millî birliğin çelik kalkanını korumalı ve güçlendirmelidir.”
Ayetullah el-Uzma Hamaney ayrıca Amerika’nın İran milletiyle asıl düşmanlığının sebebi hakkındaki bir soruya cevaben şu vurguyu yaptı:
“Burada bir soru gündeme geliyor: Amerika’nın İran’la düşmanlığı nedendir? Bu soru kolay bir soru gibi görünüyor; ancak karmaşık bir sorudur.”
Ardından şöyle ekledi: “Bu sorunun cevabı önemli bir cevaptır; karmaşık bir cevaptır. Ayrıca bu düşmanlık bugüne ait değil; 45 yıldır Amerika’daki farklı kişi ve gruplardan oluşan çeşitli hükümetler İran İslam Cumhuriyeti’ne ve aziz İran milletine karşı aynı düşmanlığı, aynı yaptırımları, aynı tehditleri sürdürmüşlerdir. Peki sebep nedir?”
İslam İnkılabı Rehberi şu hususun altını çizdi:
“Geçmişte bu sebebi gizliyorlardı; terörizm, insan hakları, kadın meselesi, demokrasi gibi çeşitli başlıklar altında söylüyorlardı veya eğer söylüyorlarsa bile bunu daha kibar bir dille ifade ediyor ve ‘İran’ın tutumunu değiştirmesini istiyoruz’ diyorlardı.”
Devamında şöyle ekledi:
“Bugün Amerika’da iş başında olan bu zat meseleye açıklık getirdi; gerçek hedefi ortaya koydu ve dedi ki: Bizim İran’la, İran milletiyle mücadelemiz, İran’ın Amerika’ya itaat etmesi içindir. Biz, İran milleti olarak bunu doğru anlamalıyız; bu çok önemli bir meseledir. (Elbette onun ifadesi benim söylediğimden biraz farklı olabilir; mesela 'İran bu sözlere kulak versin’ şeklinde söylemiş olabilir.)"
İslam İnkılabı Rehberi şöyle devam etti:
“Yani dünyada öyle bir devlet, öyle bir güç ortaya çıkmış ki, İran gibi bir ülke hakkında bu tarihiyle, bu onuruyla, bu milletiyle ilgili olarak böyle bir beklentiye girmiş: Bu ülke, bu tarih, bu büyük millet, bütün onurlarıyla onun emirlerine boyun eğsin! İşte bu düşmanlıklar bunun içindir.”
Ayetullah el-Uzma Hamaney ayrıca vurguladı:
“Amerika istiyor ki İran onun sözünü dinlesin. İran milleti böyle büyük bir hakaretten derin şekilde incinir ve bu yanlış beklentiye sahip olan kim ya da kimler varsa onlara karşı tüm gücüyle direnç gösterir. ‘Neden Amerika’yla doğrudan müzakere yapmıyor ve sorunları çözmüyorsunuz?’ diyenler yüzeysel bakıyorlar.”
İslam İnkılabı Rehberi’nin İran milletinin düşmanlarının bir Avrupa başkentinde gerçekleştirdiği toplantıya dair aktarımı
Ayetullah el-Uzma Hamaney, İran düşmanlarının Avrupa'nın bir başkentinde yaptığı toplantıya ilişkin bir olayı anlatarak şöyle vurguladı:
“13 Haziran günü İran’a saldırı oldu; bir gün sonra yani 14 Haziran’da, Amerika’nın birtakım yandaşları bir Avrupa başkentinde toplandılar ve İslam Cumhuriyeti’nin yerine neyin geleceğini tartışmaya başladılar. Bunun birkaç gün önce televizyonda da söylendiğini duydum. Bu bilgiyi bize o zaman hemen aktarmışlardı. O kadar emindiler ki bu saldırının, ülkede İslam Cumhuriyeti’nin temelini sarsacağına ve halkı İslam Cumhuriyeti’ne karşı tutacağına güvenleri tamdı.”
Ayetullah el-Uzma Hamaney ardından şöyle ekledi:
“Öyle bir güven içindeydiler ki saldırının başlamasından sadece bir gün sonra oturup tartıştılar: ‘İslam Cumhuriyeti’nden sonra İran’da hangi hükümet kurulacak, nasıl bir yönetim olacak?’ Hatta padişah bile belirlemişler; ‘Falanca kişi İran’ın şahı olsun’ diye karar vermişler. İran hakkında böyle hayaller kuruyorlardı.”
İslam İnkılabı Rehberi devamla şunları ifade etti:
“Sanıyorlardı ki bu saldırıyla nizamla halk arasında bir mesafe oluşacak, sistem zayıflayacak ve onlar da kendi kötü ve habis amaçlarını gerçekleştirebilecekler.
Ben bu noktayı özellikle vurgulamak istiyorum; defalarca söyledik ve tekrar etmekte ısrar ediyorum: İran milleti silahlı kuvvetlerin, hükümetin ve sistemin yanında durarak onlara öyle bir tokat attı ki hepsi sersemledi. Bu toplantıya katılan ve İran’da İslam Cumhuriyeti’ne alternatif arayan o ahmaklar arasında kahrolası bir de İranlı vardı.”
Ayetullah el-Uzma Hamaney ayrıca şu tavsiyede bulundu:
“Herkes dikkatli olsun! Düşmanın 12 günlük savaşta uğradığı yenilginin ardından tasarladığı şey çok ses oluşturmak ve birliği zedelemektir. Farklı meselelerde farklı görüşler dile getirmek, yeni fikirler ortaya koymak sorun değildir; ancak inkılabın temelleri ve ilkeleri yıpratılmamalıdır.”
İslam İnkılabı Rehberi vurguladı:
“Bu kutsal birlik, bu muazzam dayanışma halkın kalplerinden ve iradelerinden doğan bu çelik kalkan asla zarar görmemelidir. Bugün hamdolsun bir birlik mevcuttur. Bu birliği halk korumalıdır. Ülkenin yetkilileri özellikle de üç kuvvetin yöneticileri –ki hamdolsun bugün onlar da tam bir birlik ve dayanışma içinde çalışıyorlar– bunu korumalıdırlar. Halk da ülkenin hizmetkârlarını desteklemelidir. Cumhurbaşkanını desteklemelidir. Cumhurbaşkanı çalışkan, gayretli ve takipçidir. Böyle çalışkan, gayretli ve azimli insanlara değer verilmelidir.”
Ayetullah el-Uzma Hamaney sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millet ile devlet arasında, sistemin farklı sorumluları arasında, silahlı kuvvetler ile halk arasında, halkın farklı kesimleri arasında var olan bu birlik, tüm varlığımızla korunması gereken bir şeydir. Bu, kesin tavsiyemdir.”
Siyonist rejim dünyanın en nefret edilen rejimidir
İslam İnkılabı Rehberi şunu da vurguladı:
“Bugün bizim düşmanımız, karşımızda duran o düşman yani Siyonist rejim, dünyanın en nefret edilen rejimidir, en nefret edilen hükümetidir. Halklar Siyonist yönetimden tiksiniyor, ondan nefret ediyorlar; devletler bile onu kınıyorlar. Geçmişte her zaman Siyonist rejimin destekçisi olan Batılı devlet başkanları bile bugün onları kınıyorlar. Elbette bu sadece sözlü bir kınamadır. Bu yeterli değildir; sözlü kınamanın bir faydası yoktur. Bugün Siyonist rejim liderlerinin işlediği cinayetlerin bana göre tarihte benzeri görülmemiştir: Çocukları açlık ve susuzlukla öldürüyorlar, çocukları aç ve susuz bırakarak katlediyorlar.
Ayetullah el-Uzma Hamaney şöyle ekledi:
“Yiyecek almak için bir yere gelen çocuklara ateş ediyorlar; bildiğim kadarıyla tarihte bunun benzeri yoktur. Bu durum milletleri tiksindirdi. Buna karşı durmak gerekir. Karşı durmak da sadece sözle olmaz; devletlerin ‘biz karşıyız, kınıyoruz’ demesi yetmez. Hatta Fransa, İngiltere ve diğer devletler bile kınadı; ama bunun bir faydası yoktur. Onlara yardım yolları tamamen kapatılmalıdır, onlara giden yardım yolları kesilmelidir.”
Ayetullah el-Uzma Hamaney sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Yemen’in cesur halkının yaptığı şey doğrudur, doğru olan budur. Siyonist rejim liderlerinin işlediği bu cinayetler karşısında tek yol onlara giden yardım kanallarının her yönden tamamen kapatılmasıdır.
Biz elbette İslam Cumhuriyeti için mümkün olan her şeyi yapmaya tam anlamıyla hazırız; elimizden ne gelirse yapmaya hazırız. Umuyoruz ki inşallah Yüce Allah, İran milletinin hareketine ve dünyadaki hak arayışçılarının hareketine bereket versin ve bu derin ve ölümcül kanserin kökünü bu felaketten söküp atsın.”
yorumunuz