Havza Haber Ajansı'ndan alınan bilgiye göre, Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli, geçmiş ahlak derslerinden birinde "büyük hicret" konusuna değinmiştir. Bu değerli sohbeti sizlere sunuyoruz.
Birçoğumuz havzalarda veya üniversitelerde ders görüyoruz ve bazen bu derslere uygun davranıyoruz. Ancak bu, anahtar değil, ışık değil; bu, aydınlık bir ortamda yürümek ya da açılmış bir odada dolaşmak gibidir; bu, kapalı kapıları açan bir şey değildir.
Bizim işimiz cehaletten ilme hicret etmektir; yani hem havzada hem üniversitede, çaba sarf ediyoruz ve ders çalışıyoruz ki âlim olalım. Bu, güzel bir iştir. Ancak bu adım, ilk adımdır. Cehaletten ilme ve âlim olmaya hicret, küçük hicret ve en küçük cihaddır. Ancak esas olan, ilimden bilinene hicret etmektir; ilimden ilme hicret değil!
Ya cehaletten ilme hareket ediyoruz; âlim oluyoruz ya da bir bilimden başka bir bilimle hareket ediyoruz; daha âlim oluyoruz. Âlim, cehaletten kurtulmuş ve bir dizi konuyu anlamıştır. Daha âlim ise, o anladıklarını temel alarak diğerleri için belirsiz olan konuları keşfeder. Ancak her ikisi de kavramlar ve bilgi kaynakları içinde dolaşmaktadır; hiçbiri "dışarıya" ulaşamaz, yalnızca okuduklarının bir kısmına uyarlar.
Ancak orta hicret ve orta cihada sahip olan kişi, ilimden bilinene gelir. O, bir şey öğrenmeyi ya da öğrendiğinde daha âlim olmayı düşünmez. O, kavramlarla ve zihindeki imgelerle ilgilenmez, kitap bilgileriyle ilgilenmez; aksine bu kelimelerin ve kavramların neyi ifade ettiğini bulmak ister.
İşte bu, ilimden bilinene hicret ya da orta hicret ve orta cihadın kendisidir.
Kaynak: Ahlak Dersi, Tarih, 4 Haziran 2009
Havza / İlim öğrenmek ve âlim ya da daha âlim olmak, yalnızca küçük bir hicret ve en küçük cihaddır; çünkü insan hâlâ kavramlar ve kitap bilgileri düzeyinde dolaşmaktadır. Daha yüksek mertebe, orta hicret ve orta cihaddır; yani ilimden bilinene, kelimelerden ve kavramlardan gerçeğe ve hakikate hareket etmektir. Bu aşamada, amaç daha fazla bilgi edinmek değil, bilimin işaret ettiği dışarıya ulaşmaktır.
yorumunuz