Havza Haber Ajansı'ndan alınan bilgilere göre, son günlerde medyada yayımlanan bilimsel bir araştırma iki yaşından önce televizyon izlemenin çocukların doğru konuşmalarını engellediğini ve bu açıdan çevreleriyle gerekli ve sağlıklı iletişimi kurmalarını zorlaştırdığını göstermektedir.
Çocukların Sinir ve Ruh Sistemine Olumsuz Etkisi
Kum İlim Havzası İslami Eğitim Derneği üyesi Psikolog Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Ali Himmet Benari, çocuklar ve küçüklerin aşırı televizyon izleme alışkanlığı geliştirmeleri durumunda, yedi yaşına geldiklerinde ve okula başladıklarında dikkat ve konsantrasyon güçlerinin eğitim içeriğini anlama konusunda önemli ölçüde azalacağını belirtti. Aynı zamanda her şeyde aşırılığın zararlı olacağına dair kesin bir ilke olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: "Özellikle küçükler için televizyon programlarının yanlış yönetilmesi ve minimum seviyede izlenmemesi durumunda olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocukların sağlığı için zararı sinir ve ruh sistemine yöneliktir. Bu da saldırganlık ve uyumsuzluk ruh halini artırabilir. Diğer yandan, zamanla yalnızlık eğilimlerini artırabilir. Ayrıca birçok çocuk televizyon filmlerinde gördükleri kavga ve saldırganlık sahnelerini gerçek olarak kabul edip ve bunu günlük yaşamlarına yansıtırlar. Bu durum gerçekten tehlikeli olabilir."
Hüccet-ül İslam Himmet Benari devamında şöyle dedi: "Bir diğer önemli nokta ise, uygun olmayan ve saldırgan içerikli filmler ve çizgi filmleri izlemek çocukların zihinsel gelişim hızını azalttığı gibi, gelecekte saldırgan ebeveynler olmalarına zemin hazırlar."
Karikatürize Edilmiş Bir Yaşam
Kadın İlim Havzası araştırmacısı Nercis Şükrzade de görüşlerini şu şekilde ifade etti: "Eğitimde önemli ilkelerden biri, çocuklarımızı yavaş yavaş gerçek yaşam ve onun gereklilikleri ile tanıştırmaktır. Ancak aşırı televizyon izlemek, çocukların gerçek yaşamla değil, karikatürize edilmiş ve fantastik bir yaşamla tanışmalarına neden olmaktadır. Oysa çocuklar, beceri temelli bir sistem çerçevesinde yaşamın gerçekleriyle tanışmalıdırlar; bu da televizyona aşırı odaklanmanın önündeki en büyük engeldir."
Şükrzade ayrıca, aşırı televizyon izlemenin çocukların uyku düzenini bozduğunu belirterek şöyle dedi: "Bu durumda çocuklar uygun ve zamanında uyku almazlar. Birçok çocuk psikoloğu ailelere gerekli uyarıları yapar, ancak ne yazık ki bazı ebeveynler bu tür uyarılara yeterince dikkat etmiyorlar ve bu konuların gerekliliğini iyi algılamıyorlar."
Şükrzade "Bir diğer önemli mesele ise, yeni neslin eğitimi açısından çok önemli bir zemin olan medyanın yeterli paya sahip olması gerektiğidir. Eğer televizyon gibi bir medya aracının kullanım payı gereğinden fazla olursa, diğer eğitim araçlarının payı zayıflar. Bu araçlar arasında ailenin rolü, akran gruplarıyla fiziksel oyunlar, cami ve türbe gibi dini yerlerde bulunma, Çocuk Düşünce Gelişimi kurumları ve camilerde yapılan kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma gibi çocukların zihinsel gelişimini destekleyen yerlerde bulunmak da yer almaktadır." dedi.
Şükrzade diğer yandan, aşırı televizyon izlemenin çocuklarda kitap okuma isteğini azalttığını da belirtti. Çocukların farklı yaşlarda uygun kitaplara ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Şükrzade her şeyin televizyonda sınırlı kalmaması gerektiğini ifade etti. Bu nedenle ebeveynlerden, çocuklarının televizyon izleme süreleri ve hangi filmleri veya çizgi filmleri izledikleri konusunda daha fazla hassasiyet ve denetim göstermelerini böylece çocuklarına zarar gelmemesi için önlem almış olacaklarını belirtti.
Sağlık Uzmanlarının Uyarılarını Ciddiye Alalım
Şükrzade şöyle dedi: "Birçok sağlık uzmanına göre, uzun süre televizyon izlemek çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bunlardan biri de kalp ve damar hastalıklarının artışıdır. Yani fazla televizyon izlemenin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranını yaklaşık yüzde yirmi artırdığı belirtilmektedir."
Şükrzade, ayrıca obezite ve diyabetin günümüz dünyasında yaygın sorunlar arasında olduğunu unutmamak gerektiğini vurguladı. Obezitenin, kanser ve kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına zemin hazırladığını belirtti. Uzun süre televizyon izlemek ve uzun süre oturmak, hareket kabiliyetinin kaybı riskini artırmaktadır.
Şükrzade aşırı televizyon izlemenin çocukların beyin yapısında kalıcı hasarların oluşmasına neden olabileceğini vurguladı: "Yapılan bilimsel araştırmalara göre, televizyonun çocukların beyinlerinde kalıcı hasarlara yol açabileceği ve hatta bireyde konuşma zorluklarına neden olabileceği ifade edilmektedir."
yorumunuz