Cumartesi 20 Eylül 2025 - 14:07
Tüm Bölge Tehlikeli Bir Siyasi Dönüm Noktasının Eşiğinde Bulunuyor

Havza / Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, direniş şehitlerinin ve onlarla birlikte olan sivil şehitlerin hayatlarını Kudüs’ün ve kendi vatanlarının özgürleşmesi uğruna feda ettiklerini söyledi.

Havza Haber Ajansı’nın Uluslararası Servis Grubu’nun haberine göre Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım Cuma günü cihad komutanı “Hacı İbrahim Akil (Hacı Abdülkadir)” ve “Rızvan” birimi komutanları ile sivillerin şehadetinin birinci yıl dönümü töreninde şöyle dedi:

“Rızvan şehitleri; Kudüs’ün özgürleşmesi yolunun şehitleri, vatanın özgürleşmesi yolunun şehitleri ve onur ile izzetin şehitleriydiler.”

Şeyh Naim Kasım şöyle ekledi: “20 Eylül 2024’te düşman İsrail, Dahiye bölgesinde Rızvan komutanlarının toplandığı bir merkeze saldırdı ve Rızvan’ın on sekiz komutanı erkek, kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık elli sivil ile birlikte şehit edildi; bunlardan dördü hâlen kayıp.”

Hizbullah Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti: “Bütün bu şehitler, Hacı Abdülkadir ile birlikte hak ve hakikat, direniş ve vatanın özgürleştirilmesi yolunda yüceldiler.”

Şeyh Naim Kasım, şehit Hacı İbrahim Akil’in iki temel özelliğine değinerek şunları söyledi: “Bu büyük şehidin ilk özelliği Yüce Allah’a ve İslam’a olan imanıdır.”

Şeyh Naim Kasım ekledi: “Şehit Hacı İbrahim Akil, Şehit Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ın düşüncesinden, İmam Seyyid Musa Sadr’ın hareketinden, İmam Humeynî’nin (r.a) inkılabından ve İmam Hamaney’in (Allah onu korusun) liderliğinden etkilenmiştir.”

Hizbullah Genel Sekreteri şöyle devam etti: “Şehit Hacı Abdülkadir son derece sadıktı ve bu sadakatini ümmetin Seyyidü’ş-Şühedâsı'nın liderliğine, Seyyid Hasan Nasrallah’a ifade ediyordu; çünkü bu şehit komutan bu büyük iman ekolünden beslenmişti.”

Şeyh Naim Kasım daha sonra bölgedeki duruma değinerek şöyle dedi: “Tüm bölge olağanüstü ve tehlikeli bir siyasi dönemeçten geçiyor; çünkü yirminci yüzyılın başında bölgemize ekilen İsrail rejimi, önce İngiltere’den sonra Amerika’ya devredilen sömürgeci emperyalist desteğin yardımıyla bölgemizde derinlemesine kök salmıştır.”

Şeyh Naim Kasım şöyle ekledi: “Bu gasıp varlık, genişlemeci bir varlıktır; bölgedeki bağımsızlığın önüne geçmek için Batı’dan bir parça, Amerika için bir araç, bölge için bir korkuluk ve genişlemeci bir yapı olarak planlanmıştır.”

Hizbullah Genel Sekreteri şunları vurguladı: “İsrail, ABD hükümetinin tam desteğiyle her türlü insani, hukuki, uluslararası veya yasal temeli hiçe sayan, suç, vahşet ve barbarlığın zirvesine ulaşmıştır.”

Şeyh Naim Kasım şöyle devam etti: “İsrail sadece şu an için yayılmacı değil, zaten en başından beri yayılmacıydı; sadece uygun zaman ve koşullara ihtiyaç duyuyordu.”

Ardından şunları ekledi: “Yumuşak savaşın, yaptırımların ve Abraham Anlaşmaları gibi uzlaşma antlaşmalarının, Amerika’nın istediği hızlı kazanımları sağlayamadığından onları çözüm olarak soykırıma yöneltti.”

Hizbullah Genel Sekreteri, Siyonist rejimin Katar’ın başkenti Doha’ya son hava saldırısına da değinerek şöyle dedi: “İsrail Katar’ı bombaladı; oysa Katar, Amerika’nın en büyük üssüne ev sahipliği yapıyor. Doğrudur, İsrail Katar’daki Hamas liderliğini hedef aldı; ancak Katar’a da saldırarak bölgedeki tüm ülkelere mesaj göndermiş oldu.”

Şeyh Naim Kasım şöyle ekledi: “Biz inanıyoruz ki düşman Siyonist rejiminin Katar’a saldırısından sonraki dönem, öncesinden farklıdır. Bu saldırının ardından direniş, rejimler, halklar ve ‘Büyük İsrail’ planı önündeki her coğrafi ve siyasi engel Siyonist rejimin hedefi hâline gelmiştir; hedef alınanlar Filistin, Lübnan, Ürdün, Mısır, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Yemen ve İran’dır. Tüm rejimler, halklar ve direniş hareketleri bu İsrail tehlikesine, aynı zamanda ortak düşmana karşı birleşerek birlik olmalıdır. Denklemi öyle değiştirmeliyiz ki tehlike Direniş değil, İsrail olsun.”

Şeyh Naim Kasım şöyle dedi: “Ben Suudi Arabistan’ı sorunları çözen, kaygılara cevap veren ve çıkarları güvence altına alan bir diyalog yoluyla direnişle yeni bir sayfa açmaya çağırıyorum.”

Ardından şöyle ekledi: “Bu diyalog, İsrail’in düşman ve Direniş'in düşman olmadığı gerçeğine dayanmalı; geçmişteki anlaşmazlıkları sonlandıran bir diyalog olmalı.”

Şeyh Naim Kasım devamında şunları söyledi: “Size temin ederiz ki direnişin silahları düşman İsrail'e yöneliktir; ne Lübnan’ı, ne Suudi Arabistan’ı ne de dünyanın herhangi bir yerini hedef alır. Hedef yalnızca İsrail’dir!"

Şeyh Naim Kasım şu vurguyu yaptı: “Direnişe baskı yalnızca İsrail’in yararınadır; direniş olmazsa sıra başka ülkelere gelecektir.”

Hizbullah Genel Sekreteri şunları da ekledi: “Filistin’deki direniş, bu direnişin bir parçasıdır ve İsrail’in genişleme politikasına karşı yüksek bir duvar sayılmaktadır.”

Kaynak: el-Alem

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha