Cuma 26 Eylül 2025 - 16:04
Siyonistler ABD'nin Desteklerine Güvenerek Daha Cüretkar Hale Geldiler

Havza / Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin, düşman İsrail'in dünyaya açık olan cinayetlerine devam ettiğini ve Siyonistlerin ABD'nin desteklerine güvenerek daha cüretkar hale geldiğini söyledi.

Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin haftalık konuşmasında şunları söyledi: "İsrailli düşman Gazze'deki Filistin halkına yönelik vahşi saldırılarına ve soykırımına tam iki yıldır devam ediyor. İsrailli düşman tecavüze devam ederken Gazze şehrine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. İsrailli düşman, halkın acılarını artırarak Gazze şehrine baskınlar düzenleyerek aç bırakma, kuşatma ve susuz bırakma cinayetlerini işliyor."

Siyonistlerin ABD Destekleriyle Daha Cüretkar Hale Gelmesi


Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin, düşman İsrail'in dünyaya açık olan ve uluslararası kınamalara yol açan cinayetlerini devam ettirdiğini belirterek şöyle dedi: "Düşman İsrail, ABD ile olan rolüne ve ortaklığına dayanarak saldırılarında daha cüretkar hale geldi. Dünya ülkeleri ne kadar çok protesto etse ve İsrail'in bu korkunç suç düzeyini izlemekten utanç duysa da ABD, düşmana destek olmak için o kadar çok adım atıyor. Bu hafta ABD düşmanı, Güvenlik Konseyi'nde ateşkes ve İsrailli düşmanın Gazze üzerindeki kısıtlamalarının kaldırılmasını talep eden bir karar taslağını veto etti. Düşmana manevi destek çerçevesinde, 250 Kongre üyesinden oluşan bir heyet, İsrail'e ve onun cinayetlerine destek olmak amacıyla geniş çaplı bir ziyarete katıldı."

İsrail'in Amacı Batı Şeria'yı Tamamen İşgal Etmek


Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin şöyle dedi: "Düşman İsrail'in İbrani Yeni Yılı münasebetiyle Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını ve Kudüs halkı üzerindeki baskısını yoğunlaştırdı. Düşman İsrail Batı Şeria'da saldırganlığına ve ilhak politikasına devam ediyor. Düşmanın saldırıları ve cinayetleri özellikle El Halil şehri üzerinde yoğunlaşarak buranın tam kontrolünü ele geçirmeyi hedefliyor, zira El Halil Filistin'in ikinci kutsal şehridir. Düşman İsrail, Batı Şeria'yı kademeli olarak tamamen işgal etmeye çalışıyor. Fiili hakimiyet mevcut olsa da bu rejim kapsamlı bir işgal istiyor."

Gazze'deki Mücahitlerin Saldırıları İmanlı ve Cesur Direnişin Sembolüdür


Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin, Gazze Şeridi'ndeki mücahit kardeşlerimizin çok sınırlı imkanlarla düşmanla yüzleşmede kahramanca cihad operasyonlarına devam ettiklerini belirterek şöyle dedi: "El Kassam Tugayları, Kudüs Tugayları ve diğer mücahit gruplar, birçok operasyon gerçekleştirdi ve yüksek etkinlikle direnişlerini sürdürüyorlar. Gazze'deki mücahitlerin operasyonları, düşman subaylarına ve askerlerine yönelik keskin nişancı saldırıları, pusu kurma, karargahları patlatma ve düşman araçlarına ve askerlerine karşı mayın tarlaları oluşturma arasında çeşitlilik gösterdi. Düşman, mücahitlerin operasyonlarının önemini ve etkinliğini ve bundan kaynaklanan doğrudan kayıpları önemsiz göstermek için trafik kazalarından bahsediyor. Bu hafta cesur bir operasyon gerçekleştirildi ve El Kassam Tugayları, Şeyh Rıdvan çevresindeki düşman askerlerinin ve araçlarının konuşlandığı yere sürpriz bir operasyon düzenledi. El Kassam ve Kudüs Tugayları kendi ürettikleri füzelerle Gazze'nin güney ve batısındaki düşman askerlerinin konuşlandığı yerlere füze saldırıları düzenledi. Gazze'deki mücahitlerin operasyonları, iman ve cesarete dayalı bir direnişin sembolü ve Gazze Şeridi'ndeki mücahit kardeşlerimizin büyük bir kararlılığının işaretidir."

Gazze'deki Cihad, İslam Ümmeti Üzerine Büyük Bir Delildir


Yemen Ensarullah Hareketi lideri şöyle dedi: "Mücahitlerin eylemleri arkalarından bıçaklayan ve İsrailli düşmanla işbirliği yapan ümmet ve rejimler üzerine büyük bir delildir. Bazı rejimler basit ve yarı ağır silahların silahsızlandırılmasını isterken ABD İsrailli düşmana bitmek bilmeyen ölümcül silah sevkiyatlarına devam ediyor. İşbirlikçi Arap rejimleri insani, dini ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmek yerine mücahitlerin silahsızlandırılmasını talep ediyorlar."

Suriye Yöneticileri ABD'nin Bölgedeki Planının Bir Parçası


Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin şöyle dedi: "İsrailli düşman, Suriye'nin ulusal egemenliğini tamamen ihlal etmeye devam ediyor. Suriye'yi yöneten gruplar ise barış arayışında olduklarını iddia ediyorlar. Suriye'yi yöneten gruplar İsrail'i düşman olarak görmüyor ve onunla anlaşma ve güvenlik koordinasyonu arayışındalar. Bu gruplar gelecekte kendilerine fayda sağlamayacak olan ABD'nin bölgedeki planının bir parçası olmak istiyorlar. Suriye'yi yöneten gruplar İsrail ile güvenlik anlaşmaları imzalasa bile, bu durum İsrail için herhangi bir saldırıyı meşrulaştırmak için bir bahane ve kılıf olacaktır.
İsrailli düşman "Davud Geçidi" adlı planını uygulamak için hevesli ve Suriye de Fırat Nehri'ne ulaşmak için Siyonistlerin haritası içinde yer alıyor. Bu hedefler ABD ile ortaklaşa belirlenmiştir. Suriye'deki iktidardaki grupların zulmü ve azınlıkların İsrailli düşmanın kucağına sürülmesi, Siyonist planın bir parçasıdır.

Siyonistlerin Tersine Göçü ve İsrail Ordusundan Kaçış


Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin şunları söyledi: "Düşman benzeri görülmemiş bir tersine göç olduğunu itiraf ediyor ve bu, Filistinlilerin direnişinin ve mücahitlerin halkın kararlılığının önemli bir sonucudur. Tersine göç, saldırgan Siyonist Yahudilerin kaçışı ve aralarında umutsuzluğun yayıldığı anlamına geliyor. Düşman birçok resmî subayın erken emekliliğe başvurduğunu ve personel eksikliğinin 12 bin askere ulaştığını itiraf ediyor. Asker kaçakları düşman arasında yaygın bir olgu haline geldi ve bu, Gazze'deki direnişin ve fedakarlığın etkilerindendir."

Tom Barak'ın Sözleri Bölgedeki Her Şeyi Ortaya Çıkardı


Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin şunları söyledi: "ABD'nin Suriye ve Lübnan özel temsilcisi Tom Barak'ın resmi açıklamaları, ABD'nin resmi tutumunu ve politikasını gösteriyor. Bu açıklamalar büyük önem taşıyor. Tamamen açık ve herkesin farkında olması gerekiyor. ABD temsilcisinin Suriye ve Lübnan'a yönelik açıklamaları ABD'nin Suriye, Lübnan, Filistin ve tüm bölgeye yönelik yaklaşımının gerçekliğini ortaya koyuyor. ABD temsilcisi İsrail'in farklı bir hikaye olduğunu ve ABD'nin kalbinde özel bir yere sahip önemli bir stratejik müttefik olduğunu söyledi. Herhangi bir Arap rejimi ne yaparsa yapsın, ABD'nin önemli çıkarlarını sağlasa da yine de Washington bundan memnun olmayacaktır.
Arap rejimlerinin ABD'nin bölgedeki komplolarına hizmet etmesi onların Washington için İsrail düzeyinde olmalarını sağlamaz. ABD bölgedeki ülkeleri sadece bir 'sağılacak inek' olarak görüyor, kendi ifadesiyle. İsrail konusunda ise ABD için Arap tarafıyla bir ittifak içinde olması önemli değildir. ABD'ye göre İsrail tüm bu ülkelere saldırma özgürlüğüne sahip olabilir. ABD temsilcisi İsrail ile barış hakkında konuştuğunda barışın bir hayal olduğunu ve Arapların susuzluğun serabı peşinden koşanlar gibi onun peşinden koştuğunu söyledi. ABD temsilcisi geçmişte barış olmadığını ve gelecekte de olmayacağını söyledi.
Ey Araplar! Ey ilişkileri normalleştirmeye çalışanlar! Uyanın ve anlayın, eğer hala anlama ve kavrama gücünüz kaldıysa! ABD temsilcisi, çatışmanın esasının sınırlarda olmadığını, nihai sonucun bir tarafın hakimiyet kurmak istemesi olduğunu ve bu sözün diğer tarafın teslim olması gerektiği anlamına geldiğini söyledi. Biz sürekli ABD ve İsrail'in bölgeye dayatmak istediği denklemin, tek taraflılık, kontrol ve hakimiyet denklemi olduğunu söylüyoruz.
Bu denklemi kabul edenler her şeyini kaybeder. İnsanlığını, onurunu, özgürlüğünü, dinini, kimliğini ve dünya ile ahiret yaşamını kaybeder. ABD isteğini net bir şekilde ifade etti ve Amerikalı yetkili bunu dile getirdi. Bu açıklamalara karşı bölgedeki Arap hükümetleri ve yetkililer tarafından bir tepki gösterilmemeli miydi? ABD'nin açıklamaları son derece kışkırtıcı olarak kabul edilmeli ve Arap yetkililerden, özellikle Suriye ve Lübnan'dan güçlü yanıtlarla karşılaşmalıydı.

Lübnan'ın ABD temsilcisinin açıklamalarına verdiği tepki garipti ve teslimiyet ve zillet denklemini kabul ettiğinin bir işaretiydi. Resmi Arap kurumları arasında, İsrail ve ABD tarafından en büyük kışkırtıcı eylemler yapılıyor ancak yanıtlar zayıf ve soğuk. ABD temsilcisi İsrail'in Katar'a saldırısını doğal buldu ve bunun ABD stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi. ABD temsilcisi, Mısır ve Suudi Arabistan'ı Filistinlileri neden kabul etmedikleri konusunda eleştirdi. Mısır ve Suudi Arabistan, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesini reddetme konusundaki tutumlarını korumalıdır. ABD temsilcisi iki devletli çözüm konusundaki uluslararası tutumlarla alay etti."

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha