Çarşamba 1 Ekim 2025 - 14:04
İmam Hasan Askeri (a.s) Hakkında Ne Biliyoruz?

Havza / Hüccet-ül İslam vel-Müslimin İsmaili Çagi, İmamlar (a.s.) tarafından özellikle de İmam Hasan Askeri (a.s) tarafından vekiller teşkilatının kurulmasının sebebini Ehlibeyt (a.s.) dostlarının hiçbir zaman masum imamların eteklerinden kopmaması olduğunu söyledi.

Havza Haber Ajansı'na göre, Hasan bin Ali bin Muhammed (a.s.), İmam Hasan Askeri (a.s) olarak bilinen Şii İmamların on birincisidir ve altı yıl imamlık yapmıştır. O, İmam Hadi'nin (a.s) oğlu ve İmam Mehdi'nin (a.s.) babasıdır.

İmam Hasan Askeri'nin (a.s) mübarek doğum günü vesilesiyle, Havza uzmanlarından ve araştırmacılarından Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Muhammed İsmaili Çagi ile bir sohbet gerçekleştirdik.

İmam Hasan Askeri (a.s) Hakkında Ne Biliyoruz?

İmam Hasan Askeri'nin (a.s.) doğumu ve hayatı hakkında bazı bilgiler verir misiniz?


Şii İmamların on birincisi olan İmam Hasan Askeri'nin künyesi Ebu Muhammed; ismi Hasan bin Ali ve mübarek lakapları ise Sâmit, Hâdi, Refik, Zekî ve Nakî'dir. O, Hicri Kameri'nin 232. yılının Rebi-ul Âhir ayının onuncu gününde Medine-i Münevvere'de dünyaya gelmiştir.

İmamların sekizincisi olan Ali bin Mus-er Rıza (a.s) vilayet-i ahdi kabul ettiği için tanınmış ve ismi yaygınlaşmıştır. Bu nedenle ondan sonraki imamlar (yani İmam Cevad, İmam Hadi ve İmam Hasan Askeri (a.s.)) "İbn-ür Rıza" olarak anılmıştır.

Onun değerli babası İmam Hadi'dir (a.s). Annesi hakkında hadis ehli şöyle demiştir: "Annesinin adı da 'Selil'dir ve o zamanının salih ve ârif kadınlarından biri olarak kabul edilmiştir." (Sefinet-ül Bihar ve Medine-tül Hikem vel-asar, cilt 2, sayfa 200)

Merhum Şeyh Tusi el-Gaybe kitabında şöyle buyurmuştur: "İmam Hasan Askeri (a.s.) her hafta pazartesi ve perşembe günleri Dar-ul Hilafe'ye giderdi. Giderken Dar-ul Hilafe yolunda öyle yoğun ve muhteşem bir kalabalık oluşurdu ki, geçiş yolu kapanır ve insanlar O'nun güzel yüzünü görmek için sıraya girerdi. Öyle ki kimse kalabalığa giremezdi. (El-Gaybe, sayfa 216)

İmam Hasan Askeri (a.s) nasıl ve hangi yöntemlerle Hazreti Mehdi'yi (a.s.) kendinden sonraki İmam ve Halife olarak tanıttı?


Hazreti Mehdi'yi (a.s) tanıtmak için bazen değerli babası bazı sahabelerine oğlunu gösteriyordu. Örneğin, Ahmed bin İshak el-Kumi için böyle bir durum yaşanmıştır. İbn İshak şöyle der: "İmam Hasan Askeri'ye (a.s) 'Ey Allah'ın Resulü'nün oğlu! Senden sonraki imam ve halife kimdir?' dedim. İmam hemen ayağa kalktı, içeri girdi ve yaklaşık üç yaşında bir çocuğu omzunda taşıyarak geri döndü. O çocuğun yüzü, dolunay gibi parlıyordu. Sonra bana dönerek şöyle dedi: 'Ey İshak'ın oğlu! Eğer senin Allah katındaki değerin ve ilahi delillerin yanında bir konumun olmasaydı, bu oğlumu sana göstermezdim.'” (Kemal-ud Din ve Temam-un Nime, cilt 2, sayfa 384).

Bazen de oğlu bir grup sahabeye sunulup gösteriliyordu ki şüphelerin ortadan kalkmasına yardımcı olsun. (Bihar-ul Envar, cilt 51, sayfa 6). Ayrıca oğlu için akika kurbanı kesiyordu. İlginçtir ki İmam Hasan Askeri (a.s) oğlunun tanıtılması için birkaç kez akika kurbanı kesmiştir. Böylece daha fazla insana, Allah'ın ona bir çocuk verdiğini ve bu çocuğun babasının halefi olduğunu bildirmiştir. (Kemal-ud Din ve Temam-un Nime, cilt 2, sayfa 431).
İmam Hasan Askeri (a.s) Hakkında Ne Biliyoruz?
İmam Hasan Askeri'nin (a.s) en önemli faaliyetlerinden biri vekalet teşkilatını geliştirmekti. Bu kurum nasıl rol oynadı ve Şiileri İmam ile dolaylı iletişime hazırlamak için neler yaptı?
Vekalet teşkilatının geliştirilmesinin amacı, öncelikle Şiilerin her zaman imamlarıyla bağlantılı kalmalarını sağlamak ve vekillerin bir bağ oluşturmasını sağlamaktı. Diğer bir deyişle Ehlibeyt'in (a.s.) masum imamları tarafından özellikle İmam Hasan Askeri (a.s) tarafından oluşturulan vekalet teşkilatı, Ehlibeyt (a.s.) dostlarının asla masum imamların eteklerinden kopmamalarını sağlamak ve her zaman bu kanal aracılığıyla sorularını, dileklerini ve ihtiyaçlarını masum imamlarına ulaştırmalarını temin etmek içindi.

Vekillerin görevi genellikle halkın Ehlibeyt'e (a.s.) karşı olan beklentilerini onlara iletmekti. Örneğin çocuk sahibi olmak için dua istemek veya bir hastanın şifa bulması için dua talep etmek gibi. Mesela Merhum Ali bin Babeveyh Kumi'nin talebi, bu vekiller aracılığıyla Hazreti Hüccet'e (a.s.) iletilmiş ve o da dua etmiştir. Ardından Saduk-i Sani yani Muhammed bin Ali bin Babeveyh dünyaya gelmiştir. (Kamal-ud Din ve Temam-un Nime , cilt 2, sayfa 503).

Dört vekil tayin edilmesinin amacı halkın zamanla din, dünya ve ahiret ile ilgili ihtiyaçlarını bu vekillere başvurarak çözmeleri için hazırlanmalarıydı. Böylece büyük gaybete hazırlanmaları ve genel vekillere yönelmeleri sağlanmış oluyordu.

İmam Hasan Askeri'den (a.s) Bazı
Hadisler:


Birinci Hadis: İmam'ın yardımcısı Ebu Hamza Nüsayr şöyle der: "İmam Hasan Askeri'nin (a.s) her bir kölesiyle kendi dillerinde (yani Türkçe, Rumca ve Arapça) konuştuğunu defalarca duydum. Bu duruma hayret ettim. 'Bu kişi Medine'de doğmuş; nasıl oluyor da tüm dilleri anlıyor ve herkesle kendi dilinde konuşabiliyor?' diye düşündüm. Ben kendi kendime düşünürken İmam Hasan Askeri (a.s) bana dönerek şöyle dedi: 'Gerçekten yüce Allah, kendi hidayetini ve halifesini kullarına örnek ve açık bir delil kıldı. Ayrıca Allah, hüccetini diğerlerinden ayırdı ve tüm dillerle kabilelerin terimlerine aşina kıldı. İmam herkesin soyunu bilir. İnsanların ve varlıkların ömrü ile olaylar hakkında tam bilgiye sahiptir. Eğer bu özellik olmasaydı Allah'ın delili ile diğerleri arasında bir fark kalmazdı.'” (El-Kafi, cilt 1, sayfa 509).

İkinci Hadis: İmam Hasan Askeri (a.s) bir nurani hadiste şöyle buyurur: "Kim Allah ile dost olursa, insanlardan uzaklaşır." (Nizhet-un Nazir ve Tenbih-ul Hatir, sayfa 146, hadis 11).

Üçüncü Hadis: İmam Hasan Askeri (a.s) değerli bir ifadeyle şöyle buyurdu: "Her kim batılın sırtına binerse, pişmanlık diyarına iner." (Nizhet-un Nazir ve Tenbih-ul Hatir, sayfa 146, hadis 19).

Dördüncü Hadis: İmam Hasan Askeri (a.s) başka bir hadiste şöyle buyurur: "Yavaş olan (acele etmeyen) bir kimsenin nasibini kimse alamaz. Hırslı olan kimse ise takdirinde olmayanı elde edemez. Kim hayırla donatılmışsa, Allah ona vermiştir. Kim şerden korunmuşsa, Allah onu korumuştur." (Nizhet-un Nazir ve Tenbih-ul Hatir, sayfa 146, hadis 20).

Beşinci Hadis: İmam Hasan Askeri (a.s) değerli bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "İki özellik vardır ki, bunlardan daha üstün ve yüce olanı yoktur: Allah'a iman etmek ve din kardeşlerine fayda sağlamak." (Tuhef-ul Ukul, sayfa 489).

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha