Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre "İdeal Topluma Doğru" başlıklı Mehdilik konuları dizisi, İmam Zaman (a.s.) ile ilgili öğretileri ve bilgileri yayma amacıyla siz değerli okuyuculara sunulmaktadır.
İmam Mehdi'nin (a.s) hayatıyla ilgili konulardan biri de onun uzun ömrüdür. Bazı kişiler "Nasıl olur da bir insan bu kadar uzun bir ömre sahip olabilir?" sorusunu sormaktadır.
Bu sorunun gündeme gelmesinin nedeni günümüzde yaygın olan sınırlı ömürlerdir. Bazı insanlar bu tür kısa ömürleri gördüklerinde uzun bir ömrü kabul edemezler. Oysa uzun bir ömür akıl ve insan bilgisi açısından imkansız değildir. Bilim insanları, bedenin bileşenlerini inceleyerek bir insanın çok uzun yıllar yaşayabileceği ve hatta yaşlılık ve yıpranma belirtilerine maruz kalmayabileceği gerçeğine ulaşmışlardır.
Bilim insanlarının yaşlılıkla başa çıkma yollarını bulma çabaları böyle bir olgunun mümkün olduğunu göstermektedir. Bu yolda başarılı adımlar atılmıştır.
Kutsal kitaplarda ve tarihi kaynaklarda isimleri, kimlikleri ve yaşam öyküleriyle anılan birçok insanın günümüz insanından çok daha uzun bir ömre sahip olduğu belirtilmektedir.
Kur'an'da sadece uzun ömürden değil aynı zamanda ebedi yaşamın mümkün olduğuna dair bir ayet bulunmaktadır. Bu ayet Hz. Yunus (a.s) ile ilgilidir ve şöyle buyurulur:
"Şayet o, tesbih edenlerden olmasaydı, kıyamet gününe kadar balığın karnında kalırdı." (Saffat Suresi, 143-144)
Dolayısıyla Kur'an'a göre Hz. Yunus (a.s) döneminden kıyamet gününe kadar çok uzun bir ömür, insan ve balık için mümkündür.
Kur'an-ı Kerim Hz. Nuh (a.s) hakkında şöyle buyurmaktadır:
"Ve gerçekten Nuh'u kavmine gönderdik; aralarında dokuz yüz elli sene kaldı; fakat sonunda onları zalim oldukları için tufan yakaladı." (Ankebut Suresi, 14)
Ayetin bildirdiği süre, o peygamberin peygamberlik süresidir ve bazı rivayetlere göre onun yaşam süresi 2 bin 450 yıl olmuştur.
İlginçtir ki İmam Zeynel Abidin'den (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir:
"Bizim Kaim'imizde peygamberlerden bazı sünnetler vardır... Ama Adem (a.s) ve Nuh'dan (a.s) gelen sünnet ise uzun ömre dairdir." (Kamal ul-Din, c. 1, s. 321)
Kur'an-ı Kerim ayrıca Hz. İsa (a.s) hakkında şöyle buyurmaktadır:
"Onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerildiler; fakat onlara öyle göründü... Hayır, Allah onu kendisine yükseltti." (Nisa Suresi, 157-158)
Bunun yanı sıra Tevrat ve İncil'de de uzun ömürlere dair ifadeler bulunmaktadır.
Tevrat'ta şöyle denilmektedir:
"Adem'in yaşadığı tüm günler dokuz yüz otuz yıl sürdü ve öldü. Şeys yüz beş yıl yaşadı ve Enuş'u doğurdu. Şeys Enuş'u doğurduktan sonra sekiz yüz yedi yıl daha yaşadı ve oğullarını ve kızlarını doğurdu. Şeys'in tüm günleri dokuz yüz on iki yıl sürdü ve öldü... Lamek'in tüm günleri yedi yüz yetmiş yedi yıl sürdü ve öldü. Nuh beş yüz yaşındaydı. Nuh, Sam, Ham ve Yafes'i doğurdu." (Yaratılış Kitabı, 5. bölüm, 5-32. ayetler)
Bu nedenle Tevrat açıkça dokuz yüz yıldan fazla yaşayan kişilerin varlığını kabul etmektedir.
İncil'de de Hz. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra hayata döndüğü ve göğe yükseldiği ile ilgili ifadeler bulunmaktadır; gelecekte yeniden ineceği de kesindir ve onun ömrünün iki bin yıldan fazla olduğu kesindir.
Bu açıklamalarla birlikte Yahudi ve Hristiyanların kutsal kitaplarına inandıkları için uzun ömürlere de inanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Uzun ömrün bilimsel (1) ve akli olarak mümkün olduğu kabul edilmekte olup tarih boyunca buna dair birçok örnek bulunmaktadır. Ayrıca sonsuz güç sahibi olan Allah'ın kudreti açısından da kanıtlanabilir.
Tüm semavi dinlerin takipçilerine göre evrendeki tüm parçacıklar Allah'ın kontrolündedir ve tüm sebeplerin ve nedenlerin etkisi onun iradesine bağlıdır. Eğer o istemezse sebepler etkisiz kalır ve o doğal bir sebep olmaksızın yaratır ve var eder. O dağların içinden develer çıkaran, Hz. İbrahim'e (a.s) ateşi soğuk ve sağlıklı kılan, denizi Musa ve takipçileri için kurutan ve onları iki su duvarının arasından geçiren bir Allah'tır. Acaba, peygamberlerin ve velilerin son vasisine, son ilahi hazinesini, tüm salihlerin nihai arzularını ve Kur'an'ın büyük vaadini gerçekleştirecek olan kişiye uzun bir ömür vermekten aciz mi kalacak?!
------------------------------------------------
(1) "Bilimsel imkan"dan kast edilen, bazı olayların günümüz araçlarıyla gerçekleştirilemeyeceği durumlarda bile, bilimsel kurallar açısından bu olayların gerçekleşmesine engel olacak bir durumun olmadığıdır. Ünlü Alman bilim insanı "Weizmann", ünlü fizikçi "Flucker", Amerikalı doktor "Kaylor Dehause", Profesör "Etinger" ve Johns Hopkins Üniversitesi'nden "Diemend Weber" gibi önemli bilim insanları, insan ömrünün birkaç yüz yıl uzamasının bile mümkün olduğunu belirtmişlerdir.
Alıntı: Negin-i Âferineş kitabı
Havza / Tüm semavi dinlerin takipçilerine göre evrendeki tüm parçacıklar Allah'ın kontrolündedir ve tüm sebeplerin ve nedenlerin etkisi onun iradesine bağlıdır. Eğer o istemezse sebepler etkisiz kalır ve o doğal bir sebep olmaksızın yaratır ve var eder.
yorumunuz