Havza Haber Ajansı’nın Tahran’dan bildirdiğine göre Hüccetü’l-İslam vel-Müslimîn Mustafa Rüstemi, “4 Kasım (13 Aban) Günü Merkezî Komitesi”nin üçüncü koordinasyon toplantısında bu günün önemine değinerek şöyle dedi: “4 Kasım, 1964 yılında milletin hakkının göz ardı edilmesine karşı çıktığı için İnkılap Rehberi’nin sürgün edilişinin yıl dönümü, 1978 yılında Tahran’daki öğrencilerin katledilmesinin yıldönümü ve aynı zamanda İmam’ın yolundaki öğrenciler tarafından Amerika casus yuvasının (ABD Büyükelçiliği’nin) işgalinin yıl dönümüdür.”
Hüccetü’l-İslam Rüstemi sözlerine şöyle devam etti: “Öğrencilerin ABD elçiliğini işgali, Amerika Birleşik Devletleri’nin devrilmiş Şah’ı kabul etmesine karşı ciddi ve sembolik bir tepkiydi. Bu eylem, Pehlevî rejimine bağlı kişilerin İran halkının servetini yağmalamasına ve Amerika’nın İslam İnkılabı’na sızmak, ülkeyi bölmek amacıyla tasarladığı plan ve komplolara da bir karşı duruştu. Elçilik binasından elde edilen belgeler, buranın aslında İran milleti ve inkılapçı hareketlere karşı yürütülen çok sayıda operasyonun komuta merkezi olduğunu gösterdi.”
Hüccetü’l-İslam vel-Müslimîn Rüstemi sözlerine şöyle devam etti: “Bu yılın 4 Kasım’ı, Amerikan-İsrail savaşının üzerinden birkaç ay geçmişken kutlanıyor. Bu yılın Haziran ayında Amerikalıların son suçuna tanık olduk ve hâlâ o 12 günlük savaşın etkilerinden çıkmış değiliz. Şerif Teknik Üniversitesi’nin seçkin öğrencilerinden Şehit Hâşemîtebâr’ın oğlu, hâlâ hastane yatağında. Hâlâ evlatlarının yasını tutan aileler var ve Amerika ile İsrail’in düşmanlığının acısını tüm benlikleriyle hissediyorlar.”
4 Kasım Günü Anma Komitesi Başkanı Hüccetü’l-İslam Rüstemi, sözlerini şöyle sürdürdü: “4 Kasım sadece tarihî bir olayın anılması değildir; içinde bulunduğumuz sahnenin hatırlatılmasıdır. Ne yazık ki bazı insanlar bu konuda aşağılayıcı sözler söyleyip küçümseyici tavırlar sergiliyorlar. Onlar, Amerika’nın İran milletine yönelik açık düşmanlığını görmek istemiyorlar; müzakere masasında bile askerî saldırı düzenleyen, Şarm el-Şeyh zirvesinde İran’ın millî kahramanı Şehit Hacı Kasım Süleymani’nin suikastını övünçle anan ve İslâm dünyası ile mazlumların kahramanını öldürmekle övünen bir ülkedir Amerika.”
Hüccetü’l-İslam Rüstemi sözlerine şöyle devam etti: “Siyonist rejim şu anda siyasi hayatının en karanlık ve en nefret edilen dönemlerinden birini yaşamaktadır. Bu rejime karşı oluşan küresel nefret dalgası, hatta Amerika ve Avrupa’da bile zirveye ulaşmıştır. Buna karşılık, İran İslam Cumhuriyeti en yüksek güç ve istikrar noktasında durmaktadır. Geniş çaplı yaptırımlar, dayatılmış savaşlar ve her türlü düşmanlığa rağmen İran milleti, iki nükleer güç ve NATO ile yaşanan mücadeleden onurlu ve başı dik bir şekilde çıkmayı başarmış, konumunu sağlamlaştırmıştır.”
Hüccetü’l-İslam vel-Müslimîn Rüstemi sözlerinin sonunda şöyle dedi: “4 Kasım’da emperyalizmin hakikatini yeniden hatırlamamız gerekir. Bugün İsrail, dünya kamuoyu önünde en çirkin yüzüyle görünür hâle gelmiştir; buna karşılık aziz İran, gücün doruğunda yer almakta ve 12 günlük savaştan zaferle çıkmıştır. Bu durum, bizim sorumluluğumuzu iki kat artırmaktadır. Tüm yetkililer, üniversite öğrencileri, lise öğrencileri, akademisyenler ve milletin her kesimi, 4 Kasım’ın bilinçli bir şekilde anılması ve İran milletinin direniş ile izzet mesajının aktarılması için her zamankinden daha aktif olmalıdır. Şimdiye dek olduğu gibi kalan günlerde de ciddi bir şekilde çalışarak halkın geniş katılımı için zemini hazırlamalıdırlar.”
yorumunuz