Salı 28 Ekim 2025 - 12:52
Hz. Zeyneb-i Kübrâ’yı (s.a) Müslüman Kadınlara Örnek Kılan Dört Unsur

Havza / Hz. Zeyneb-i Kübrâ (s.a) ihlaslı ibadeti, örnek alınacak iffeti, sonsuz ilmi ve benzersiz cesaretiyle İslam mektebinde mümin kadının tam bir portresini çizmiştir.

Havza Haber Ajansı | Bu mübarek hanımın adı bizzat Resûlullah (s.a.a) tarafından konulmuştur. Bazı rivayetlerde bildirildiğine göre, bu isim Yüce Allah tarafından Cebrâil-i Emîn (a.s) aracılığıyla Peygamber’e (s.a.a) bildirilmiştir. Bu ismin anlamı da “babasının süsü” demektir.

Hz. Zeyneb (s.a) gençlik yıllarında Kûfe şehrinde kadınlara Kur’an tefsiri öğreten bir bilgeydi. O, âlemlerin en hayırlıları olan Emîru’l-Mü’minîn Ali (a.s) ve Hz. Fâtıma’nın (s.a) kızıdır.

O kadar derin bir bilgiye sahipti ki İmam Seccâd (a.s) onun hakkında şöyle buyurmuştur:

 “Öğretilmeden bilen, anlatılmadan anlayan bir bilgeydi.”

Peygamber Ehlibeyti’ni (a.s) öven neredeyse bütün yazarlar —ister Şiî olsun ister Sünnî, ister İranlı olsun ister yabancı, ister Asyalı olsun ister Avrupalı— Hz. Zeyneb’i (s.a) de kendi anlayışları ölçüsünde övmüşlerdir.

Şam’da onu görmüş veya hutbelerini işitmiş olan Arap edipleri, Hz. Zeyneb’i (s.a) fasih ve beliğ bir hatip, sözünde güçlü bir kadın olarak tanımlamışlardır.

Batılı yazarlar da eserlerinde, bütün o zorlukların Hz. Zeyneb’in (s.a) ruhunu sarsmamasına hayret ettiklerini sık sık dile getirmişlerdir. Bu hayranlık ifadelerinin bir kısmı onun şahsiyetini anlatan kitaplarda da yayımlanmıştır.

Bu yüce İslam hanımı, insanlığın bugün kaybettiği birçok yüce özelliğe sahipti. Ancak bu kısa yazıda özetle dört temel noktaya işaret edebiliriz:

Birinci özelliği ibadetidir

Bugün hem Batı’da hem Doğu’da birçok insan hayatının anlamını kaybetmiş durumda; kimi zaman da her sahte ışığı “maneviyat” sanıp peşinden koşuyor. Fakat ömürlerinin sonunda anlıyorlar ki boş bir hayalin ardına düşmüşler. Oysa gerçek maneviyatın örneği tarihin kalbinde gizlidir — o da Hz. Zeyneb-i Kübrâ’dan (s.a) başkası değildir.

İkinci özelliği iffetidir

İlk bakışta özellikle dindar çevreler için bu özellik zaten doğal bir şey gibi görünür; ancak tam da bu “doğal sayılan” değerleri dile getirmememiz, toplumumuzun İmam Ali (a.s) taraftarı toplumuna dönüşme hızını yavaşlatmış, hatta duraklatmıştır.

Bugün özellikle büyük şehirlerde toplumun en büyük sorunlarından biri iffetsizlik ve edepsizlik kültürüdür. Oysa Hz. Zeyneb’in (s.a) hayatı üzerine düşünmek, bu alandaki birçok toplumsal problemin çözümüne ışık tutabilir.

Üçüncü özelliği ilim ve bilgisidir

Bu konuya kısaca değinilmişti. Emîru’l-Mü’minîn Ali’nin (a.s) mektebi ve İslam-ı Nâb-ı Muhammedî, Hz. Zeyneb gibi şahsiyetler yetiştirmiştir. Bu mektebin insanları yalnızca âbid ve iffetli değil aynı zamanda âlim ve bilgindir. Onların ilmi, herkes tarafından hayranlıkla anılır. Bu değerleri tanımak insanı da o yüce manevi hedeflere yönlendirir.

Dördüncü özelliği cesaret ve kahramanlığıdır

İslam’ın sunduğu kadın modeli ne eve hapsolmuş bir varlık, ne de tüketim ve ticaret malı olan bir figürdür.

Allah-u Teâlâ, kadına da insana verilen tüm sorumluluk ve hakları bahşetmiştir — ancak bunu, O’nun belirlediği ilahi çerçeve içinde yerine getirmesini istemiştir.

Eğer biri bu anlayışı “hayal” olarak görüyorsa, Hz. Zeyneb-i Kübrâ (s.a) ve annesi Hz. Fâtıma Zehrâ’yı  (s.a) daha yakından tanımalı; o zaman, İslam-ı Nâb-ı Muhammedî’nin yetiştirdiği kadının diğer düşünce sistemlerinin kadınıyla farkını açıkça görecektir.

✍️ Ali Rıza Cânî

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha