Pazar 2 Kasım 2025 - 17:00
Bugün İslam Toplumu Her Zamankinden Daha Fazla "Arabulucuğa" İhtiyaç Duymaktadır

Havza / Ayetullah el-Uzma Nuri Hemedani şöyle vurguladı: "İslam toplumu her zamankinden daha fazla "arabulucuğa" ihtiyaç duymaktadır. Çünkü şeytanlar ve düşmanlar, içsel çatlaklar ve güvensizliklerden yararlanarak nüfuz yollarını aramaktadırlar."

Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Ayetullah el-Uzma Hüseyin Nuri Hemedani'nin Sabır (Barış, Affetme, Razı Olma) Koordinasyon Merkezi toplantısına gönderdiği mesajın tam metni şöyledir:


Bismillahirrahmanirrahim 
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a ve Sevgili Peygamberimiz Muhammed'e ve onun temiz ve pak ailesine ve özellikle de Allah'ın yeryüzündeki son temsilcisine ve Allah'ın laneti kıyamet gününe kadar onların düşmanlarına
olsun.

İslam merhamet ve şefkat, ahlak ve adalet dinidir. Adaleti iyilikle, hüküm vermeyi barış ve affetmeyle birleştiren bir dindir. Barış kültürü, affetme ve sosyal ilişkileri güçlendirmek için gönülden çaba gösterenlerin arabuluculuğu, Kur'an-ı Kerim'in ve Masum İmamların en yüksek öğretilerindendir ve iman ile takvanın işaretlerindendir.

Mevlamız Emirül Müminin Ali bin Ebu Talip (a.s) değerli çocukları İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin'e (a.s) İbni Mülcem kendisini yaraladıktan sonra yaptığı vasiyetlerden birinde şöyle buyurur: 


"Sizi, tüm çocuklarımı ve ailemi, bu vasiyetimi okuyan herkesi Allah'a karşı takvaya ve işlerinizde düzenli olmaya ve aranızda barışı sağlamaya tavsiye ediyorum. Çünkü ben, dedenizden (s.a.a) şöyle duydum: 'Arabuluculuk, namaz ve oruçtan daha üstündür.'"

Hazret bu vasiyette, insanların arasını düzeltmenin tüm namazlardan ve oruçlardan daha değerli olduğu belirtilmiştir. Çünkü kalpleri yakınlaştırmak, kinleri yok etmek ve müminler arasında barış sağlamak, toplumsal dayanışma, kardeşlik ve sevgi ortamını oluşturur. İki kırık kalp arasında veya yanlış anlama ve düşmanlık yaşayan iki grup ya da kabile arasında barış sağlamak, nafile ibadetlerden daha büyük bir sevap taşır.

Bugün de İslam toplumumuzun her zamankinden daha fazla "arabuluculuğa" ihtiyacı vardır. Çünkü şeytanlar ve düşmanlar içsel çatlaklar ve güvensizliklerden yararlanarak nüfuz yollarını aramaktadır. Arabuluculuk, düşmanın nüfuz yolunu kapatmak için kalplerin birliği ve karşılıklı güven ile mümkündür.

Affetme ve hoşgörü ruhunun yaşandığı bir toplum birçok çatışma ve düşmanlıktan korunur. Böyle bir toplumda aile yapısı ve sosyal güven güçlenir.

Ehlibeyt'in (a.s) fıkhına göre, hakimin karardan önce barışa daveti, kesinlikle vurgulanmış müstehap bir davranıştır ve adaletin yanı sıra merhametin de bir göstergesidir. Büyük Şii fakihi, Cevahir-ül Kelam kitabının yazarı Şeyh Muhammed Hasan Necefî (r.a) şöyle der: 
"Barışa teşvik etmek, iyi bir şeydir; bu durum, mahkeme kararının hemen ardından gelmesiyle çelişmez." (Cevahir-ül Kelam, Cilt 40, Sayfa 145).

Bu nedenle, kinleri gidermek ve anlaşmazlıkları çözmek amacıyla hukuki olmayan yollarla çaba göstermek dava açmaktan ve mahkemelerde ihtilafları çözmekten daha öncelikli bir durumdur.

Bu amaçla Sabır (Barış, Affetme, Razı Olma) Koordinasyon Merkezi'ndeki arabuluculuk, affetme, ahlaki ve sosyal çözümler arayışı alanındaki değerli çabalarınız salih amelin en büyük örneklerindendir. Güç anında barış ve bağışlama göstermek zayıflık değil ruhsal güç, iman, fıkıh ve ahlakın sosyal adaletle birleşimidir.

Sabır (Barış, Affetme, Razı Olma) Koordinasyon Merkezi'ndeki göreviniz yalnızca dava istatistiklerini azaltmak değil; aynı zamanda iman ruhunu canlandırmak, sosyal güveni yeniden inşa etmek, aile yapısını güçlendirmek, kardeşliği artırmak ve toplumsal ahlaki bağları kuvvetlendirmektir.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

"Kim affeder ve barışı sağlarsa, onun mükafatı Allah'a aittir." (Şura, 40. ayet)

Ayrıca şöyle buyurmuştur:

"Öfkeyi yenenler ve insanları affedenler... Allah iyilik yapanları sever." (Âli İmran, 134. ayet)

Bu vesileyle, Sabır (Barış, Affetme, Razı Olma) Koordinasyon Merkezi'nin samimi çabalarını takdir ederken aşağıdaki noktalara dikkat çekmek isterim:

1. Barış ve affetme iman, takva, adalet, iyilikseverlik, geleceğe yönelik düşünme ve içten razı olma temelinde gerçekleştirilmelidir. Baskı veya zorlamayla yapılan uzlaşmalar kalıcı olmayacaktır.

2. Alimlerin, kültürel elitlerin, yaşlıların, kabile büyüklerinin ve mahallede güvenilir kişilerin arabuluculuk yapması, Allah katında büyük mânevi ödülü olan bir eylemdir.


3. Tüm devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları, gerçek ve tüzel kişilikler Sabır Koordinasyon Merkezi'ni bu ilahi ve sosyal görevinde desteklemelidir.

4. Affetme ve hoşgörü, ahlaki bir gücün ve ahiretteki bir mükafatın tezahürüdür; asla bir zayıflık belirtisi olarak değerlendirilmemelidir. Kararlı bir şekilde, Allah'a tevekkül ederek ve Ehlibeyt'e (a.s.) tevessül ederek barış, affetme ve hoşgörü konusunda karar verin ve asla şeytani vesveselere veya barış ve uzlaşmayı engelleyenlerin etkisine kapılmayın. Barış ve affetmenin bereketlerini, intikamdan çok daha fazla hayatınızda hissedeceksiniz.

5. Sabır Koordinasyon Merkezi'nin aktivistleri, barış ve sosyal ahlakın sürdürülebilirliğini sağlayan bir kurum olarak hukuk ile ahlakı ve yargı ile merhameti her geçen gün daha da güçlendirmelidirler.

Son olarak, Yüce Allah'tan, Bakiyyetullah-il Âzam, Sahib-el Emr-i ve-z Zaman'ın (a.f) özel ilgi ve himayelerinin, İslam İnkılabı Rehberi, İran milleti ve bu alanda samimi çaba gösterenlere ulaşmasını niyaz ediyorum. Hepimize, dayanışmayı güçlendirme, sosyal bütünlüğü sağlama, kinleri giderme, aile yapısını güçlendirme, affetme ve sevgi ruhunu yayma konusunda artan başarılar nasip etmesini diliyorum. Böylece İslam toplumumuz, iman ve dayanışmanın bereketiyle şu ayetin bir örneği haline gelsin: 
"Kim bunu Allah'ın rızasını kazanmak için yaparsa, ona büyük bir mükafat vereceğiz." (Nisa, 114. ayet)

Ayrıca bu fırsattan istifade ederek İran Yargı Organı'na bu dönemde bu Organ'ın Başkanı ve yetkillerinin halkın yanında olması, yolsuzluklarla kararlı bir şekilde mücadele edip toplumun durumunu doğru bir şekilde anlayarak önemli adımlar atması ve halkı geleceğe ve adaletin sağlanmasına umutlandırdığı için teşekkür etmek istiyorum. Aynı zamanda bu yolda ilerleyen değerli ve gayretli Kûm il yönetimine de şükranlarımı sunuyorum.

Vesselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuh. 

Hüseyin Nuri Hemedani

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha