Perşembe 11 Aralık 2025 - 23:29
Anneleri Yüceltme Kültürü Yeterince Ortaya Konmadı

Havza / Harem-i Mutahhar Banu-i Keramet’in konuşmacısı: “Kızların evlenmeye veya çocuk sahibi olmaya istek duymamalarının sebeplerinden biri, baba evinde annelerine gösterilen saygının iyi bir örneğini görmemiş olmalarıdır. Oysa din büyüklerinin yaşam tarzında eşe saygı özel bir yere sahiptir.”

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Ali Rıza Penahiyan, Hazret-i Fatıma Zehra’nın (s.a.) doğum gecesi münasebetiyle düzenlenen kutlama programında, Banu-i Keramet'in mübarek türbesinde yaptığı konuşmada, Hazret-i Fatıma’nın (s.a.) doğum gününü ‘son derece değerli bir fırsat’ olarak nitelendirerek şöyle ifade etti: “Eğer birkaç gün boyunca Hazret-i Zehra’nın (s.a.) doğumunu kutlasak yeridir. Bu kutlamanın bir sınırı yoktur.”

Hazret-i Fatıma Zehra’nın (s.a.) şahsiyeti üzerinden İslam’ı tanıtmanın önemine işaret ederek şöyle ekledi: "İslam dinini dünyaya Hazret-i Zehra (s.a.) ile tanıttığımızda, masum imamlar ve yüce İslam Peygamberi'ne yöneltilen birçok insafsız suçlama ortadan kalkar.”

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, Hazret-i Masume’nin (s.a.) türbesinin konumuna değinerek şöyle dedi: "Bu kubbe ve bu türbe bile başlı başına birçok ithamı gidermeye fazlasıyla yeterlidir. Burada kız olan, kadın olan bir İmam zadenin yüceltildiğini görüyorsunuz; oysa onun erkek kardeşleri de bu şehirde bulunmaktadır. Ancak âlimlerin ve büyüklerin bu kerime hanımefendinin manevi makamına gösterdiği saygı sayesinde bu ihtişamlı türbe meydana gelmiştir.”

İslam’da Kadının Konumu, Ayrıca Bir Delile İhtiyaç Duymayacak Kadar Açık

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Ali Rıza Penahiyan, sözlerine şöyle devam etti: "Hazret-i Fatıma Zehra’nın (s.a.) doğum gecesinde, İslam’da kadının değeri daha da belirgin hâle gelir. Nitekim Peygamber Efendimiz'in (s.a.a.) onun hakkında ‘Babası için bir anne gibidir’ ve ‘Babası ona feda olsun’ buyurması, kadının din nazarındaki yüce makamını açıkça ortaya koymaktadır.”

Anneliğin Değeri, Gerektiği Gibi Açıklanmadı

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, toplumdaki kültürel sorunlardan biri olarak ‘annelik makamı’ konusuna değinerek şöyle dedi: “Toplumumuzda onca gürültüye rağmen Anneler Günü’nü kutluyor, hediyeler alıyoruz; fakat kültür oluşturma noktasında biz talebeler, din tebliğcileri ve din öğretmenleri eksik kaldık ve anneliğin değerini gerektiği gibi ortaya koymadık.”

Doğurganlığın azalmasından duyduğu endişeyi dile getirerek şöyle ekledi: "Daha fazla çocuk sahibi olma imkânı bulunan dindar ve takvalı aileler bundan kolaylıkla kaçınıyor. Bu şaşırtıcı olup; bizim İslam kültürüyle de uyumlu değildir.”

Anneleri Yüceltmede ve Doğurganlığı Artırmada Erkeklerin Rolü

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, doğurganlığın azalması meselesinin öncelikle erkeklerle ilgili olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “Görünüşe göre değerli babalar, eşlerinin anneliğine yeterince kıymet vermiyor; bu yüzden toplumumuzda anneliğin değeri azalmaktadır.”

Peygamber Efendimiz'in (s.a.a.) gebelik ve emzirme ile ilgili rivayetlerine atıfta bulunarak ekledi: “Kadın hamile kaldığında, gündüzleri oruç tutan, geceleri ibadet eden ve Allah yolunda cihat eden bir kimse gibi mükâfat alır. Çocuk dünyaya geldiğinde, onun mükâfatının büyüklüğü tasavvur ötesidir. Rivayette geçtiğine göre, çocuk her emdiğinde anne, doğduğu günkü gibi temizlenir.”

Devamla şöyle dedi: “Toplumumuzda erkekler, kadınlarımızın hak etmediği davranışları sergiliyor. Eğer kızlar evlenmeye veya çocuk sahibi olmaya istek duymuyorsa, bunun sebeplerinden biri, baba evinde annelerine gösterilen saygının iyi bir örneğini görmemiş olmalarıdır.”

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, bu alandaki kamuoyu propaganda ve tanıtımının yetersizliğini eleştirerek şöyle ekledi: “Her şey nasihat ve reklamlarla düzelmez. Özel yaşam kültürü, yüz yüze davranışlar ve annelerin yaşadığı deneyimler değişmelidir.”

“Anne, her çocuk dünyaya getirdiğinde, eşinin gözünde saygı ve itibarının katlanarak arttığını hissetmelidir. Bu bir kültür hâline gelmelidir; eğer baba, anneye karşı çocukların önünde saygı gösterirse, sonucunda vatansever ve takvalı bir evlat yetişir.”

Keramet Sahibesinin mübarek türbesindeki konuşmacı, medya kısıtlamalarına değinerek şöyle söyledi: "Televizyon, aileler için iyi bir eğitim aracı olamaz; çünkü eşler arasındaki sevgi ve yakınlığı gösteremez. Televizyon karşısında büyüyen erkekler, eşlerine sevgi göstermeyi bilmez.”

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, İmam Humeyni’den (r.a.) bir hatıra aktararak şöyle dedi: “İmam Humeyni, ailenin annesi sofrayı toplamak için ayağa kalktığında, kızlarına şöyle derdi: ‘Anneniz kalktı, siz hâlâ oturuyor musunuz?’ Büyüklerden örnek alırsak, evde iş bölümü, saygı ve sevginin nasıl yaşandığını görürüz.”

Çocuk Sahibi Olmak, Dini ve Toplumsal Bir Sorumluluk

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, Devrim Rehberi’nin çocuk sahibi olma konusundaki sık sık tavsiyelerine işaret ederek şöyle dedi: “Mehdî’nin (a.c.f.) vekili çocuk sahibi olmayı tavsiye etmiştir. Bu tavsiyeye uyan toplumlar başarılı olmuştur.”

Hüccet’ül-İslâm vel-Müslimîn Penahiyan, son olarak erkeklerin öncelikle sorumlu olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “Eğer erkekler eşlerine gerekli sevgi ve saygıyı gösterirlerse, pek çok sorun çözülür. Anneye saygı göstermek, evin nurunu artırır ve vatansever bir nesil yetiştirir.”

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha