Havza Haber Ajansının haberine göre Hazret Ayetullah el-Uzma Cevad Amuli “Niyetin değeri ve zorluğu” konusu üzerine yaptığı bir konuşmasında şöyle demiştir: “Masum imamlar (a.s.) şöyle buyurmuşlar: “Müminin niyeti amelinden daha hayırlıdır.” ve yine “Amellerin en faziletlisi en zahmetli olanıdır.” Niyet, amelin ruhudur ve zor bir iştir. Çünkü asıl işi birçok insan yapar, ancak herkes doğru niyet etme gücüne sahip değildir. Öncelikle, kötü bir işi “Allah’a yakınlaşma” niyetiyle yapmak mümkün değildir. Bu nedenle yapılan işin insanı Allah’a yaklaştırma özelliğine sahip olması gerekir. Yani fiilin kendisi iyi olmalıdır. İkinci olarak da işi yapan kişinin niyeti iyi olmalıdır.
Bu durumda, eğer amel her türlü gösterişten arınmış olursa, onun niyeti amelin kendisinden daha üstün olur. Elbette bu çok zordur ve bu yüzden niyet, amellerin en faziletlisi sayılmıştır. Örneğin, bir kişi bir kitap yazdığında doğal olarak adının kapağında yer almasını ister. Ya da bir kimse bir cami veya hayır kurumu yaptırdığında, adının tabelada yazılmasını ya da toplantılarda anılmasını arzu eder. Bazıları ise adlarının hiç anılmamasını ister ki insanlar “O, öyle bir mertebeye ulaşmış ki adının anılmasını bile kabul etmemiştir” desin. Bu da bir tür makam ve itibar arzusudur. Yani bazen insan riyakârlık yapar ve bunun farkında olmaz. İşte bu ise gizli bir riyakârlıktır ve genellikle dikkat çekmez. Şeytan da herkesi kendi özel yolundan aldatır. Bazen ise insanlar “Falanca riyakârlık yapıyor” demesin diye hayırlı işi terk eder. Oysa gerçekte hayırlı işi terk etmenin sebebi, insanların sözleridir.
Kur’an’da Ahlakın Merhaleleri
yorumunuz