Havza Haber Ajansı muhabirinin aktardığına göre “Araştırma ve Teknoloji Haftası” münasebetiyle düzenlenen ve İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı’nın ilmî eserleri ile araştırma başarılarının tanıtıldığı program 16 Aralık 2025 Salı günü tarihinde Kum’da, İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Bu törende; araştırmacıların, akademisyenlerin ve ilmî–araştırma alanlarına ilgi duyanların katılımıyla, Kur’ân-ı Kerîm tefsiri alanında İsra Vakfı’nın en yeni araştırma başarıları da tanıtıldı. Programın ana konuşmacısı olarak katılan İlim Havzaları Genel Müdürü Ayetullah Ârafi, havza merkezli araştırmaların konumunu ve araştırmacıların ülkenin ilmî ve toplumsal gelişimindeki rolünü ele aldı.

Ayetullah el-Uzma Cevadi Âmuli, İslami İlim Üretimi ve Araştırmanın Tam Anlamıyla Örnek Şahsiyeti
Bu törende konuşan İlim Havzaları Genel Müdürü Ayetullah Ârafi, havza ve üniversitenin yüce şehitlerinin ve Kutsal Savunma şehitlerinin aziz hatırasını yâd ederek araştırmacılar ve ilmî yenilikçilerinin ülkenin en kıymetli sermayeleri olduğunu vurguladı ve onların emeklerinin takdir edilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.
İlim Havzaları Müdürü, Ayetullah el-Uzma Cevadi Âmuli’nin ilmî ve yönetsel konumuna işaret ederek, O’nun rehberliğinin İslami ilimlerde araştırma, inceleme ve ilmî üretimin tam anlamıyla örnek bir modeli olduğunu ifade etti.
Anayasa Koruyucular Konseyi Fakih Üyesi Ayetullah Ârafi, Ayetullah el-Uzma Cevadi Âmuli’nin ilmî kuşatıcılığına ve düşünce derinliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Cevadi Âmuli; felsefe, irfan, kelâm, tefsir, fıkıh ve usûl, hadis ile Arap dili ve edebiyatını kapsayan temel İslami ilimlerin tamamında nadir görülen bir yetkinliğe sahiptir. Bu ilmî bütünlük, İslami düşüncede büyük ölçekli teorilerin üretilmesine ve sistem kurucu yaklaşımların ortaya konmasına zemin hazırlamaktadır.”
Başarılı Araştırmacının Özellikleri
Ayetullah Ârafi, konuşmasının bir bölümünde başarılı bir araştırmacının sahip olması gereken özelliklere değinerek şunları ifade etti: “Üniversitelerle etkili iletişim kurabilme, disiplinler üstü ortamları tanıma ve düşünceyi ilmî ve toplumsal alanlarda sunabilme yeteneği, araştırmacıların toplumda etkili olabilmesi için gerekli temel niteliklerdendir.”
İlim Havzaları Müdürü ayrıca Batı’daki ilmî ve felsefî dönüşümleri tanımanın ve medeniyet rakibini doğru ve derinlikli biçimde tanımanın gerekliliğini vurgulayarak şöyle dedi:
“Havza araştırmacıları hem İslami ilimlerde derinliğe sahip olmalı hem de düşüncelerini üniversite ve uluslararası ortamlarda sunma ve eleştirme yeteneğini kazanmalıdır. Ancak bu şekilde İslami ilimlerin geliştirilmesine ve toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlanabilir.”
Ayetullah Ârafi, konuşmasının sonunda ruhun arınmışlığı, ihlâs ve tevazuyu, başarılı araştırmacıların öne çıkan özellikleri arasında sayarak şu noktaya dikkat çekti:
“Bu ahlaki nitelikler, diğer ilmî özelliklere parlaklık ve ruh kazandırmakta; havzanın ilmî üretim ve topluma rehberlik etme yönündeki asli misyonunun gerçekleşmesini mümkün kılmaktadır.”

Temel Araştırmalar, İlim Üretiminin ve Toplumsal Sorunların Çözümünün Altyapısıdır
Bu törende konuşan İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı Başkanı Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Murtaza Cevadi Âmuli, temel araştırmaların stratejik konumuna vurgu yaparak, bu tür araştırmaları ilim üretiminin altyapısı, uygulamalı bilgilerin oluşum zemini ve nihayetinde toplumsal meselelerin ve İslami sistemin sorunlarının çözümünün ana dayanağı olarak nitelendirdi.
Her ilmî merkezin kendine özgü bir çalışma yılı bulunduğunu ifade eden Cevadi Âmuli, şunları söyledi: “İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı’nın çalışma yılı, isabetli bir şekilde ‘Araştırma Haftası’ başlığıyla tanımlanmıştır. Bugün tanıtımı yapılan eserler; ilmî çabanın, araştırmacıların mücadelesinin ve Ayetullah el-Uzma Cevadi Âmuli Hazretlerinin gözetimi altında faaliyet gösteren ilmî bir yapının bilinçli yönetiminin ürünüdür.”
İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı Başkanı, Ayetullah el-Uzma Cevadi Âmuli’nin selam ve dualarını ileterek, İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Ârafi’nin bu toplantıya katılımından dolayı teşekkür etti ve şöyle konuştu:
“Ayetullah Ârafi’nin araştırmacılar arasında bulunması, ilmî camia için bir moral kaynağıdır ve havza yönetiminin araştırmanın konumuna verdiği önemin açık bir göstergesidir.”
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Cevadi Âmuli, araştırmaları ‘temel araştırmalar’ ve ‘uygulamalı araştırmalar’ şeklinde ikiye ayırarak şu değerlendirmede bulundu: “Temel araştırmalar; doğrudan Kur’ân-ı Kerîm, Nehcü’l-Belâğa ve Sahîfe-i Seccâdiyye gibi vahiy kaynaklarıyla ya da köklerini bu kaynaklardan alan metinlerle irtibatlı olan, derinlik, basiret, ilmî temeller ve sağlam ilkeler üzerine kurulu çalışmalardır. Bu araştırmaların içinden ilimler doğar; onların üzerine inşa edilen uygulamalı araştırmalar ve pratik beceriler sayesinde de toplumun sorunlarını çözmeye yönelik süreçler şekillenir.”
İslami toplumların toplumsal sorunlarını dinî bilgiler temelinde çözme ihtiyacına dikkat çeken Hüccetü’l-İslâm Cevadi Âmuli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün İslami toplumun ve İslami sistemin beklentisi, vahiy temelli ilimler alanındaki araştırmaların, toplumsal problemlerin ve krizlerin çözümünde etkin rol üstlenebilmesidir. Ancak bu hedefin gerçekleşmesi, temel araştırmalar ile uygulamalı araştırmalar arasında etkili bir bağın kurulmasını gerektirmektedir. Ne yazık ki bu bağın kurumsal karşılığı olan uzman merkezler, havzalarda hâlen sınırlı durumdadır.”
İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı Başkanı ayrıca araştırma alanında ortaya konan yeni yaklaşımları takdir ederek şunları söyledi:
“Bu sempozyumda dile getirilen ilmî görüşler, araştırmacılar için araştırma alanında yeni bir bakış açısı sundu. Havza ortamında daha az ele alınan bu perspektifler, ilmî kapasitenin güçlenmesine ve modern araştırma yöntemleriyle daha yakından tanışılmasına katkı sağlayabilir.”
Havza Hocası Hüccetü’l-İslâm Cevadi Âmuli, konuşmasının son bölümünde İsra Vakfı’nın önemli araştırma başarılarından birine değinerek şöyle dedi:
“‘Tesnîm Tefsiri’ araştırmacılarının İslam İnkılabı Rehberi ile gerçekleştirdiği görüşmede, kendileri bu büyük tefsirin konu fihristinin hazırlanmasının gerekliliğini vurgulamışlardır. Hamdolsun bu değerli eser, yaklaşık yedi ila sekiz aylık bir süre içinde iki cilt hâlinde hazırlanıp tamamlanmış ve yakın zamanda Ayetullah el-Uzma Cevadi Âmuli Hazretlerine takdim edilmiştir. Bu çalışma, araştırmacıların 80 ciltlik Tesnîm Tefsiri’ne konu başlıkları üzerinden erişimini mümkün kılmaktadır.”
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Cevadi Âmuli, konuşmasının sonunda; araştırmacılara, yöneticilere, davetlilere ve programa katılan ilmî ve icraî şahsiyetlere teşekkür ederek sunulan eser ve araştırmaların dinî araştırmaların derinleşmesine ve İslami toplumun ilmî ve toplumsal ihtiyaçlarına cevap verilmesine yönelik etkili bir adım olmasını temenni etti.

Doğrusal Düşünceden Doğrusal Olmayan Düşünceye Geçiş, Modern Araştırmanın ve Karmaşık Sorunların Çözümünün Şartıdır
İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı’nın stratejik yöneticilerinden Dr. Basîriyân, yaptığı konuşmada “modern araştırmacının” özelliklerini ele alarak, ilmî araştırmalarda doğrusal düşünceden uzaklaşıp doğrusal olmayan (non-lineer) düşünceye yönelmenin zorunluluğunu vurguladı.
İnsan zihninin bilgi işleme sürecindeki “asgariyet (minimalizm) ilkesi”ne dikkat çeken Basîriyân, şu değerlendirmede bulundu:
“Basitleştirme, tek boyutlu analiz ve doğrusal nedensellik üzerine kurulu olan doğrusal düşünce, her ne kadar insan beyninin doğal işleyişinin bir ürünü sayılsa da karmaşık ve çok boyutlu olgularla karşılaşıldığında yüzeysel yaklaşımlara ve yetersiz analizlere yol açmaktadır.”
Doğrusal olmayan düşünceyi, modern araştırmanın altyapısı olarak tanıtan Basîriyân, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğrusal olmayan düşünce; olguların çok boyutlu, süreklilik arz eden ve bağlam merkezli biçimde kavranmasına dayanır. Beynin sağ ve sol yarımkürelerinin kapasitelerini eş zamanlı kullanarak, sezgi, duygu, ayrışıcı düşünme ve aklî analizi bir araya getirir ve böylece karmaşık sorunların çözümünü mümkün kılar.”
Basîriyân, “ilmî sorunlaştırmayı (Problematizing)” modern araştırmanın temel bileşenlerinden biri olarak değerlendirerek şunları ekledi:
“Modern araştırmacı, apaçık ve sorgulanamaz kabul edilen ön kabulleri benimsemek yerine, onları sorgular, problemi yeniden tanımlar ve bu yolla ilim üretiminin ve yenilikçi araştırmaların zeminini hazırlar.”
Üniversite öğretim üyesi olan Basîriyân, konuşmasının devamında doğrusal ve doğrusal olmayan düşünce arasındaki farkı somut bir örnekle açıklayarak, ailenin sosyo-ekonomik durumunun çocukların zekâ gelişimine etkisi konusundaki yeni yaklaşımları ele aldı ve şöyle dedi:
“Bilişsel bilimler, nörobilim ve dilbilim alanlarında yürütülen güncel araştırmalar, ekonomik yoksulluk ve ebeveynlerin eğitim düzeyinin, artan stres, dilsel etkileşimlerin azalması ve algısal deneyimlerin sınırlandırılması yoluyla, çocukların beynindeki hipokampusun gelişimi üzerinde doğrudan etkili olduğunu ortaya koymuştur.”
Dr. Basîriyân, MRI ve fMRI temelli çalışmalardan elde edilen sonuçlara atıfta bulunarak şunları vurguladı: “Babanın ekonomik durumunun zayıf olması ve annenin eğitim seviyesinin düşük olması, hipokampusun plastisitesinde ve gelişiminde azalmaya yol açabilir. Buna karşılık, zengin dilsel etkileşimler, karmaşık dil yapılarının kullanımı ve çeşitli kelime dağarcığı, yaşamın ilk yıllarında çocukların bilişsel gelişiminde belirleyici bir rol oynar.”
Konuşmasının sonunda ele aldığı konuları özetleyen Basîriyân şunları ifade etti:
“Son birkaç yüzyılda bilimde kaydedilen muazzam ilerlemenin önemli bir bölümü, doğrusal düşünceden doğrusal olmayan düşünceye geçişe borçludur. İnsan beyni doğal olarak doğrusal düşünceye eğilim gösterdiğinden, doğrusal olmayan düşüncenin geliştirilmesi, eğitim ve araştırma sistemlerinde hedefli eğitim, sürekli pratik ve düşünme yöntemlerinin yeniden öğrenilmesini gerektirir.”

Molla Sadra’nın Tefsir Mirasının Yeniden Ele Alınması, Bugünün Tefsir Bilimi için Bir Gerekliliktir
Bu törende konuşan Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Emadî, dinî bilgilerin derinleştirilmesinde araştırmanın yüksek önemine dikkat çekerek, İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı’nın Kur’ân-ı Kerîm tefsiri alanındaki önemli araştırma başarılarından birini ele aldı.
Hüccetü’l-İslâm Emadî, Sadrüddin Muhammed bin İbrahim Şirâzî’n’in (Sadrü’l-Müteâllihin), İslam dünyasının en önde gelen filozoflarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Sadrü’l-Müteâllihin, akıl, hikmet, irfan ve hadisi bir arada kullanarak Kur’ânî bilgileri derinlemesine ve farklı bir bakış açısıyla ele almıştır. Her ne kadar tam bir Kur’ân tefsiri yazmayı başaramamış olsa da onu ilgilendiren birçok sure ve ayet üzerinde ortaya koyduğu tefsirleri, tefsir ilminde benzersiz bir hazine olarak değerlendirilmektedir.”
İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı Araştırma Başkan Yardımcısı Hüccetü’l-İslâm Emadî, konuşmasına şöyle devam etti:
“Molla Sadra’nın tefsiri sadece kelime odaklı bir tefsir değildir; aksine, ayetlerin derin anlamları, sırları ve hikmetlerini açıklayan kapsamlı bir yorumdur. Mevcut tefsirlerde genellikle yeterince ele alınmamış olan bu boyut, günümüzde tefsir bilgisinin yaygınlaşmasıyla birlikte bu değerli mirastan daha geniş biçimde faydalanma zamanının geldiğini göstermektedir.”
Hüccetü’l-İslâm Emadî, geçmiş âlimlerin kalıcı eserlerini açıklama ve yorumlama geleneğine de işaret ederek, Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Murtaza Cevadi Âmuli tarafından kaleme alınan Molla Sadra Tefsirinin Şerhi’nin yayınlandığını duyurdu ve şöyle belirtti:
“Bu eser, yıllarca süren öğretim ve araştırmanın bir ürünüdür; araştırmacıların çabasıyla dizgi, inceleme, derleme süreçlerinden geçirilmiş, nihai onay ve değerlendirmelerin ardından yayına hazır hâle getirilmiştir. Bu, Kur’ân-ı Kerîm ve yüce tefsir ilmi için kayda değer bir hizmettir.”
Konuşmasının sonunda Hüccetü’l-İslâm Emadî, eserin hazırlanmasında emeği geçen öğretim üyeleri, araştırmacılar ve özellikle Hüccetü’l-İslâm Muhammed Tahir Bakırî’ye teşekkür ederek, bu tür ilmî ve araştırma faaliyetlerinin Kur’ânî bilgilerin derinleşmesine ve İslami araştırmaların toplumda yaygınlaşmasına etkili bir katkı sağlamasını temenni etti.

Eserlerin Tanıtımı ve Araştırmacıların Onurlandırılması
Törenin son bölümünde Ayetullah Ârafi’nin katılımıyla, İsra Uluslararası Vahiy Bilimleri Vakfı’nın Kur’ân-ı Kerîm tefsiri alanındaki en yeni araştırma başarıları tanıtıldı. Ayrıca seçkin araştırmacılardan bazıları onurlandırıldı, takdir ve teşekkür belgeleriyle ödüllendirildi.








yorumunuz