Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, İnkılap Rehberi, 1993 yılında yaptığı önemli bir konuşmada şöyle demiştir: "Egemen millet, kültürü egemen olan millettir. Kültürel egemenlik, ekonomik, siyasi, güvenlik ve askeri egemenliği de beraberinde getirebilir."
Kalem Şehitleri'nin Efendisi'nin şehadet yıl dönümüne yaklaşırken, bu metnin yazarı onun kültür meselesi ve kültürel sorunların çözümü için nasıl bir çaba sarf edilebileceğine dair düşüncelerini kısaca ele almıştır.
Şehit Seyyid Murtaza Avini'nin bazı makalelerinde özel olarak vurguladığı endişelerden biri, kültür yönetiminin halkın ellerine bırakılması gerektiği ve halk merkezli yaklaşımın kültürel faaliyetlerin temel ilkesi haline getirilmesidir. Bu endişe, yıllar önce Rehber'in halk temelli kültürel faaliyetlere dikkat çekmesi ve bu yaklaşımın sürdürülmesini istemesiyle de örtüşmektedir.
Kalem Şehitleri'nin Efendisi "Sihir Aynası" kitabında yayımlanan "Sinema ve Halk" makalesinde halkla ilişki kurmanın ve halk gücünün kültürü yönetmedeki önemine değinmiş ve bu yaklaşımın birçok kültürel sorunu çözmek için bir yol olduğunu vurgulamıştır. Aynı zamanda, halk ve sanat arasındaki etkileşimin, yetkililer ile kültür mensuplarının halkla olan ilişkilerinin birçok acıyı dindirdiğini ve hedeflere ulaşmayı kolaylaştırdığını ifade etmiştir.
Şehit Avini, modern sanat aktivistlerinin halktan uzak durmasını bir kusur olarak görüp, bu tavrın halka karşı baskıcı olmalarına ve toplumla iletişimde sorunların meydana gelmesine neden olduğunu belirtmiştir. Seyyid Murtaza ise bu makalede halkla ilişki kurmanın sadece bir kültür dalıyla sınırlı olmadığını, bu konuda konuşacak tüm dalların halkla olan ilişkilerini gözden geçirmeleri gerektiğini savunmaktadır.
Şehit Avini, halkın genel zevkinin basitliğe ve eğlenceye kaymış olmasına rağmen bunun, öncelikle Batı medeniyetinin saldırgan ve aldatıcı doğasından kaynaklandığını belirtmektedir. Bu durum insanları boş bir yaşam sürmeye ve ölümden kaçmaya yöneltmektedir.
Diğer yandan, Kalem Şehitleri'nin Efendisi makalesinde, ülkenin kültürel sorumlularının kültürü eğlenceye indirgemenin ve ticarileştirmenin ideolojik nüfuz ve devrim yöntemlerinden biri olduğunu anlamaları gerektiğini vurgulamaktadır. Batı'nın kendi kültürel hegemonyasını sürdürmek için bunu hedef ülkelerdeki dostları aracılığıyla uyguladığını ifade etmektedir.
İlginç şu ki, Avini'ye göre Batı'ya hayran kalanlar, toplumda Batı'nın zehirli düşüncelerini yayarak sonra da "sıradan insanlardan uzak durmak" adına kültür ve ürünlerini belirli bir kitleye hitap edecek şekilde sunup genel kitleyi dışlamaktadırlar. Aynı zamanda, halkın genel zevkinin kültür ve sanat alanında üretim için uygun olmadığını iddia etmektedirler.
Şehit Avini bu konuda açıkça şöyle yazmaktadır: "Halkla ilişki kurmak mutlaka sıradanlığa düşmek anlamına gelmez; bu düşünce, sahte aydınların kapıldığı kibir ve cehaletin köklerine dayanır. Onlar halkın cehaletini kendi tarihsel kopukluklarını gerekçe olarak kullanmaktadırlar."
Diğer yandan, Seyyid Murtaza'ya göre kültür alanındaki ciddi sorunlardan biri, kültürü yönetenlerin kendilerini halktan üstün görmeleri ve toplumdan uzak bir perspektiften analiz yapmalarıdır. Bu kişiler, halkı ana kitle olmalarına rağmen küçümseyerek karar alma süreçlerine dahil etmemekte ve kendi aydınlık ölçütlerine göre hareket etmektedirler. Şehit Avini bu bağlamda şunları yazmaktadır: "Kitleleri halk olarak adlandırmak, daha çok Marksist ideolojiden kaynaklanan aşağılayıcı bir terimdir. Halkı 'cehalet içindeki kitleler' olarak tanımlayan düşünce, aydınları 'toplumun seçkinleri' olarak görmektedir; dolayısıyla halkı yönetme yetkisini de bu iddiada bulunanlara bırakmaktadır."
Seyyid Muhammed Mehdi Musevi

Havza / Kalem Şehitleri'nin Efendisi, "Sinema ve Halk" makalesinde halkla ilişki kurmanın ve kültürü yönetmede halkın gücünün önemine vurgu yapmış ve kültürel sorunları çözme çabalarına değinmiştir. Şehit Avini halkla gerçek anlamda ilişki kurmanın, birçok kültürel sorunun çözümü için bir yol olduğunu belirtmektedir.
yorumunuz