Pazartesi 11 Ağustos 2025 - 13:10
Erbain Fotoğrafçılarına Uyarı! / Usta Fotoğrafçıdan Teknik Tavsiyeler

Havza / Deneyimli fotoğrafçılık ustası Resul Olyazade, Erbain yürüyüşünün dünyanın en eşsiz sanatsal konularından biri olduğunu belirterek şunları vurguladı: “Bu etkinlik benzersiz bir ışık, renk, hareket ve insan duygularının birleşimiyle dünya fotoğraf tarihine kalıcı eserler kazandırabilecek canlı ve dinamik bir sanat galerisi oluşturuyor.”

Havza Haber Ajansı, büyük Erbain yürüyüşünün sanatsal ve medya potansiyelini incelemek amacıyla deneyimli usta fotoğrafçı ve dini ritüel belgeselciliği alanında tanınmış bir isim olan Resul Olyazade ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. Bu röportajın önde gelen sanatçı, dünyanın en büyük dini buluşmasının farklı fotoğrafçılık boyutlarını analiz etti ve bu etkinliğin fotoğrafçılara kalıcı eserler yaratmaları için sunduğu eşsiz fırsatlardan bahsetti.

Olyazade, Erbain yürüyüşüne haberci bakış ile sanatsal bakış arasındaki temel farklara vurgu yaparak derin ve çok katmanlı görsel anlatımlar oluşturmanın gerekliliğine dikkat çekti. Ona göre bu etkinlik sadece dini bir hareket değil; saf insan duygularının, uluslararası birlikteliğin ve evrensel değerlerin bir hazinesi olup, sanat diliyle tüm dünyaya tanıtılabilir.

Bu kapsamlı röportajın devamında Olyazade yeni fotoğrafçılık tekniklerini, ayırt edici görüntülerin kaydedilmesindeki zorlukları ve Erbain’den ortaya çıkan sanatsal eserlerin küreselleştirilmesi için çözümleri anlatıyor. Bu anlamlı röportajın tam metnini aşağıda okuyabilirsiniz.

Erbain yürüyüşü fotoğraflarını çekmede yıllara dayanan tecrübenize dayanarak sizce bu etkinliği sanat eserleri, özellikle fotoğraf alanında zengin bir konu yapan hangi benzersiz özellikler bulunmaktadır?

Erbain yürüyüşü yalnızca dini bir hareket değildir; aynı zamanda birlik, fedakarlık ve sevginin büyük bir gösterisidir ve bu, görseller aracılığıyla derin ve kalıcı şekilde anlatılabilir. Farklı milletlerden, kültürlerden ve geleneklerden milyonlarca insanın tek bir yol üzerinde bir araya gelmesi başlı başına canlı bir sanat eseridir. Yürüyüş yolu boyunca doğal ışıklandırma, ziyaretçilerin giysilerindeki renklerin uyumu ve fiziksel yorgunluğu ama ruhsal yenilmezliği yansıtan yüz ifadeleri, bir fotoğrafçının yaratıcı bakışıyla benzersiz eserlere dönüşebilecek unsurlardır.

Bunun yanı sıra hizmet veren mola yerleri (çadırlar), çocuklar ve yaşlıların yaya yürüyüşü gibi sembolik kavramlar; hatta ziyaretçilerin su toplamış, yara olmuş ayakları gibi detaylar fotoğraf sanatında güçlü simgeler olarak kullanılabilir. Bu etkinlik, insan duygularının benzersiz bir galerisidir ve başka yerde görmek pek mümkün değildir.

Her yıl Erbain yürüyüşünden yayılan çok sayıda fotoğraf dikkate alındığında, sizce klişelerden nasıl uzaklaşılır ve sadece belgesel niteliği taşımakla kalmayıp yüksek estetik değerler içeren özgün sanat eserleri nasıl yaratılabilir?

Maalesef sosyal medya ortamlarında paylaşılan fotoğrafların önemli bir bölümü yüzeysel anları kaydetmekle veya kalabalık görüntülerini tekrar etmekle sınırlı kalıyor. Kalıcı eserler oluşturmak için bu etkinliğin gizli katmanlarına inmek gerekir.

Örneğin, kalabalığı genel olarak göstermek yerine her biri kendine özgü bir hikaye taşıyan tekil yüzlere odaklanılabilir ya da olağan dışı açılar tercih edilebilir; örneğin havadan çekimler, gün doğumu ve batımı ışıkları veya sembolik gölgelerle fotoğraflar sıradanlıktan çıkarılabilir.

Ayrıca kişilerin iç dünyalarını vurgulamak için siyah-beyaz fotoğrafçılık gibi sanatsal teknikler kullanılabilir; yürüyüş yolundaki mimari öğelerle yaratıcı kompozisyonlar yapılabilir ve bu sayede fotoğraflara daha fazla derinlik katılabilir.

Anahtar nokta, fotoğrafçının deklanşöre basmadan önce şu soruyu kendisine sormasıdır: “Bu görüntü, izleyiciye yeni bir pencere açıyor mu?”

Bir fotoğrafçılık ustası olarak ilk kez Erbain yürüyüşünü ölümsüzleştirmek isteyen genç fotoğrafçılara hangi tavsiyelerde bulunursunuz?

İlk tavsiyem, yolculuktan önce Erbain yürüyüşünün felsefesini ve tarihçesini derinlemesine incelemek ve anlamaktır. Bilinçli bir fotoğrafçı neyi çekmek istediğini ve nasıl etkileyici bir anlatı oluşturabileceğini bilir.

İkinci tavsiye, ziyaretçilerle samimi bir ilişki kurmak ve etkileşimde bulunmaktır. En güzel anların çoğu, kişi kamera varlığına alıştığında ve doğal duygularını rahatça yansıtabildiğinde ortaya çıkar.

Teknik açıdan ise genç fotoğrafçıların mümkün olduğunca az ama gerekli ekipmanla seyahat etmeleri, böylece daha esnek olmaları faydalıdır. Geniş açılı lensler geniş manzaralar için, sabit odaklı lensler ise duygusal portre çekimleri için uygundur.

Son olarak sabır başarının anahtarıdır; bazen o her şeyi değiştiren mükemmel anı yakalamak için saatlerce bir yerde beklemek gerekir.

Erbain yürüyüşünden çekilen fotoğrafların dünya çapında sanat eserleri olarak tanınabileceğine inanıyor musunuz? Bu hedefe ulaşmak için hangi adımlar gereklidir?

Kesinlikle bu mümkündür. Erbain yürüyüşü hem Doğu hem Batı izleyicileri için çekici olan nadir etkinliklerden biridir; çünkü fedakarlık, kardeşlik ve zulme karşı mücadele gibi değerler tüm kültürlerde saygı görür. Ancak küresel çapta tanınmak için sadece haber amaçlı görüntülerden çıkarak, teknik ve kavramsal açıdan uluslararası standartlara uygun eserler üretilmelidir.

Uluslararası saygın fotoğraf festivallerine katılım, yüksek kaliteli baskılı profesyonel fotoğraf kitaplarının yayımlanması ve uluslararası galerilerle iş birliği bu eserlerin tanıtımına yardımcı olur. Ayrıca özel fotoğrafçılık sosyal ağları kullanmak ve her fotoğraf için çok dilli açıklamalar sunmak, küresel izleyicilerin bu derin etkinliği daha iyi anlamasını sağlar.

Sonuç olarak sanat evrensel bir dildir ve ortaya konan eser derinlik ve özgünlüğe sahipse, kesinlikle dünya çapında izleyicisini bulacaktır.

Erbain yürüyüşünün dinamik yapısı göz önüne alındığında, bu etkinliğin haber fotoğrafçılığı kapsamında kaydedilmesi ile fotoğraf sanatında bir eser yaratılması arasında temel farklar nelerdir?

Haber fotoğrafçılığında temel amaç bilgiyi hızlıca aktarmak ve olayları belgelendirmektir. Oysa sanat fotoğrafçılığı, anlam yaratmak, duyguları uyandırmak ve gerçeğe kişisel bir yorum sunmak üzerine kuruludur. Erbain yürüyüşünde haber fotoğrafçısı, kalabalık görüntüleri veya belirli törenleri kaydetmekle yetinebilir; ancak sanat fotoğrafçısı, kalabalığın sessizliğinde gizlenen nadir anları keşfetmeye çalışır.

Bir diğer önemli fark, çerçeve seçimi ve zamanlamadır. Sanat fotoğrafçısı istediği anlamı yansıtacak uygun ışığın oluşması için saatlerce bekleyebilir ya da uzun pozlama gibi tekniklerle ziyaretçilerin hareketini ve zamanın akışını gösterebilir. Ayrıca sanat fotoğrafçılığında üretim sonrası işlemler yaratıcı sürecin önemli bir parçası olup, eserin duygu ve anlamını güçlendirmeye hizmet eder.

Erbain yürüyüşünde bulunan farklı kültürlerin görsel unsurlarından nasıl yararlanarak evrensel bir kimliğe sahip eserler yaratılabilir?

Erbain yürüyüşü uluslararası bir buluşma olarak farklı kültürlere ait zengin görsel sembolleri bünyesinde barındırır. Ziyaretçilerin kıyafetleri, renkler, yüz ifadeleri ve yas tutma biçimlerindeki çeşitlilik, çok kültürlü bir kimliğe sahip eserler yaratmak için ham madde olarak kullanılabilir.

Örneğin Hindistan’dan gelen ziyaretçilerin geleneksel kıyafetleri ile Iraklıların kıyafetleri arasındaki görsel kontrast yakalanabilir; ya da İranlı bir annenin çocuklarına gösterdiği özen ile Pakistanlı bir annenin benzer davranışları karşılaştırmalı olarak fotoğraflanabilir. Bu tür zıtlıklar ve benzerlikler eserlerin derinliğini artırır ve küresel izleyici için daha çekici kılar.

Anahtar nokta, bu kültürel farklılıkların ayrı ayrı öğeler olarak değil İmam Hüseyin (a.s.) sevgisi ekseninde birleşen ve uyum içinde bir kimlik oluşturduğu şekilde sunulmasıdır.

Yeni fotoğrafçılık teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte Erbain yürüyüşü için fotoğrafçılara hangi olanaklar sunulmuştur ve bu sayede nasıl yeni bir bakış açısı yakalanabilir?

Yeni teknolojiler, Erbain yürüyüşünün görüntülenme ve sunumunda devrim yaratmıştır. 360 derece kameralar ve gelişmiş panorama teknikleri bu büyük etkinliğin görkemini tamamen yeni bir biçimde göstermeye olanak tanır. Ayrıca drone kullanımı sayesinde hava çekimleriyle bu etkinliğin belgelenmesine yeni bir boyut kazandırılmıştır.

Görüntü işleme alanında ise yeni yazılımlar fotoğrafçıların birden fazla kareyi birleştirerek, normal şartlarda tek bir karede yakalanması mümkün olmayan sanatsal eserler ortaya koymasını sağlar. Örneğin ziyaretçilerin gün boyunca izlediği güzergah tek bir görüntüde toplanabilir. Günümüzün gelişmiş HDR teknolojisi ise zorlu ışık koşullarında bile Kerbela yolu gibi yerlerin detaylarını tam olarak kaydetmeyi mümkün kılar.

Yıllardır Erbain yürüyüşünü fotoğraflayan biri olarak, zaman içinde fotoğrafçıların bu etkinliğe bakış açısında hangi değişimleri gözlemlediniz?

İlk yıllarda, Erbain fotoğrafçılığı daha çok sade bir belgeleme amacı taşıyordu. Fotoğrafçılar öncelikle ana olayları ve törenleri kaydetmeye odaklanıyordu. Ancak zamanla bu etkinliğe karşı daha sanatsal ve derin bir bakış gelişti.

Günümüzde fotoğrafçılar, bu büyük hareketin içindeki insan hikayelerini keşfetmeye çalışıyorlar.

Bir diğer değişim ise daha önce göz ardı edilen ayrıntılara verilen önemdir. Örneğin günümüzde fotoğrafçılar mola noktalarındaki hizmet verenlerin nasırlı elleri ya da gün batımında ziyaretçilerin gölgeleri gibi detayları özel olarak kaydetmeye önem veriyorlar. Ayrıca güncel Erbain fotoğrafçılığında görsel simgeler ve metaforların kullanımı da eskisine göre çok daha belirgin hale gelmiştir.

Erbain yürüyüşünden ortaya çıkan sanat eserlerinin özgünlüğünü korurken modern tekniklerden faydalanmak için ne gibi tavsiyeleriniz vardır?

Özgünlük, Erbain fotoğrafçılığında yalnızca geleneksel yöntemlere bağlı kalmak değil bu etkinliğin ruhuna ve maneviyatına sadık kalmak demektir. Benim önerim fotoğrafçıların önce bu yürüyüşün felsefesi ve değerlerini derinlemesine anlamaları ardından modern teknikleri bu anlamları daha iyi ifade etmek için bir araç olarak kullanmalarıdır.

Örneğin dijital görüntü işleme teknikleriyle birlik veya fedakârlık gibi belirli kavramlar vurgulanabilir; ancak bu düzenlemeler etkinliğin gerçekliğini gölgelemeyecek ölçüde yapılmalıdır. Sanatsal yaratıcılıkla özgünlüğün dengelenmesi, kalıcı ve etkileyici eserlerin anahtarıdır. Teknolojinin her zaman sanatsal anlatımın hizmetinde olması gerektiği unutulmamalıdır; teknolojinin kendisi amaç olmamalıdır.

Erbain yürüyüşünden çekilen fotoğrafların, uluslararası diyalog için bir araç ve insanî-İslami değerlerin dünya çapında tanıtımı için kullanılabileceğine inanıyor musunuz?

Kesinlikle mümkündür. Güçlü görseller, dil ve kültür engellerini aşarak doğrudan izleyicilerin duygularına dokunabilir. Bu amaca ulaşmak için dayanışma, fedakârlık, zulme karşı direniş ve insanlara yardım gibi evrensel değerleri vurgulayan eserler yaratmak gerekir.

Örneğin Iraklı ziyaretçilerle omuz omuza hizmet eden genç bir Batılının ya da çocuğunu kucaklayarak uzun yolu yürüyen bir annenin portresi, dünyanın her yerindeki insanlar tarafından kolayca anlaşılır ve takdir edilir. Başarının anahtarı, klişelerden kaçınmak ve sadece dış görünüşlere değil bu etkinlikteki derin insan ilişkilerine ve ahlaki değerlere odaklanmaktır.

Böyle eserler, medyadaki reklamların ötesinde Erbain yürüyüşünün gerçekliğini dünya halklarına gösteren bir pencere açabilir.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha