Perşembe 4 Eylül 2025 - 12:13
Emirü’l-Müminin’in (a.s) Dilinden Şiîlerin Ehl-i Beyt’e (a.s) Karşı Beş Temel Görevi

Havza / Emirü’l-Müminin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ehl-i Beyt’e (a.s) karşı beş görev vardır: Onların faziletlerini tanımak ve incelemek, samimi bir sevgi beslemek, Allah’a yakınlaşmak için onlara tevessül etmek, buyruklarına uymak ve yasaklarından sakınmak. Bu görevlerin yerine getirilmesi insanın saadet ve hayırlı bir akıbet elde etmesine vesile olur.”

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Hüccetü’l-İslâm vel-Müslimîn Nasır Refiî, yaptığı konuşmalardan birinde “Ehl-i Beyt’e (a.s) karşı bizim görevlerimiz” konusunu ele aldı.

Emirü’l-Müminin (a.s) şöyle buyurmuştur:

İnsanların bize, Ehl-i Beyt’e karşı beş görevi vardır. Bu beş görevi yerine getiren kimse insanların en bahtiyar olanıdır.

Birinci görev, Ehl-i Beyt’i (a.s) tanımak ve bilmektir.

Yani onların makamını ve faziletlerini tanımak, haklarında okumak gerekir.

Sevgili gençler sizlerin elinde sosyal medya imkânı var; zaman zaman sosyal medyada Ehl-i Beyt’i tanımaya yönelik çaba gösterin.

Örneğin İmam Rıza’nın (a.s) rivayetlerini, faziletlerini ve hayatını incelemek, Ehl-i Beyt hakkında gerçek bir bilgi edinmenizi sağlar.

İkinci görev, Ehl-i Beyt’e (a.s) karşı samimi sevgi beslemektir.

Ehl-i Beyt sevgisi iki türlüdür: Bazıları sadece sözde sevgi iddiasında bulunur, “seviyoruz” der ama bu gerçek sevgi değildir. Dolayısıyla Ehl-i Beyt sevgisi samimi ve içten olmalıdır.

Üçüncü görev, Allah’a yakınlaşmayı Ehl-i Beyt’e (a.s) tevessül yoluyla aramaktır.

Bu anlayışın kökeni Kur’ân’da vardır ve Peygamber (s.a.a) ile İmamlar (a.s) bizleri tevessüle teşvik etmişlerdir.

Mesela dua ettiğimizde doğrudan Allah’tan bağışlanma veya şifa isteyebiliriz; ancak Ehl-i Beyt (a.s) bize onlara tevessül etmemiz gerektiğini öğretiyor. Çünkü Ehl-i Beyt’e tevessül etmek, güvenilir bir vesile ve kefil gibi amellerimize daha büyük değer kazandırır.

Nitekim Kur’ân’da Yusuf (a.s) ve Yakub (a.s) kıssasında da bu anlatılır: Yusuf’un kardeşleri özür dilemek istediklerinde doğrudan Allah’tan bağışlanma talep etmediler;

Ey babamız, bizim için bağışlanma dile” dediler.

Yani Yakub’dan (a.s) Allah’a dua etmesini istediler. Bu da bereket ve tevessülün önemini ayrıca onun Kur’ânî bir dayanağı olduğunu göstermektedir.

Dördüncü görev, Ehl-i Beyt’in (a.s) buyruklarına ve sözlerine uymaktır.

Sadece okumak ve tanımak yeterli değildir; Ehl-i Beyt’in tavsiyelerini hayatımızda fiilen uygulamamız gerekir.

Bu görev; ahkâma uymayı, ahlâkı gözetmeyi, takvayı ve salih ameller işlemeyi kapsar.

Beşinci görev, Ehl-i Beyt’in (a.s) yasakladığı şeylerden uzak durmaktır.

Onlar bizlere bir dizi “yapılması gerekenler” ve “sakınılması gerekenler” öğretmişlerdir.

Yapılması gerekenler; takva, iman, namaz gibi farzlar ve ibadetlerdir.

Sakınılması gerekenler ise; yalan, gıybet ve diğer günahlardır.

Bu emir ve nehiylere riayet etmek, insanın Ehl-i Beyt’e (a.s) karşı görevlerini hakkıyla yerine getirmesini sağlar.

Emirü’l-Müminin (a.s) buyurmuştur:

Kim bu beş görevi bize, Ehl-i Beyt’e karşı yerine getirirse mutlu olur ve akıbeti hayırla sonuçlanır.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha