Cumartesi 4 Ekim 2025 - 20:45
Snapback Uygulatması, Medeniyetler Çatışması Yaklaşımının Bir Halkasıdır / İran ve İslam Ümmetinin Bu Hassas Tarihsel Dönemdeki Üç Stratejisi

Havza / Kum Cuma hutbesinde konuşan Ayetullah Arafi, “Snapback (yaptırımların geri dönmesi), Amerikan ve Batılı istikbarın medeniyetler savaşı yaklaşımına dayalı zincirin halkalarından biridir. İran milleti ve İslam ümmeti uyanık olmalıdır.” dedi.

Havza Haber Ajansı muhabirinin bildirdiğine göre Ayetullah Ali Rıza Arafi, 3 Ekim 2025 tarihinde Kum’daki Kuds Musallası’nda kıldırdığı Cuma namazı hutbesinde “Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak O’na gönülden boyun eğmiş müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân, 102) ayetine atıfta bulunarak şöyle dedi:

“Bu ayet iki önemli noktayı ifade ediyor. Birincisi, takvanın dereceleri ve mertebeleri vardır. Takvanın başlangıç noktası, günahlardan sakınmak ve farzları yerine getirmektir. Takva yolculuğu bir noktada durmakla bitmez; insanın başarısı, takvanın derecelerinde ilerlemektir. Takvanın hakkını yerine getirmek gerekir. Bakışımız zirvelere, takvanın kaynaklarına yönelmelidir.”

İlim Havzaları Müdürü sözlerini şöyle sürdürdü:

“İkinci nokta, takvada sürekliliğe vurgu yapmaktadır. Allah yolunda sebat etmek, ebedî saadetin şartıdır. Çünkü insan bu yolda bazen düşebilir ve takvayı sürdüremeyebilir.”

Ayetullah Arafi, konuşmasının devamında Hz. Masume’nin (s.a) vefat yıldönümüne değinerek şöyle dedi:

“Hz. Masume (s.a), Kum’a, İran’a ve dünyaya ruh kazandıran bir hanımdır. O, İran milletinin ilmî ve cihadî hareketinin merkezi olmuştur; tıpkı Horasan gibi. Bu, İslam’daki kadının makamını gösterir; öyle ki bir kadın bir şehrin ruhu olabilir. İlim havzalarının, cihadın ve inkılabın can kaynağı Hz. Masume’dir (s.a); bu da kadının yüksek konumunun bir göstergesidir.”

Kum Cuma İmamı sözlerini şöyle tamamladı:

“Hz. Masume (s.a), ‘Allah’a hicret eden bir muhacireydi’; kardeşine kavuşmak için yola çıktı, ancak yolda vefat etti ya da şehit oldu. O ilim, cihad, maneviyat ve ahlak şehri olan tarihi Kum’da defnedildi. Hz. Masume’nin (s.a) türbesi bir hidayet kandilidir. Bu, bir kadının sahip olabileceği derin bilgelik, merkezi konum ve temel rolü gösterir. Hepimiz ondan ilham almalıyız.”

Kum Cuma Hatibi, şehit Seyyid Hasan Nasrallah, Seyyid Haşim Safiuddin ve direniş şehitlerinin yıl dönümünü de anarak şöyle dedi:

“Şehit Seyyid Hasan Nasrallah çağımızın olağanüstü bir şahsiyeti, direnişin büyük komutanı ve sembolüydü. O, tüm İslam âlemi, direniş ekseni ve İran için büyük bir onurdu.”

Ayetullah Arafi sözlerine şöyle devam etti:

“İlahi sınırların ve kırmızı çizgilerin çiğnenmesi günahtır; günah karşısında duyarsız kalmamamız gerekir. Elbette bu konuda gerekli şartlar ve kurallar gözetilmelidir; ancak günah karşısında sessiz kalmak da günahtır. Değerlere karşı ilgisizlik, büyük zararlar doğurur. Özellikle Kum şehrinde daha fazla dikkat, bilinçlendirme, davet ve duyarlılığa ihtiyaç vardır.”

Ardından şöyle konuştu:

“Bugün İran, bölge ve İslam dünyası tarihinin en hassas dönemlerinden birinde bulunuyor. Bu dönem dünya tarihinin, bölge tarihinin, İslam dünyasının ve İran tarihinin bir dönüm noktasıdır. Allah düşmanları ve küresel müstekbirler, yeni bir Haçlı savaşı başlatmışlardır; sömürgecilik artık bütün sınırları aşmıştır.”

Kum Cuma Hatibi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın o aşağılık yöneticisi, ‘Teslim olmalısınız’ diyor; oysa Libya gibi örnekler gözümüzün önündedir. ‘Medeniyetler Savaşı’ söylemi, onların stratejik niyetleri ve hedefleri için bir zemin hazırlığıdır. Onlar dünyada, Orta Doğu’da ve Batı Asya’da yeni bir gücün doğmasını engellemek, İslam dünyasında nefes alacak bir alan bırakmamak istiyorlar. Bu büyük bir felakettir.”

Ayetullah Arafi şöyle uyardı:

“Bugün Araplar ve Müslümanlar bilmelidir ki eğer gaflet eder ve sahada doğru şekilde yer almazlarsa, onları acı ve yıkımla dolu bir kader beklemektedir ancak akıllıca davranır, birlik olurlar ve düşmanların safsatalarına karşı dururlarsa kurtulabilirler.”

Ayetullah Arafi, Siyonist rejimin Sumud Filosu’na yönelik saldırısına da değinerek şöyle dedi:

“Onlar, bizzat kendi ağızlarıyla savundukları hiçbir insan hakları değerine bağlı değiller; hiçbir insani ölçüye saygı göstermiyorlar. Tüm insani, ilahi ve uluslararası ilkeleri ayaklar altına aldılar. Gazze, düşmanların sonsuz zulmünün ve bir halkın bitmek bilmeyen mazlumiyetinin sergisidir.”

Kum Cuma İmamı hatırlattı:

“Snapback (yaptırımların geri dönmesi) de Amerikan ve Batılı müstekbirliğin medeniyetler savaşına dayalı zincirinin halkalarındandır. İran milleti ve İslam ümmeti uyanık olmalıdır.”

Ayetullah Arafi vurguladı:

“Düşmanlar bazı mevzileri ele geçirebilirler ama nihai mevzi Allah’ın ve Allah yolunda cihad edenlerin elindedir; Allah’ın yardımıyla İran’ın ve İslam ümmetinin sağlam temelleri ve sarsılmaz safları ayakta kalacak, onlara karşı direnecek ve onları geri püskürtecek, mağlup edecekler.”

İran ve İslam ümmeti için üç önemli strateji

Kum Cuma İmamı şunları söyledi: “İslam ümmeti ve büyük İran milleti, bu tarihî hassas dönemde özellikle üç noktaya dikkat etmelidir. Birinci nokta, bilişsel, sosyal ve siyasal alanlardaki savaşlara karşı dayanıklılığın (tahammül gücünün) yükseltilmesidir. Dayanıklılığı artırmalı ve pek çok zorluğa sabretmeliyiz. Hayatımızı hedef alan düşmana karşı direncimizi güçlendirmeliyiz.”

İkinci nokta olarak ekonomi direnci, halkın geçimine önem verilmesi ve ekonomik gücün korunması için genel dayanışma ile birlikte savunma gücünü koruma hususuna işaret etti.

Üçüncü nokta ise kültür ve siyaset direnci ile akıllı ve devrimci bir diplomasi uygulama meselesi olduğunu belirtti.

İlim Havzaları Genel Müdürü hatırlattı: “Direniş yolu, kurtuluşun tek yoludur. Bir adım geri atarsak, onlar yüz adım ileri gelir. Onlar yakıt kaynakları ve iflas etmiş milletler peşindedir.”

Nehcü’l-Belâğa, İslam Düşüncesinin En Önemli Simgelerinden Biri

Ayetullah Arafi, hutbesinin ilk bölümünde Nehcü’l-Belâğa hakkında konuşarak şöyle dedi:

“Nehcü’l-Belâğa, İslam düşüncesinin en temel ve merkezi kaynaklarından biridir; fakat biz bu kitabın değerini yeterince bilmedik. İnkılap Rehberi de bu kitapla ünsiyet kurmanın önemini defalarca vurgulamıştır.”

Kum Cuma İmamı sözlerine şöyle devam etti:

“Nehcü’l-Belâğa, İslam düşüncesinin en önemli simgelerinden ve İmam Ali’den (a.s) bize ulaşan en büyük manevî ve marifet miraslarından biridir. Bu eserde yaklaşık bin kadar söz yer alır; bunlar hutbeler, mektuplar ve kısa hikmetli sözler olmak üzere üç bölümdedir. Ancak hem Şiî hem Sünnî kaynaklarda İmam Ali’den (a.s) nakledilen söz ve hadislerin sayısı bunun on katından fazladır.”

Kum Cuma İmamı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nehcü’l-Belâğa, İmam Ali’nin (a.s) on binden fazla sözünden, bilimsel bir bakış, edebî bir üslup ve bütüncül bir anlayışla son derece titiz, güzel ve ölçülü bir biçimde seçilmiştir. Bu yüzden rivayet kitapları arasında çok yüksek bir konuma sahiptir.”

Son olarak şunu vurguladı:

“İmam Ali’nin (a.s) sözlerini diğer sahabelerin sözleriyle karşılaştırdığımızda, bu karşılaştırma yerle gök arasındaki fark gibidir. Herkes İmam Ali’nin kelamının, Kur’an ve Peygamber’in (s.a.a) sözleri dışında, tüm sözlerin üzerinde bir yüceliğe, derinliğe ve ihtişama sahip olduğu konusunda hemfikirdir.”

İmam Ali’nin (a.s) Sözlerinin Nicelik ve Nitelik Bakımından Üstünlüğü

İlim Havzaları Genel Müdürü, İmam Ali’nin (a.s) sözlerinin diğer sahabelerle kıyaslandığında nicelik bakımından üstün olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Peygamberimizin sahabeleri arasında bin kişinin adı geçmektedir. Ancak Emirü’l Mü’minin’den (a.s) on binden fazla söz nakledilmiştir; bu, diğer sahabelerden nakledilen sözlerle kıyaslanamaz. Örneğin halifelerden yaklaşık 500 söz nakledilmiştir.”

Ayetullah Arafi şöyle ekledi:

“İmam Ali’nin (a.s) sözlerinin kalitesi karşılaştırılamaz. Peygamberimiz (s.a.a) İmam Ali hakkında şöyle buyurmuştur: ‘Ben ilim şehriyim ve Ali onun kapısıdır.’ Her kim saf bilgi arıyorsa ve kalbi yüksek ilahi hakikatlere bağlıysa, bu kapı onu Nebi’nin bilgi denizine ve ilahi bilgiler okyanusuna ulaştırır. İmam Ali’nin sözlerinin kalitesi, Kur’an ve Nebevi sözler dışında hiçbir yerde bu büyüklük, ihtişam, derinlik ve geniş ilahi bilgi denizi seviyesine ulaşamaz.”

Kum Cuma İmamı sözlerine şöyle devam etti:

“Birçok düşünür ve şahsiyet — Hristiyan, Sünni ve Şii — İmam Ali’yi (a.s) ve Nehcü’l-Belâğa’yı övmüştür. George Jordac şöyle demektedir: ‘Ey dünya! Keşke gücünü toplayıp bir yerde yoğunlaştırabilseydin ve her yüzyıla insanlığa bir Ali hediye edebilseydin.’ Hristiyan yazar Cibran Khalil Cibran ise şöyle der: ‘Bana göre Ebî Talib’in oğlu, Araplar arasında evrenin ruhuyla bağlantı Kur'an ve onunla hemhâl olan ilk kişiydi.’”

Nehcü’l-Belâğa’nın Özellikleri

Fesahat ve Belâgat

Ayetullah Arafi, Nehcü’l-Belâğa’nın özelliklerini şöyle açıkladı:

“Nehcü’l-Belâğa’nın benzersiz fesahati ve belâgatı, edebiyatın en çekici ve etkileyici doruk noktalarından biridir. Nehcü’l-Belâğa, Allah’ın sözünün altındadır ve yaratılmışların sözlerinin üstündedir. Arap dilinde en yüksek edebî parçalar ve en etkileyici sözler Nehcü’l-Belâğa’da mevcuttur.”

Düşünsel Derinlik

İlim Havzaları Müdürü şöyle devam etti:

“Derinlik ve düşünsel yoğunluk, Nehcü’l-Belâğa’nın ikinci özelliğidir. Sadece Nehcü’l-Belâğa’daki Tevhid bölümü, bu eserin düşünsel derinliğini ve saf bilgisini göstermek için yeterlidir.”

Kapsayıcılık

Ayetullah Arafi, üçüncü özellik olarak şunu belirtti:

“Nehcü’l-Belâğa, İslam’ın temel sistemlerini ve yüce düşüncesini kapsayan bir bütünselliğe sahiptir. İslami düşüncenin bu sistematik ve kapsamlı yapısı, Nehcü’l-Belâğa’da zarif bir şekilde resmedilmiştir.”

Sadece İmam Ali’nin (a.s) Yönetim Dönemine Ait Olması

Kum Cuma İmamı şöyle dedi:

“Bu büyük miras, sadece İmam Ali’nin (a.s) hükümdarlık dönemine aittir. O, hem yönetici, hem lider, hem savaş komutanı, hem de toplumun idaresinde aktif bir figür iken bu kadar yüce sözleri ve derin rehberlikleri halkıyla paylaşmıştır.”

Toplumbilim ve Psikoloji

Ayetullah Arafi sözlerini şöyle tamamladı:

“Nehcü’l-Belâğa’da siyasi toplumbilim, sosyal ve siyasal psikoloji ve yönetim ile toplumu tanımaya dair önemli teoriler bütünselliğiyle ortaya konmuştur.”

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha