Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Seyyid Ali Mukaddem Guçânî Tahran’da Havza Haber Ajansı muhabiriyle yaptığı röportajda Aziz Rehber’in tebliğin önemiyle ilgili ifadelerine değinerek şöyle dedi:
“Bugün dünya, Kur’an ve Ehl-i Beyt’in (a.s) ilim ve marifetlerini daha derinden tanımaya ve öğrenmeye susamıştır. Bu nedenle ilim havzaları, tebliğ konusunda daha aktif bir şekilde hareket etmelidir.”
İlim havzası ahlak hocası sözlerine şöyle devam etti:
“İlim havzaları tebliğ alanında güzel çalışmalar yapmıştır. Özellikle Kum İlim Havzası’nda uluslararası düzeyde din âlimi yetiştirme ve eğitim merkezlerinin kurulması bu konuda etkili adımlardandır. Ancak İslam İnkılabı Rehberi’nin talepleri doğrultusunda havza âlimlerinin tebliğ faaliyetlerini geliştirmeye yönelik daha kapsamlı bir planlama yapılması gerekmektedir.”
Çağdaş Dünyada Dini Tebliğin Yaygınlaştırılmasının Gerekliliği
Hüccetü’l-İslâm Mukaddem Guçânî, Rehber’in tebliğin gerekliliğine dair diğer bir sözünü hatırlatarak şöyle belirtti:
“Bir yandan İslam İnkılabı’nın ortaya çıkışı ve İran’da dini bir hükümetin kurulması, diğer yandan İslam ümmetleri arasında yaşanan uyanış çağdaş dünyada tebliğin önemini katbekat artırmıştır.”
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Mukaddem Guçânî, İslam toplumlarında ortaya çıkan sapkın ve sahte yeni tasavvuf akımlarına da dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Eğer biz Kur’an ve Ehl-i Beyt’in (a.s) saf, nurani ve mukaddes öğretilerini doğru şekilde tebliğ edersek bu tür sahte ve sapkın akımların ortaya çıkması için ne zemin ne de fırsat kalır.”
Şii ilim havzalarının işlevi hiçbir zaman sadece ders ve araştırmayla sınırlı olmadığını vurgulayan Hüccetü’l-İslâm Mukaddem Guçânî sözlerine şöyle devam etti: “Büyük mercîler, âlimler ve havza önderleri gerekli gördükleri her alanda — sosyal, siyasi ve askeri sahalarda — aktif rol üstlenmişlerdir. Sekiz yıllık dayatılmış savaş döneminde de birçok âlimin cephede yer aldığını ve İslam Cumhuriyeti’ni savunmak için ön saflarda mücadele ettiğini gördük.”
İlim havzası ahlak hocası şöyle söyledi:
“Bugün de din âlimleri ve talebeler, nerede gerekirse hiç tereddüt etmeden savaş elbisesini giyip İslam’ın ve milletin düşmanlarına karşı durmaktadırlar. Bu hakikat, 2022 ve 2019 yıllarındaki Amerikan–Siyonist fitnelerine karşı duruşta ve ülkenin 12 günlük savunma savaşında bir kez daha ortaya çıkmıştır.”
Dinî Tebliğin İç ve Dış Alanlarda Doğru Yapılması Çok Önemlidir
Hüccetü’l-İslâm Mukaddem Guçânî, ilim havzası hocalarına hitaben şöyle konuştu:
“Bugün sizin faaliyetiniz ve itibarınız sadece ders halkaları ve talebe yetiştirmekle sınırlı değildir. Elbette bu iki konu son derece önemli ve temeldir; ancak bundan da önemli olan, dinin doğru şekilde tebliğ edilmesidir — hem iç sahada hem de uluslararası arenada. Talebeler, öğrenim dönemlerinde havza ilimlerini elde etmenin yanında, yabancı dilleri öğrenmeli ve yeni tebliğ yöntemleriyle tanışmalıdır.”
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Mukaddem Guçânî sözlerine şöyle devam etti:
“İlim havzalarının yaklaşımı talebelerin ahlaki, ilmî, araştırmacı ve tebliğci kişiliklerinin oluşumuna odaklanmalıdır. Bu alanların tümü birbirine paralel bir şekilde yürütülmeli ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Elbette ‘nefis terbiyesi’ (tezkiye ve ahlâk eğitimi) her şeyin başında olmalıdır; ancak eğitim, araştırma ve tebliğ alanları da aynı derecede gayretle sürdürülmelidir.”
Son olarak, bilimin küresel ölçekte büyümesine ve üniversiteler ile ilim havzalarının bilgi üretiminde geri kalmaması gerektiğine değinerek şunları söyledi:
“İlim havzaları, düzenli bir şekilde yeni bilgi ve beceri alanlarını tespit etmeli ve bu alanların tam ve doğru öğretimi için planlama yapmalıdır. Nitekim Aziz Rehber, ‘Öncü ve Örnek Havza’ başlıklı değerli mesajında ilim havzalarının güncellenmesi, bilgi düzeyinin artırılması ve din âlimlerinin halkın ilmî sorularına ve itikadî şüphelerine cevap verebilecek donanıma sahip olmaları gerektiğini vurgulamıştır.”
yorumunuz