Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Huzistan eyaletinin Ahvaz kentinde yer alan El-Zehra (s.a) İlim Havzası’nın öğretim üyesi ve müdürü Suğra Nurefşan, “Hicap stili ve dinî kimliğin sessiz dönüşümü” olgusuna değinerek şunları söyledi:
“‘Hicap stili’ adlı bu yeni olgu, günümüz toplumunda dikkatle ele alınması gereken önemli bir meseledir ve gerçek hicap kavramıyla açık bir çelişki içindedir. Hicap; ziynetleri örtmek ve gösterişten uzak durmak anlamına gelirken, ‘stil’ çoğu zaman dikkat çekmek ve kendini sergilemek anlamındadır. Bu ise hicabın felsefesiyle tamamen çelişir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de kadınları açıkça cahiliye dönemindeki gibi süslenip gösteriş yapmaktan men etmiştir. Ahzâb Suresi’nin 33. ayetinde şöyle buyrulmuştur:
‘Evlerinizde vakar ile oturun; kendinizi teşhir ederek eski cahiliye devrindeki gibi süslenip dışarı çıkmayın.’”
Erkeklerde evlilik isteğinin azalması, hicap stilinin ilk yansımasıdır
Nurefşan, “Hicap stili” olgusunun en ciddi zararlarından birinin kızlar arasında olumsuz rekabetin artması olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu rekabet erkeklerde çeşitlilik arayışını körüklemekte, evlilikleri soğutmakta ve boşanma oranlarını artırmaktadır. Kadınların gösterişe yönelmesi, erkeklerde geçici haz duygusu oluştursa da zamanla onların gerçek ve kalıcı evlilik arzusunu azaltmaktadır. Sonuçta bundan en çok zarar gören yine kadınların kendisi olmaktadır.”
Tüketim kültürünün artışı ile psikolojik ve toplumsal sorunlar
El-Zehra (s.a) İlim Havzası’nın öğretim üyesi ve müdürü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hicap stili olgusunun bir başka zararı da tüketim kültürünün yaygınlaşmasıdır. Bu konuda ciddi şekilde mücadele edilmelidir. Ayrıca başarısız ilişkiler ve sürekli memnuniyetsizlik, genç kızlarda olumsuz duyguların, huzursuzluk hissinin artmasına yol açmakta ve pek çok psikolojik ve toplumsal soruna neden olmaktadır.”
“Hicap stili” olgusuyla mücadelede bilimsel ve pratik tavsiyeler
Nurefşan, “hicap stili” olgusuna karşı uygulanabilecek bilimsel ve pratik çözüm yollarına da değinerek şöyle konuştu:
“Bu yeni ortaya çıkan olguyla mücadelede birçok etkili ve uygulanabilir yöntem vardır. Bunların başında, aileden başlayarak okullar ve üniversitelere kadar uzanan doğru bir eğitim süreciyle hicabın felsefesinin açıklanması gelir. Böylece İslami hicabın gerçek anlamı genç nesillere aktarılmalı, modacılığa, tüketim kültürüne ve hicap alanındaki tahrifatlara bulaşmanın önüne geçilmelidir.”
Nurefşan ayrıca şunları ekledi:
“İffet ve hicabın dindeki ve İran-İslam kültüründeki konumunu doğru anlamak için bilimsel ve eğitici içeriklerin üretilmesi, genç kızlarımızı bu olumsuz olgudan koruyabilir. Bunun yanında ulusal medya ve sosyal medya platformları, bu konuda olumlu rol modellerin tanıtılmasında son derece önemli bir rol üstlenmektedir.”
El-Zehra (s.a) İlim Havzası’nın öğretim üyesi ve müdürü sözlerini şöyle tamamladı:
“Kızların maneviyatını ve kimlik bilincini güçlendirmek, gençlerin doğru kimlik kazanımına yardımcı olmak ve onlarda değerli olma duygusunu geliştirmek bu alanda sağlam bir zemin oluşturur ve ‘hicap stili’ gibi yeni ortaya çıkan olguların yayılmasını önler.”
yorumunuz