Havza Haber Ajansı’nın haberine göre “İdeal Topluma Doğru” başlığıyla hazırlanan Mehdeviyet Konular Dizisi, İmam Zaman’ın (a.c.) öğretilerini ve onunla ilgili irfanî bilgileri yaymak amacıyla siz değerli okuyuculara sunulmaktadır.
Yaratılmış bu büyük varlık düzeninin amacı, insanın kemale ermesi ve tüm kemallerin kaynağı olan Hak Teâlâ’ya mümkün olduğunca yaklaşmasıdır. Bu yüce hedefe ulaşmak için ise gerekli araçların ve vesilelerin hazırlanması gerekir. İşte İmam Zaman’ın (a.f) küresel hükümeti, insanı Allah’a yaklaştıracak sebepleri oluşturmayı ve bu yolda bulunan engelleri ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
İnsan, beden ve ruhtan meydana gelen iki yönlü bir varlıktır; ihtiyaçları da maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılır. Dolayısıyla kemale ulaşabilmesi için her iki yönde de ölçülü, bilinçli ve dengeli bir hareket içinde olması gerekir. Bu noktada ilahi hâkimiyetin en büyük sonucu olan adalet, insanın hem maddi hem manevi gelişiminde güvence teşkil eder.
Buna göre İmam Mehdi’nin (a.f) hükümetinin hedefleri, iki temel eksende değerlendirilebilir:
1. Manevi Gelişim
2. Adaletin Tesisi ve Yaygınlaştırılması
Manevi Gelişim
İlahi hüccetin hükümetinden uzak kalan insanlık tarihinde, maneviyatın ve manevi değerlerin nasıl bir konumu olmuştur? Gerçekte, insanlık sürekli olarak manevi çöküş sürecine girmiş, nefsani arzuların ve şeytani vesveselerin peşinden giderek hayatın gerçek güzelliklerini unutmuş, onları kendi elleriyle şehvetler mezarlığına gömmüştür.
Özetle maneviyat insan hayatında son nefeslerini vermektedir; hatta dünyanın birçok yerinde ve birçok insanın yaşamında artık maneviyattan hiç iz kalmamıştır.
İlahi emanetin son temsilcisinin hükümeti, insan varlığının bu unutulmuş yönünü yeniden diriltmek ve ona gerçek hayatın tatlı lezzetini tattırmak için adım atacaktır. Bu hükümet, insana başlangıçtan itibaren onun böyle bir hayat için yaratıldığını hatırlatacaktır. Yüce Allah, Kur’an'da bu gerçeğe şöyle işaret eder:
“Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman onlara uyun.”
(Enfal Suresi, 24. Ayet)
Dolayısıyla manevi hayat —ki insanı hayvanlardan ayıran temel özelliktir— insan varlığının en önemli ve asli yönünü oluşturur. Bu sebeple Allah’ın velisinin hüküm sürdüğü dönemde insanın bu boyutu düzen bulacak, insani değerler hayatın tüm alanlarında canlılık ve tazelik kazanacaktır.
Adaletin Yaygınlaştırılması
İnsanlık tarihinin bütün çağlarında insan toplumunun en derin yarası var olan zulüm ve adaletsizlik olmuştur. İnsan, çeşitli alanlarda haklarından mahrum kalmış; maddi ve manevi nimetler hiçbir zaman insanlar arasında adil biçimde paylaşılmamıştır.
Her zaman tok karınların yanında aç kalanlar, ihtişamlı sarayların gölgesinde kaldırım taşları üzerinde uyuyanlar olmuştur. İnsan, daima adalet ve eşitliğin gerçekleşeceği bir günü özlemle beklemiştir.
İşte İmam Mehdi’nin (a.f) adalet temelli hükümeti, yeryüzünde bu ezeli arzunun gerçekleşeceği dönem olacak; adalet, insanlığın kalbinde yeniden hayat bulacaktır.
Bu uzun bekleyişin nihai noktası İmam Mehdi’nin (a.f) adalet ve dirilişle dolu hükümet dönemi olacaktır. O, en büyük adil önder ve en yüce hakkaniyet imamı olarak, adaleti tüm dünyada ve hayatın bütün alanlarında gerçekleştirmeye yönelmiş olacaktır. Bu tatlı gerçek, onun gelişini müjdeleyen birçok rivayette açıkça dile getirilmiştir.
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Eğer dünyanın ömründen yalnızca bir gün kalmış olsa bile, Allah o günü o kadar uzatacaktır ki benim evlatlarımdan bir erkek (Mehdi) çıkacak ve yeryüzünü, zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır. Ben bunu, Allah Resulü’nden (s.a.a) duydum.”
(Kamalü’d-Din, c. 1, s. 317)
Bunun gibi onlarca rivayet daha vardır ki hepsi, İlahi vaadin son temsilcisinin hükümeti döneminde yeryüzünde küresel adaletin yayılacağını ve zulümle haksızlığın tamamen kökünün kazınacağını haber vermektedir.
Kaynak: Negin-i Âferineş adlı eserden küçük değişikliklerle alınmıştır.
yorumunuz