Cumartesi 15 Kasım 2025 - 20:03
ABD ve Uluslararası Kuruluşlarla İhtilaf: Gerçeklik mi Yoksa Senaryo mu?

Havza / Sosyal medyada bir aktivistin son iddialarına tepki olarak, İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer ve uluslararası etkileşim geçmişi gözden geçirildi. Bu belgelere göre İran, iyi niyetini kanıtlamak için taahhütlerinin ötesine geçen adımlar atmasına rağmen ABD’nin nükleer anlaşmayı (JCPOA) ihlal etmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın araçsallaştırılmasıyla sürekli karşı karşıya kalmıştır.

Havza Haber Ajansı’nın haberine göre, son dönemde X sosyal medya platformunda “siyaset uzmanı” unvanını kullanan bir kişi tarafından bir paylaşım yapıldı. Bu paylaşımda İran İslam Cumhuriyeti yöneticileri, ABD ile düşmanlığı sürdürmekle ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliği yapmamakla suçlanıyordu.

Oysa gerçek şu ki İran ile Ajans arasındaki ilişkilerin tarihine biraz aşina olan herkes bilir ki İran İslam Cumhuriyeti, karşı tarafın güvenini kazanmak için son yıllarda defalarca kendi taahhütlerinin de ötesine geçen adımlar atmıştır. Kimi dönemlerde barışçıl nükleer faaliyetlerin tamamı durduruldu; hatta İran’ın iyi niyetini göstermek için reaktörün merkezine beton döküldü. Peki sonuç ne oldu? Barışçıl nükleer faaliyetleri koruması gereken aynı Ajans, fiilen İran’a baskı ve saldırı aracına dönüştürüldü.

İran yıllardır ABD ile müzakere yolunda ilerlemektedir; Sadabad Anlaşması’ndan Obama dönemindeki nükleer anlaşmaya (JCPOA) kadar. Ancak bir sonraki ABD Başkanı Trump, sırf bu anlaşma demokratların döneminde yapılmış olduğu için onu “kötü” ilan ederek anlaşmadan çekildi.

Birkaç yıl sonra Trump yönetimiyle yapılan müzakereler altıncı aşamaya kadar ilerlemiş ve birçok kişi yeni bir anlaşmanın yakın olduğunu düşünürken, İran saldırıya uğradı; kadın ve çocukların öldüğü bir saldırı...

İlginçtir ki Trump daha sonra bizzat kendisi, İsrail rejiminin İran’a yönelik saldırısının zeminini kendisinin hazırladığını itiraf etti.

Tüm bunlara rağmen bugün bazı kişiler “uzman” adı altında İran’ı suçlamaktadır! Üstelik bu kişinin geçmişi, fikirdaşlarının hoşuna gitmeyen bir şey yazdığında tehdit ve hakaret yağmuruna tutulduğunu ve kendisinin artık bir şey yazmayacağını açıkladığını gösteriyor. Ancak şimdi yeniden ortaya çıkmış ve bu kez İran yönetimine yönelik asılsız saldırılarla faaliyetini sürdürmeye başlamıştır.

Sorun değil; söyle ve yaz. Ama gerçek açıktır: İnkılap savunucuları ve Hizbullah mensupları asla senin düşüncedaşların gibi hakaret ve tehdide başvurmaz. Onlar mantık ve delille cevap verirler. Bil ki ay, sonsuza kadar bulutun arkasında kalmaz; bir gün sizin rezaletiniz ortaya çıkacaktır.

Siyasi ve uluslararası ilişkiler analisti Muhammed Kazım Kazımi

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha