Cumartesi 29 Kasım 2025 - 17:54
İslam Cumhuriyeti İradenin ve Gücün Merkezi Olduğunu Gösterdi / 12 Günlük Savaşta Olduğu Gibi Düşmana Karşı Hep Birlikte Olun

Havza / Ayetullah el-Uzma Hamaney bölge meseleleri ve 12 günlük savaş hakkında şöyle buyurdu: “12 günlük savaşta İran milleti hiç kuşkusuz hem Amerika’yı hem de Siyonist rejimi yenilgiye uğrattı. Onlar geldiler, kötülük ettiler; fakat dayak yiyip eli boş döndüler ve hiçbir hedeflerine ulaşamadılar. Bu da onlar için gerçek bir yenilgiydi.”

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, İslam İnkılâbı’nın Yüce Rehberi Ayetullah el-Uzma Hamaney İran milletine hitaben yaptığı televizyon konuşmasında, “büyük bir servet, genel bir hareket ve ulusal gücü artıran bir unsur” olarak sonraki nesillerde güçlü biçimde sürdürülmesi ve takviye edilmesi gereken Besic’in (İran Gönüllü Halk Güçleri) önemini vurguladı. Amerika ve Siyonist rejimin İran’a yönelik saldırıda hiçbir hedeflerine ulaşamamasını ise onların tartışmasız yenilgisi olarak nitelendirdi ve birkaç tavsiyede bulunarak tüm halkı ve siyasi grupları ulusal birliği korumaya ve güçlendirmeye çağırdı.

Ayetullah el-Uzma Hamaney, yöneticilerin Besic’i yüceltme konusundaki sorumluluğuna işaret ederek Besic’i, ilahî ve vicdanî motivasyonlara sahip, özgüvenli ve hamiyetli değerli bir ulusal hareket olarak tanımladı ve şöyle ekledi:

“Ülkenin dört bir yanındaki sevgili gençler tarafından oluşan Besic’in dördüncü nesli, çalışmaya ve görev almaya hazırdır; Besic’in bu kıymetli ve son derece önemli hareketinin ülkede nesiller boyunca gelişerek, sürekli, daha eksiksiz ve daha güçlü bir şekilde elden ele geçmesi gerekir.”

İnkılap Rehberi, Besic gibi bir hareketin her ülke için yol açıcı ve faydalı olduğunu belirterek, “Uluslararası zorbalara ve kabadayılara açıkça karşı duran ve göğsünü siper eden İran gibi bir ülke, diğer tüm ülkelerden daha fazla Besic’e ihtiyaç duyar.” dedi.

Ayetullah el-Uzma Hamaney, milletlerin sömürgecilerin tamahkârlığı ve müdahaleleri karşısında direnmesinin zorunluluğuna işaret ederek şöyle buyurdu:

“İran’da temeli atılıp gelişen görkemli direniş unsuru bugün Filistin ve Gazze’ye destek sloganlarında, Batılı ülkeler dâhil dünyanın çeşitli bölgelerinde ve hatta Amerika’da bile görülebilmektedir.”

Besic’in canlılığı ve diriliğinin, milletlerin zalimlere karşı direnişinin güçlenmesine vesile olduğunu belirten Ayetullah el-Uzma Hamaney, “Dünyanın mazlumları, direniş güçlendikçe destek gördüklerini ve güç kazandıklarını hissediyorlar.” dedi.

İnkılâp Rehberi, Besic’in mahiyetini açıklarken şunları kaydetti: “Organizasyonel yapısında ve Devrim Muhafızları Ordusu’nun bir parçası olarak Besic, düşmanlara karşı vakur bir duruşa sahipken halka karşı hizmetkâr bir yüz taşır. Ancak daha da önemlisi, ülkenin her yerinde ve ekonomik, sanayi, bilim, üniversite, medrese, üretim, iş ortamı ve diğer alanlarda çalışmaya hazır, hamiyetli, motive ve umut dolu her kişi ve toplulukta tezahür eden Besic’in çok geniş arka planıdır.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney bu geniş ve kapsayıcı tanımıyla Besic’in, düşmanın askerî, ekonomik, üretimsel, teknolojik ve tüm alanlardaki planlarını etkisiz kıldığını belirterek şöyle ekledi: “12 günlük savaşta şehit olan değerli bilim insanları, füzelerin tasarımcıları, üreticileri ve harekete geçirenleri; sağlam mantık ve açık bir beyanla söylenti ve vesveselere karşı aydınlatma yapan herkes; savaş sırasında hastaneyi terk etmeyen fedakâr doktor ve hemşireler; uluslararası arenalarda Allah’a, dine, ülkeye ve millete bağlılığını gösteren spor kahramanları — ister Besic’in örgütsel üyesi olsunlar ister olmasınlar — hepsi Besicî’dir.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney sözlerine şöyle devam etti: “Besiciliğiyle iftihar eden İmam, böyle kapsamlı bir Besic’in peşindeydi; belirli bir kesime ait olmayan, tüm kavimleri, tüm sınıf ve tabakaları kapsayan bir Besic.”

İnkılap Rehberi, Besic hakkında devlet kurumlarındaki bütün sorumlulara şu vurguda bulundu: “Bir Besicî gibi, görevlerinizi iman, motivasyon ve gayretle yerine getirin.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney konuşmalarının başka bir bölümünde, bölge meseleleri ve 12 günlük savaşla ilgili olarak şöyle buyurdu: “12 günlük savaşta İran milleti hiç kuşkusuz hem Amerika’yı hem de Siyonist rejimi yenilgiye uğrattı. Onlar geldiler, kötülük ettiler; fakat dayak yiyip eli boş döndüler ve hiçbir hedeflerine ulaşamadılar. Bu da onlar için gerçek bir yenilgiydi”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, Siyonist rejimin İran’la savaş için 20 yıllık bir plan hazırladığı yönündeki sözlere işaret ederek şöyle devam etti: “Onlar öyle bir savaş planlamışlardı ki bu savaşta milleti kışkırtarak halkı da devleti hedef almaya yönlendirebilsinler; ancak tam tersi oldu ve öyle bir başarısızlığa uğradılar ki hatta devletle mesafesi olan kesimler bile devletin yanında yer aldı ve ülkede genel bir birlik meydana geldi.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney şöyle buyurdu: “Elbette biz de bazı kayıplar verdik ve savaşın tabiatı gereği aziz canlarımızdan bir kısmını yitirdik; ancak İslâm Cumhuriyeti, iradenin ve kudretin merkezi olduğunu ve tehditlerden çekinmeden güçlü bir şekilde durup karar verebildiğini gösterdi. Bunun yanında maddî açıdan saldırgan düşmana verilen zarar, bizim maddî kayıplarımızdan çok daha büyüktü.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, Amerika’nın 12 günlük savaşta uğradığı büyük zararlara değinerek şöyle ekledi: “Amerika bu savaşta ağır bir kayıp yaşadı; çünkü en ileri saldırı ve savunma silahlarını kullanmasına rağmen hedefi olan milleti aldatıp kendi tarafına çekmeyi başaramadı. Aksine milletin birliği daha da güçlendi ve Amerika’yı da başarısızlığa uğrattı.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, Gazze faciasını bölge tarihinin en önemli felaketlerinden biri olarak nitelendirerek Siyonist rejimin yaşadığı büyük rezalet ve itibar kaybına işaret etti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bu konuda Amerika, zalim rejimin yanında yer aldı ve ağır biçimde rezil ve kötü şöhret sahibi oldu; zira dünya halkları, Siyonist rejimin Amerika olmadan bu kadar büyük felaketlere yol açamayacağını çok iyi biliyor.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, günümüz dünyasında en nefret edilen kişinin Siyonist rejimin başındaki kişi ve dünyanın en nefret edilen örgüt ve çetesinin de Siyonist rejim olduğunu belirterek şöyle ekledi: “Amerika onların yanında durduğu için Siyonistlerin nefret edilen bu konumu Amerika’ya da sirayet etmiştir.”

İnkılap Rehberi, Amerika’nın dünyanın çeşitli bölgelerindeki müdahalelerinin onun artan yalnızlaşmasının diğer sebeplerinden biri olduğunu vurguladı ve şöyle buyurdu:

“Amerika’nın müdahale ettiği her bölge ya savaş kışkırtıcılığına, ya soykırıma, yıkıma ve göçe sahne olur.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, sonuçsuz ve büyük kayıplı Ukrayna savaşını Amerika’nın müdahalelerinin bir örneği olarak göstererek şöyle ekledi: “Bu savaşı üç günde çözeceğini söyleyen mevcut Amerikan başkanı aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra şimdi, savaşa sürükledikleri ülkeye 28 maddelik bir tasarıyı dayatmaya çalışmaktadır.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik saldırılarını, Suriye’ye tecavüzünü, Batı Şeria’daki suçlarını ve Gazze’nin acı verici durumunu, Amerika’nın bu pis rejimin savaş ve cinayetlerine açık desteklerinin diğer örnekleri olarak nitelendirerek şöyle buyurdu:

“‘İran hükümeti falan ülke aracılığıyla Amerika’ya mesaj göndermiş’ şeklinde bazı söylentiler uyduruyorlar; bu apaçık bir yalandır ve kesinlikle böyle bir şey olmamıştır.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney, Amerika’nın Siyonist ve suç örgütünü desteklemek uğruna dostlarına bile ihanet ettiğini ve dünyada petrol ve yeraltı kaynakları için savaş çıkarmaya çalıştığını, bunun etkilerinin bugün Latin Amerika’ya kadar uzandığını belirterek şöyle ekledi: “Böyle bir devlet, kesinlikle İslâm Cumhuriyeti’nin işbirliği ve ilişki aradığı bir devlet değildir.”

Ayetullah el-Uzma Hamaney konuşmasının son bölümünde halka hitaben birkaç tavsiyede bulundu ve bunların ilkini ulusal birliği koruyup güçlendirmek olarak açıkladı.

Ardından sözlerine şöyle devam etti: “Toplumsal kesimler ve siyasi gruplar arasında görüş ayrılıkları var; fakat asıl önemli olan, tıpkı 12 günlük savaşta olduğu gibi düşman karşısında yan yana durmamızdır. Bu birlik, ulusal kudret için son derece önemli bir unsurdur.”

İnkılap Rehberi, Cumhurbaşkanı ve hizmet eden hükümete destek tavsiyesinde bulunarak sözlerine şöyle devam etti: “Ülkeyi yönetmek zor ve ağır bir iştir. Hükümet, Şehit Reisi’nin yarım kalan işlerini sürdürmek de dâhil olmak üzere güzel çalışmalar başlatmıştır; inşallah bunların sonuçlarını halk görecektir.”

Ayrıca ekmek, gaz, benzin ve gıda maddeleri gibi her alanda israftan kaçınmak, Rehber’in millete üçüncü tavsiyesiydi. Ayetullah el-Uzma Hamaney, israfı aileler ve ülke için en önemli tehlike ve zarar kaynaklarından biri olarak gördüğünü belirterek şöyle buyurdu: “Eğer bu kadar israf olmasa, hiç kuşkusuz ülkenin durumu çok daha iyi olur.”

İnkılap Rehberi’nin halka son tavsiyesi ise Allah ile bağı güçlendirmek, dua etmek ve yağmur, güvenlik, sağlık gibi her şey için O’na yönelmekti; böylece Allah, işlerin düzelmesi için vesileleri kendi fazlıyla sağlayacaktır.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha