Çarşamba 3 Aralık 2025 - 17:38
Şiilerin Kesin İnançlarından Biri: Rec'at

Havza / İnsanların ödül ve ceza yeri esas olarak ahiret âlemidir ancak Allah Teâlâ, onların mükâfat ve cezalarının bir kısmının bu dünyada gerçekleşmesini dilemiştir.

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, “İdeal Topluma Doğru” başlıklı Mehdîlik konuları dizisi Hz. Mehdi’nin (a.s.) öğretilerini ve onunla ilgili bilgileri yayma amacıyla değerli okuyuculara sunulmaktadır.

Rec'at kavramı, İmam Mehdi’nin (a.s.) zuhurundan sonra gerçekleşecek önemli olaylardan biridir ve bu, Şiiliğin kesin ve yerleşmiş inançlarından sayılır.

Rec'atın Anlamı

“Rec'at” kelime olarak “geri dönüş” anlamına gelir. Dini kültürde ise, Allah’ın seçilmiş kullarının—yani ilahî hüccetlerin, masum imamların, gerçek müminlerin, kâfirlerin ve münafıkların—Allah’ın emriyle yeniden diriltilip dünyaya dönmeleri demektir. 
Bu olay, kıyametten önce gerçekleşecek bir tür diriliş tablosudur ve ahiret sahnesinin bir ön izlemesi gibidir.

Rec'atın Felsefesi

İnsanların nihai ödül ve ceza yeri elbette ahiret âlemidir; ancak Allah Teâlâ bu ödül ve cezaların bir bölümünün dünya hayatında tecelli etmesini istemiştir.

İmam Bakır (a.s.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Müminler, gözlerinin aydın olacağı bir hayata geri döndürülür. Günahkârlar ise Allah tarafından alçaltılmak üzere diriltilir.”
(Bihar ül-Envar, cilt 53, s. 64)

Rec'atın bir diğer amacı, müminlerin Hz. Mehdi’nin (a.s.) yardımına ve hizmetine erişmeleridir.

Örneğin Hz. Mehdi’ye (a.s.) yönelik bir ziyarette şöyle hitap edilir: “Efendim! Eğer senin zuhurundan önce ölüm beni yakalarsa, senin ve tertemiz atalarının vasıtasıyla Allah’a niyaz ederim. Ondan, Muhammed’e ve âline salât etmesini ve benim için senin zuhurunda, senin hükümet çağında yeniden dönüş fırsatı vermesini isterim. 
Böylece sana itaat konusundaki arzum gerçekleşsin ve düşmanlarından (alçalmalarından) dolayı kalbim huzur bulsun.” 

(Bihar ül-Envar, cilt 99, s. 116)


Rec'atın Konumu

Rec'at, Şiiliğin kesin ve sabit inançlarındandır. Bunun dayanağı onlarca Kur’an ayeti ve Peygamber Efendimiz (s.a.a.) ve masum imamlardan (a.s.) gelen yüzlerce rivayettir.

Büyük hadis âlimi Şeyh Hurr el-Âmulî, “el-İkâzu min el-Hec’e bil Burhân ale r-Rec'e" adlı eserinin sonunda şöyle yazar: “Bu risalede, Rec'at hakkında 620’den fazla hadis, delil ve ayet zikrettik. 
Zannediyorum ki İslam’ın hiçbir akaid veya fıkıh meselesinde bu kadar çok delil bulunmamaktadır.”


Alıntı: Negin-i Âferineş kitabı

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha