Direniş Bilginleri Küresel Birliği Başkanı ve Lübnan'ın Sayda şehrinin Cuma İmamı Şeyh Mahir Hamud, Havza Haber Ajansı'nın Meşhed'deki muhabiriyle yaptığı röportajda, işgal altındaki topraklar ve Gazze'deki son savaş durumuna dair açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar özellikle direnişin zaferi ve Tel Aviv'in yenilgisi açısından büyük önem taşıyor.
Direnişin zaferi savaşın hedeflerinin ve tarihin anlatısının ötesinde
Şeyh Mahir Hamud, savaştaki zaferin sadece kurban sayısına veya maddi kayıplara göre değerlendirilemeyeceğini belirterek şöyle dedi: "Son savaşlarda her ne kadar pek çok yıkım ve hasar görüntüsü gösterilse de stratejik düzeyde Filistin direnişi, savaş tarihini farklı boyutlarda yeniden tanımlayabilecek zaferlere ulaşmayı başardı."
Şeyh Hamud şöyle ekledi: "Siyonist rejim, Hamas'ı yok etmeye ve 7 Ekim benzeri bir saldırıyı engellemeye çalışsa da bu savaşta asıl zafer, düşmanın fiziki olarak yok edilmesinde değil, sürekli direnişi yok etmek için çabalayan düşmana karşı manevi ve stratejik bir zaferdedir.
Tel Aviv'in ulaşılmaz hedefleri
Şeyh Hamud, Benyamin Netanyahu liderliğindeki Siyonist rejimin ilan edilen hedeflerini analiz ederek şunları söyledi: "Netanyahu, savaşın başlamasından önce ana hedefinin Hamas hareketini ve diğer direniş gruplarını yok etmek olduğunu açıkladı. Ancak zamanla İsrail yetkilileri bu hedefin tamamen ulaşılamaz olduğu sonucuna vardı ve sonuç olarak hedeflerini direnişi sakatlamak veya liderlerini ortadan kaldırmakla sınırladılar, bu da yine başarısız oldu."
Şeyh Hamud ayrıca şunları söyledi: "Tel Aviv hastaneler, fırınlar ve barınaklar gibi kritik altyapıların yok edilmesine odaklanan bir yaklaşım olan "imha savaşı" politikasına geçti. Ancak bu politika yalnızca başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası gerilimleri ve İsrail toplumu içindeki gerginlikleri de artırdı."
Direniş, İslam ümmeti için bir umuttur
Lübnan'ın Sayda şehrinin Cuma İmamı, Filistin direnişinin İslam ümmeti içinde umut yaratmadaki rolüne değinerek şunları vurguladı: "İsrail rejiminin geniş çaplı saldırıları ve Tel Aviv'e uluslararası desteklere rağmen, Filistin direnişi kararlılığı ve direnci ile yalnızca İsrail'in askeri gücüne karşı durmakla kalmadı, aynı zamanda Müslüman milletler ve hatta özgür dünya milletleri arasında umut ruhunu canlı tutmayı başardı."
Şeyh Hamud direnişin bir kez daha, İslam ümmetinde birlik ve devrimci ahlak ruhunun hâlâ canlı olduğunu gösterdiğini belirtti. Hiçbir gücün bunu yok edemeyeceğini ve bu direniş ruhunun, halk desteği ve manevi desteklerle birlikte büyük zaferler elde edilmesini sağladığını ifade etti.
İsrail rejiminin içten çöküşü
Şeyh Hamud, İsrail rejiminin içten yaşadığı kriz durumuna dikkat çekerek şöyle dedi: "İsrail medyası ve siyasi atmosfer, bu rejim içindeki yetkililer ile kamuoyu arasında büyük bir hayal kırıklığı ve güven krizini göstermektedir. Rejimin hedeflerine ulaşamadığı ve insan kayıplarının yanı sıra maddi zararların arttığı göz önüne alındığında, birçok İsrailli kendini güvensiz hissetmektedir. Bu güvensizlik, yalnızca fiziksel güvenlik alanında değil, psikolojik düzeyde de bir krize dönüşmüştür. Bu durumda, Siyonistlerin morali ciddi şekilde zayıflamış ve bir zamanla çözülebilir olarak düşünülen tehditler, rejimin geleceği için ciddi bir krize dönüşmüştür."
Yeniden tanımlanan dünya
Şeyh Hamud, bu savaş sonrası küresel gelişmelere değinerek şunları söyledi: "Son savaş, sınırların ve küresel inançların değiştiğini gösterdi. Ülkeler ve milletler, bu savaşta Filistin halkına ve insan haklarına verdikleri destek ve davranışlarına göre belirginleşti."
Ayrıca, bu savaşın bir kez daha içsel güce ve halk direnişlerinin gücüne güvenilmesi gerektiğini, Siyonist rejimin suçlarına karşı susan uluslararası kuruluşlardan yardım beklememek gerektiğini vurguladı.
Başlangıçta son
Şeyh Hamud "Bu savaş bir dönemin sonu değil, Filistin direnişinin mücadelesinde yeni bir bölümün başlangıcıdır." dedi.
Ayrıca, ağır acılara ve kayıplara rağmen, bu savaşın genel olarak Filistin halkının iradesini azaltmadığını, aksine İslam ümmeti içinde irade ve dayanışmayı daha da güçlendirdiğini vurguladı.
Direniş Bilginleri Küresel Birliği Başkanı, sonunda şunları hatırlattı: "Kaybettiğimiz liderler ve şehitler yalnızca unutulmamakla kalmayacak, aynı zamanda gelecek nesiller için birer örnek haline gelecekler."
Havza / Direniş Bilginleri Küresel Birliği Başkanı, işgal altındaki topraklar ve Gazze'deki son savaş gelişmelerini analiz ederek şunları vurguladı: "İsrail rejimi sadece hedeflerine ulaşamamış olmakla kalmadı, aynı zamanda içten çöküş yaşıyor."
yorumunuz