Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, İslam İnkılabı Rehberi girişimciler, yatırımcılar ve ekonomistler ile yaptığı görüşmede Gazze direnişinin zaferine değinerek, “Dünyanın gözü önünde yaşananlar bir efsaneye benziyor.” ifadelerini kullandı.
Ayetullah Hamaney, bugünkü oturumu son derece yararlı ve faydalı olarak nitelendirerek, ekonomistlerin konuşmalarını ve raporlarını, özellikle düşmanların karamsarlık yaratma çabalarına karşı yaşam ve ilerleme kaynağı olarak değerlendirdi. Ancak medyanın bu konudaki yetersizliğine dikkat çekerek, “Gençler, öğrenciler ve diğer kesimler elde edilen bu sevindirici haberlerden ve ilerlemelerden habersiz. Yetkililer bu konuda ciddi bir medya çalışmasını planlayıp uygulamalıdır.” dedi.
Rehber, son yıllarda ekonomistler ile yapılan beş toplantıya işaret ederek, “2019 yılında, en ağır yaptırımlar ve tehditlerin olduğu dönemde, üreticiler ve girişimcileri ekonomik savaşın ön cephe komutanları olarak nitelendirmiş ve üretimin artmasını istemiştik. Sonraki yıllarda yapılan toplantılar, özel sektörün gücünü ve yaratıcılığını artırmaya yönelik bir süreçte olduğunu gösterdi. Bu yıl da ekonomik aktörlerin saha deneyimleriyle üretimi genişletme ve yatırımı artırma peşinde oldukları anlaşılıyor.” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz gün, İlerleme Öncüleri Sergisi’ni ziyaret ettiğine de değinen Ayetullah Hamaney, “Bu sergi, ülkemizin gerçeklerinin küçük bir kısmını yansıtıyor ancak aynı zamanda özel sektörün baskı, yaptırım ve tehditlere rağmen kayda değer bir ilerleme kaydettiğini ve ülkenin ileriye doğru hareket ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Bu büyük ilahi nimeti takdir etmeliyiz.” dedi.
Ayetullah Hamaney, özel sektörün ekonomideki başarısının ülkenin ilerlemesinin bir göstergesi olduğunu belirterek bilim, araştırma ve diğer alanlarda da ilerlemenin açık işaretlerinin bulunduğunu ifade etti. Bununla birlikte, mevcut sorunlar ve eksikliklere de değinen Rehber, bu problemlerin çözümünün yetkililerin sorumluluğunda olduğunu vurguladı.
Yetkililerin, özellikle yaptırımlar ve baskılar göz önüne alındığında, ülkenin içsel potansiyel ve kapasitesine odaklanmasının önemine dikkat çeken Ayetullah Hamaney, bu kaynakların en verimli şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yetkililerin İlerleme Öncüleri Sergisi’ni ziyaret etmelerini faydalı ve gerekli bulan Rehber, geçen yıl Şehit Reisi’nin bu sergiyi ziyaret ettikten sonra büyük bir memnuniyet ve umutla ayrıldığını hatırlattı.
Dün yapılan sergide ve bugünkü toplantıda özel sektör yatırımcılarının ülkenin ilerlemesi konusundaki hassasiyetlerini öne çıkaran Rehber, “Elbette yatırımcılar için gelir de önemli bir faktördür, ancak görünen o ki çoğunlukla gelir artırma hedefinden ziyade ülkenin sorunlarını çözmeye ve ilerlemesine odaklanıyorlar.” dedi.
Ekonomistlerin şikayetlerini gidermenin yetkililerin ciddi bir görevi olduğunu vurgulayan Ayetullah Hamaney, “Karar alma ve yürütme merkezleri gerçek anlamda özel sektöre yardım etmeli ve onun önündeki engelleri kaldırmalıdır.” diye konuştu.
Bazı devlet ve denetim kurumlarının uygulamalarını özel sektörün hareketine “hız kesici” eklemekle eleştiren Rehber, “İnsanları utandıran konulardan biri, yerli üretime benzer ürünlerin ithalatıdır. Bu, işçi ve üreticilere zarar verirken yerli yatırımcıyı yabancı rakipler karşısında diz çökmeye zorlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
İslam İnkılabı Rehberi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Arif’in bakanlar tarafından engellerin ortadan kaldırılması için yaptığı takibi zorunlu bir adım olarak değerlendirdi ve bu engellerin kaldırılmasında bazen kanun ve düzenlemelerin değiştirilmesini gerektirebileceğini belirtti.
Ayetullah Hamaney, özel sektöre yardım etmenin bazı kötü niyetli kişilere göz yummak anlamına gelmediğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı: “Dikkatleri artırırken, ülkenin ilerlemesini isteyenlere yardımları da artırmalıyız.”
Rehber, Anayasa’nın 44. Maddesi’ne dayalı politikalara bağlı kalmanın, ülkenin ekonomik büyüme engellerini aşmak için önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu politikalar, tüm yetkililer ve uzmanlar tarafından onaylandı ancak ilgili yetkililer, defalarca yapılan tavsiyelere rağmen bunları uygulamadılar. Bu durum, 2010’larda ülkenin ekonomik gerilemesinin sebeplerinden biriydi.” dedi.
Ayetullah Hamaney, özel sektördeki uzman çalışma gruplarının yüzde 8’lik büyümeye ulaşmak için gösterdikleri çabadan memnuniyetini dile getirdi ve “Bu uzmanlar, ülkenin potansiyellerini inceleyerek yatırım planları hazırladılar ve sorunların çözüm yollarını belirlediler. Devlet yetkilileri, bu çalışma gruplarının sonuçlarını ciddi şekilde takip etmeli ve uygulamalıdır.” şeklinde konuştu.
İslam İnkılabı Rehberi, yüzde 8’lik ekonomik büyümenin gerçekleşmesini imkansız gören ve bunu büyük, imkansız yabancı yatırımlara bağlayanları eleştirerek, “Uzmanlar, özel sektör çalışma gruplarında yüzde 8 büyümeyi takip ederken, bunu bu tür yabancı yatırımlara bağlamadılar. İç potansiyellere odaklanarak bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar ve devlet kesinlikle onlara dikkat etmeli ve yardımcı olmalıdır.” dedi.
Ayetullah Hamaney, yüksek ekonomik büyümenin sürekliliğinin önemine değinerek, “Yüzde 8’lik büyüme bir mucize yaratmaz, ancak eğer süreklilik sağlanır ve sonuçlar adil bir şekilde dağıtılırsa, ülkenin durumu belirgin şekilde değişecektir.” ifadelerini kullandı.
BRICS gibi uluslararası platformlarda yer almanın önemli olduğunu belirten Rehber, ülkenin diplomatik yetkililerinin bu büyük fırsattan en iyi şekilde yararlanabilmek için çaba sarf etmeleri gerektiğine dikkat çekti ve “BRICS'in finansal sistemi, üye ülkeler ile yerel para birimleriyle ticaret yapılmasını mümkün kılmakta önemli bir kapasiteye sahiptir.” dedi.
Ayetullah Hamaney, doların ticaret işlemlerinden mümkün olduğunca çıkarılmasının gerekliliğine vurgu yaparak, “Cumhurbaşkanımızın da bu konuda çaba gösterdiğini biliyoruz. Bu, büyük ve önemli bir adım olup ekonomik savaşta çok güçlü ve belirleyici bir hareket olacaktır. Merkez Bankası, diğer para birimlerinin tahsisini kolaylaştırmalıdır. Elbette bunun karşısında bazı tepkiler olacaktır ancak bu, ülkenin gücünü artıracaktır.” şeklinde konuştu.
Ayetullah Hamaney, dün bir üreticinin sergide rehberin geçen yılki konuşmasında bahsedilen bir onay belgesinin çıkarılma süresinin uzamasına dair yaptığı şikayete değinerek, “Bu konuda gerçekten utanıyorum. Bu tür meseleler çözülmeli ve çözülmeleri, özel sektöre yardım etme gerekliliğine inanmak ve buna bağlı kalmakla mümkündür. Özel sektör, devletin desteğini hissederek, engeller olmadan işler kolayca ve sorunsuz bir şekilde yapılmalıdır.” dedi.
Rehber, Gazze’deki ateşkesi ve zaferi, direnişin hayatta kalmasının ve gücünün bir göstergesi olarak değerlendirdi ve şunları söyledi: “Dünyanın gözleri önünde gerçekleşenler bir efsaneye benziyor; dev bir askeri güce sahip olan Amerika, insanlık değerlerini hiçe sayarak, siyonist zalimlere devasa, yerle bir edici bombalar gönderiyor ve bu zalim rejim, 15 bin çocuğu evlerinde ve hastanelerde bombalıyor ama amaçlarına ulaşamıyorlar.”
Ayetullah Hamaney, “Eğer Amerika’nın desteği olmasaydı, siyonist rejim ilk haftalarda diz çökmüştü.” diyerek, İsrail’in geçtiğimiz yıl ve birkaç ayda Gazze’de ne kadar insanlık dışı suç işlediklerini ve evleri, hastaneleri, camileri ve kiliseleri bombaladıklarını belirtti. Ancak buna rağmen, Netanyahu’nun belirttiği hedeflere ulaşamadıklarını, yani Hamas’ı yok edip Gazze’yi direnişsiz yönetmeyi başaramadıklarını söyledi. Sonuç olarak bu rejim, nihayetinde Hamas ile masaya oturmak zorunda kalmış ve ateşkese ilişkin koşulları kabul etmek durumunda kalmıştır.
Ayetullah Hamaney, Gazze’deki direnişin zaferini, Allah’ın zafer kazanma ilahi geleneğinin bir örneği olarak değerlendirerek, “Allah’ın iyi kulları tarafından her yerde direnç gösterildiğinde, zafer kesin olur.” dedi.
İran’ın zayıfladığına dair hayali ve yanılgılı söylemler hakkında da konuşan Rehber, “Gelecek, kimin zayıfladığını gösterecek. Tıpkı Saddam’ın İran’ın zayıfladığını düşünüp saldırıyı başlatması gibi, Reagan da aynı şekilde ona büyük yardımlar göndermişti. Ama sonunda her iki kişi ve onlarca yanılgıya düşen kişi, sonlarını gördüler ve İran İslam Cumhuriyeti her geçen gün büyüdü. Bu tecrübe, Allah’ın izniyle tekrarlanabilir.” ifadelerini kullandı.
Bu görüşmenin başında, özel sektörün 13 üreticisi ve ekonomi alanında aktif çalışan kişiler, şu isimlerden oluşuyordu:
• Peyam Khaleli, petrol ve gaz sanayi ekipmanları alanında
• Rıza Hacı Kerim, su ve kanalizasyon sektörü
• Zühre Menoçehri, safran, tıbbi bitkiler ve kooperatif sektörü
• Ali Mehdomi, gaz türbini pervaneleri üreticisi
• Şehriyar Sefari, hayvancılık ve süt ürünleri sektöründe
• Rıza Rızai, otomotiv parça üreticisi
• Müçteba Destmalçiyan, tekstil sanayisinde
• Mensur Necminiya, madencilik sektöründen
• Ali Rıza Farhadi, Nesnelerin İnterneti ve mikroelektronik alanında
• Sadaf Tacir, anne ve çocuk ürünleri üreticisi
• Mesut Purcola, gaz ve LNG sektöründen
• Meham Mumini, enerji sektörü aktivisti
• Seyyid Emir Moayed Alai, santrifüj endüstrisi alanında aktivist
Konuşmacılar ilerlemeler, zorluklar ve önerilerini paylaştılar. Bu konuşmalarda öne çıkan başlıca konular şunlardı:
• Sanayi öğrencilerinin daveti ve eğitimi için yeni modellerin tasarlanması ve uygulanması
• Devletin maliye politikalarında birliği sağlamak ve istikrar yaratmak
• Bankacılık sisteminde, bilimsel temelli şirketlerin finansmanına yönelik yasaların uyumlu hale getirilmesi
• Kooperatiflerin ülke ekonomisindeki düşük payı
• Ülkenin uluslararası rekabetteki güçlendirilmesi
• Otomotiv sektörü için 20 yıllık bir yol haritasının belirlenmesi ve bu alandaki uzun vadeli yasaların istikrara kavuşturulması
• Tekstil sektöründeki kapasiteyi arttırmak için yabancı kumaş ithalatının ve giyim kaçakçılığının engellenmesi
• Kamu sektörünün ve ana sanayilerin akıllı teknolojilere entegrasyonu
• Ekonomik açıdan daha az gelişmiş bölgelerdeki sanayilere teşvik verilmesi
• Özel sektörle ilgili yolsuzlukla mücadelede ciddi bir duruş sergilenmesi
Bu noktalar, konuşmacıların gündeme getirdiği ana konulardı.
yorumunuz