Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Şaban-ı Muazzam ayı birçok fazilete sahiptir. Bu bereketli ayın başlangıcı münasebetiyle onun faziletlerinden bahsedeceğiz.
Bazı günlerde özel bereketler ve faziletler gizlidir. Allah, bu faziletleri belirleyerek insanlara tövbe, yakınlık ve kemale erişme fırsatı sunmuştur. Bu fırsatlar, birer çağrı niteliğindedir ve onları değerlendiren kişi büyük bir kazanç elde eder, hatta bazen bir gecede yüz yıllık yolu kat edebilir. İşte bu fırsatlardan biri de Şaban ayıdır. Şimdi bu ayın faziletlerine değineceğiz.
Bu Ayın Bereketleri
1. Bu Ayda Birçok Mübarek Doğum Gerçekleşmiştir:
Şaban ayında, velayet ve imamet göğünün yıldızları olan birçok büyük ve değerli şahsiyet dünyaya gelmiştir. Örneğin:
• 3 Şaban: İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek doğumu.
• 4 Şaban: Hz. Ebu’l-Fazl Abbas’ın (a.s) doğumu.
• 5 Şaban: İmam Zeynü’l-Abidin’in (a.s) doğumu.
• 15 Şaban: İnsanlığın kurtuluş güneşi, İmam Mehdî-i Muntazar’ın (a.f) doğumu. Allah, onu vesile kılarak ilk insan Hz. Âdem’den (a.s) itibaren yaşamış tüm mazlum evliya, enbiya ve seçkin kullarına yardım etmeyi vaat etmiş ve yeryüzünü, zulüm ve adaletsizlikle dolduktan sonra adaletle dolduracağını müjdelemiştir.
2. Bu Ay, Peygamberimize (s.a.a) Mensuptur:
Safvân-ı Cemmâl’den nakledildiğine göre, İmam Cafer-i Sadık (a.s) ona şöyle buyurmuştur:
“Etrafındaki insanları Şaban ayında oruç tutmaya teşvik et.”
Bunun üzerine Safvân, “Canım size feda olsun, bu ayda özel bir fazilet mi var?” diye sordu. İmam (a.s) şöyle buyurdu:
“Evet! Allah Resûlü (s.a.a), Şaban hilalini gördüğünde bir münadiye emir verirdi ki, Medine’de şöyle seslensin: ‘Ey Medine halkı! Bilin ki ben, Allah tarafından size elçi olarak gönderildim. Dikkat edin! Şaban benim ayımdır. Allah, bu ayda bana yardım eden (yani oruç tutan) kimseye rahmet etsin.’” [1]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Ben Recep ayında oruç tutarım ve şöyle derim: Recep benim ayımdır, Şaban Allah Resûlü’nün (s.a.a) ayıdır, Ramazan ise Yüce Allah’ın ayıdır.” [2]
Bu rivayetten anlaşıldığı üzere, Recep ayı İmam Ali’ye (a.s), Şaban ayı Resûlullah’a (s.a.a) ve Ramazan ayı ise Allah’a nispet edilmiştir.
Bu Ayın Ortak Amel ve Faziletleri
Şaban ayında yapılan nafile ibadetler, özellikle oruç ve nafile namazlar, bazı özel zamanlarda daha büyük fazilet taşır ve Allah’a yakınlaşma açısından daha etkili olur. Hadislerde, bu ayda yapılması tavsiye edilen bazı amellerin detayları anlatılmıştır. Ancak en önemlisi, kişinin zorlanmadan ve iç huzuruyla bu ibadetleri yapmasıdır. Böylece ibadetten keyif alarak, hem Allah’ı zikretmeye hem de kendi ruh hâline uygun olarak diğer ibadetlerini düzenlemeye daha iyi odaklanabilir. [3]
1. Oruç
Bir rivayette Resûlullah (s.a.a), Şaban ayında tutulan bir gün orucun kıyamet günü onun şefaatine nail olmaya vesile olacağını belirtmiştir. Yani bu ayda tutulan bir gün oruç, yılın diğer günlerine göre daha büyük fazilete sahiptir.
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Şaban benim ayımdır, Ramazan ise Yüce Allah’ın ayıdır. Kim benim ayımda bir gün oruç tutarsa, kıyamet günü ona şefaatçi olurum. Kim iki gün oruç tutarsa, Allah geçmiş günahlarını bağışlar. Kim üç gün oruç tutarsa, ona şöyle seslenilir: ‘Amellerine yeni baştan başla, çünkü artık üzerinde hiçbir günah kalmadı.’” [4]
Ayrıca merhum Şeyh Sadûk, “Men Lâ Yahduruhû’l-Fakîh” adlı eserinde şöyle bir rivayet nakletmiştir:
İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Kim Şaban ayının ilk gününde oruç tutarsa, cennet ona vacip olur. Kim iki gün oruç tutarsa, Allah dünya hayatında her gün ve gecede ona rahmet nazarıyla bakar ve bu bakışını cennette de devam ettirir. Kim üç gün oruç tutarsa, Allah’ın arşında ve cennetinde O’nu ziyaret etmiş olur. Aynı şekilde, biri Allah’ın evini (Kâbe’yi) ziyaret etmeyi kastettiğinde aslında Allah’ı kastetmiş olur.” [5]
2. İstiğfar (Bağışlanma Dilemek)
Bu ayda istiğfar etmek (Allah’tan bağışlanma dilemek) özellikle tavsiye edilmiştir. İstiğfar eden kişiye geniş bir ilahi rahmetin ulaştığına dair rivayetler vardır.
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Kim Şaban ayında yetmiş defa ‘Estağfirullah’ derse, Allah onun günahlarını bağışlar, hatta günahları yıldızların sayısı kadar çok olsa bile.” [6]
3. Nafile Namazlar
Şaban ayında birçok nafile namaz tavsiye edilmiştir ve bunların kılınış şekli dua kitaplarında ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Bu namazlardan biri Resûlullah’tan (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir:
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu:
“Kim Şaban ayının ilk gecesinde on iki rekât namaz kılarsa, her rekâtta bir Fâtiha ve on beş defa İhlâs suresini okursa, Allah ona on iki bin şehidin sevabını verir, on iki yıl ibadet etmiş gibi sevap yazar. Günahlarından arınır, sanki annesinin onu doğurduğu gün gibi tertemiz olur. Ayrıca, Kur’an’daki her ayet sayısınca cennette ona bir köşk verilir.” [7]
Bunun dışında, Şaban ayının diğer geceleri için de çeşitli nafile namazlara dair rivayetler bulunmaktadır.
4. Münacat-ı Şabaniye
Şaban ayının en önemli ibadetlerinden biri de Münacat-ı Şabanîye’dir. Bu münacat, özellikle Allah ile yakın bir bağ kurmak isteyenler için yıl boyunca ihmal edilmemesi gereken dualardandır. Hatta kişinin namazlarında kunut duası olarak okuması veya günlük hayatında tekrar etmesi tavsiye edilmiştir.
Denilebilir ki bu münacatı ihmal etmek, bu mübarek ayın tüm güzelliklerinden mahrum kalmak gibidir.
Bu münacat, Emirü’l-Müminin İmam Ali’nin (a.s) Şaban ayında yaptığı bir duadır ve onun evlatları da bu duayı okumaya devam etmişlerdir. İçeriğinde, kulun Allah’a nasıl yönelmesi gerektiği, O’na karşı edepli ve samimi bir şekilde nasıl yalvarması gerektiği anlatılmıştır.
Ayrıca, bu münacatta Allah’ı tanımanın yolu, dua ve istiğfarın önemi, kulluğun edebi ve ümitvar olmanın gerekliliği gibi konulara dair derin anlamlar ve ince hikmetler bulunmaktadır. Allah’a yakınlaşma ve O’nun rızasına erişme konularında açık ve güçlü mesajlar içermektedir. Bu dua, şüphecileri ve tereddüt içinde olanları aydınlatacak ve onların Allah ile bağlarını kuvvetlendirecek şekilde düzenlenmiştir.
Şaban Ayının Bazı Özel Günlerinde Yapılan İbadetler ve Ameller
1. Şaban Ayının İlk Günü (Evvel-i Şaban)
Allah-u Teâlâ, Şaban ayının ilk gününde cennet kapılarının açılmasını emreder ve Tûbâ ağacının dallarını dünyaya yaklaştırır. Bu günde kim bir hayır işlerse, bu ağacın dallarına tutunur ve cennete yaklaşır.
Şaban ayının ilk gününde şu ibadetleri yerine getirenler büyük mükâfatlara nail olur:
• Nafile namaz kılanlar
• Oruç tutanlar
• Eşiyle, anne-babasıyla, evlatlarıyla, akrabalarıyla veya komşularıyla barışanlar
• Birine borç veren veya borcundan indirim yapanlar
• Yetimlerin bakımını üstlenenler
• Kur’an okuyan veya Allah’ı zikredenler
• Hastaları ziyaret edenler
• Anne-babasına iyilik edenler
• Cenaze namazına katılanlar
• Bir müminin acısını paylaşanlar
Bu kişiler, Tûbâ ağacının dallarına tutunarak cennete yaklaşırlar.
Ancak, bu günde günah işleyenler, cehennemdeki Zakkum ağacının dallarına tutunurlar. Bunlar şunlardır:
• Namazlarını ihmal edenler
• Fakirlere yardım edebileceği hâlde yardım etmeyenler
• Birinin hatasını affetmeyip cezalandıranlar
• Eşler veya akrabalar arasında düşmanlık çıkaranlar
• Yetimlere kötü davrananlar
• Günah ve isyanı teşvik eden şarkılar söyleyenler
• Kendi zulümlerini ve günahlarını övüp bunlarla gururlananlar
• Hasta ziyaretine gitmeyenler
• Cenazelere katılmayanlar
• Anne-babasına kötü davrananlar
Münafıklar, Zakkum ağacına tutunanların en büyük kısmını oluşturur. [8]
2. Şaban Ayının 15. Günü
Şaban ayının 15. günü, büyük bir müjdeye sahip olan ve bu günde Allah’ın özel bir rahmet ve fazilet verdiği bir gecedir. Bu gece, Müslümanlar için çok değerli ve kıymetlidir, çünkü bu geceye özgü bir doğum ve Allah’ın bu günde lütuf ve bağışlarını kullarına vermesi söz konusudur.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Bir gün İmam Bakır’a (a.s) Şaban ayının 15. gecesinin fazileti soruldu. O da dedi ki: ‘Şaban ayının 15. gecesi, Kadir gecesinden sonraki en faziletli gecedir. Bu gece Allah, kullarına bolca ihsan eder ve onları affeder. Bu gece, Allah’ın rahmet kapılarını sonuna kadar açtığı ve hiçbir dilek sahibini boş çevirmediği gecedir.’” [9]
Bu geceyi Allah’a yaklaşmak ve dua ile geçirmek çok büyük bir kazançtır. Çünkü bu gece Allah-u Teâlâ, kullarına rahmet ve bağışlanma fırsatı verir ve o gece kullarının rızıklarını ve ömürlerini belirler.
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının 15. gecesi uyurken, Cebrail bana gelip şöyle dedi: ‘Ey Muhammed (s.a.a), bu geceyi uykuda mı geçireceksin? Gözlerini aç ve kalk!’ Dedim: ‘Ey Cebrail, bu gece ne gecesidir?’ O da dedi: ‘Bu gece, Şaban’ın ortasıdır. Kalk ve başını kaldır, çünkü bu gece göklerin kapıları açılır, rahmet, rızık, mağfiret, tevbe ve ihsan kapıları sonuna kadar açılır. Allah, tüylerinin sayısınca kullarını affeder.’ Bu gecede, gelecek yılın ömür ve rızıkları belirlenir ve yıl boyunca olacak her şey bu gecede kaydedilir.”
Bu yüzden, Şaban ayının 15. gecesinde dua etmek, zikirde bulunmak ve geceyi ibadetle geçirmek son derece kıymetli ve faziletli bir iştir. [10]
Şaban Ayının 15. Gecesinde Yapılacak İbadetler:
1. Gusül:
Bu gece için yapılması tavsiye edilen ilk ibadet gusül etmektir. Gusül, kişinin günahlarının hafiflemesine ve temizlenmesine vesile olur.
2. Geceyi İbadetle Geçirme (Kıyam):
Bu geceyi namaz, dua ve istiğfar ile ihya etmek çok büyük fazilete sahiptir. İmam Zeynel Abidin’in (a.s) dediği gibi bu geceyi ihya edenin, kıyamet günü kalbi ölmez Yani, bu geceyi ihya etmek, Allah katında çok değerli bir ibadet olup, kalbi diriltir.
3. Hz. Hüseyin'i (a.s) Ziyaret Etmek:
Hz. Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek de bu geceye mahsus çok kıymetli bir ameldir. Bu ziyareti yapan kişi, günahlarının affedileceğini umar. Ziyaret edemeyenler en azından balkona veya damın üstüne çıkıp, sağa ve sola bakarak şu sözleri söyleyebilir:
“Esselâmü Aleyk Ya Eba Abdillah, Esselâmü Aleyk ve Rahmetullahi ve Barakatüh.”
Bu şekilde ziyaret eden kişiye, Hac ve Umre sevabı yazılacağı umut edilir. [11]
4. Namaz:
İmam Sadık (a.s), bu gece için namaz kılmayı şöyle tavsiye etmiştir:
• Akşam namazını kıldıktan sonra iki rekat namaz kılın.
• Birinci rekatta: Fatiha ve “Kul ya eyyühel kâfirûn” suresi okunur.
• İkinci rekatta: Fatiha ve “İhlas” suresi okunur.
• Namazdan sonra şu tesbihat yapılır:
33 defa “Subhânallâh”, 33 defa “Elhamdülillâh”,34 defa “Allâhü Ekber”
Ardından şu dua okunur:
• “Yâ men ileyhi melce’ul ibâd” (Bir kez),
Sonrasında secdeye giderek şu kelimeler tekrarlanır:
• “Yâ Rab” (20 defa),
•b“Yâ Allah” (7 defa),
• “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh” (7 defa),
• “Mâ şâ’Allâh, lâ kuvvete illâ billâh” (10 defa).
Namaz bitirince, Peygamber Efendimize (s.a.a) salavat gönderin ve dileklerinizi Allah’tan isteyin. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ, bu duayı ve ibadeti kabul eder ve dileklerinizi lütuf ve keremiyle yerine getirir.”
Bu geceyi ihya etmek ve bu ibadetleri yerine getirmek, büyük sevaplara ve Allah’ın rahmetine vesile olur. [12]
5. Kumeyl Duası:
Bu geceye özel en önemli ibadetlerden biri Kumeyl Duası’dır. Bu dua, Emir el-Müminin Ali (a.s) tarafından, Şaban’ın 15. günü secdeye kapanarak okunmuş ve bu şekilde okunması tavsiye edilmiştir. [13]
Kumeyl adlı sahabe, bir gece Emir el-Müminin Ali (a.s) ile birlikte Basra Camii‘nde otururken, sahabelerden biri “Duhan suresinin 4. ayetindeki “Fiha yufraku kullu emrin hakîm” ifadesinin anlamını sormuştur. Hazreti Ali (a.s) şöyle cevap vermiştir:
“Bu gece, Şaban’ın 15. gecesidir. Allah’a Yemin ederim ki, her kulun o gece için yazılan iyi ve kötü amelleri belirlenir. Eğer bir kul o geceyi ihya eder ve Hazreti Hızır’ın duasını okursa, duası mutlaka kabul edilir.”
Daha sonra Kumeyl şöyle demiştir: “Hazreti Ali’nin (a.s) evine gece vakti gitmiş ve kapısını çalmıştım. O da bana ‘Kumeyl, senin ne işin var?’ diye sordu. Ben de ‘Ey Emir el-Müminin! Benim derdim, Hazreti Hızır’ın duasıdır’ dedim. O da bana, ‘Ey Kumeyl, otur ve bu duayı ezberle. Bu duayı her Cuma veya her ayda bir veya yılda bir ya da ömründe bir kez oku. O zaman Allah sana her türlü yardımda bulunur, rızkını artırır ve hiçbir zaman af ve mağfiretini senden geri almaz’ dedi.’”
Sonrasında, Hazreti Ali (a.s), Kamil’e şu duayı öğretmiştir:
“Allahım! Her şeyin içinde genişlediği rahmetinle sana dua ediyorum…” [14]
Bu dua daha sonra “Kumeyl Duası” olarak bilinir hale gelmiştir.
3. Şaban Ayının Son Cuması:
Bir rivayete göre, İmam Ali Rıza (a.s), Abaselt’e şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının çoğu geçti ve bu, ayın son Cumasıdır. Kalan bu zaman zarfında geçmişteki hatalarını telafi et ve sana ne gelirse gelsin, ona yönel. Dua et, istiğfar et, Kuran’ı bolca oku ve günahlarından Allah’a tövbe et. Ramazan’a girmeden Allah’a tamamen ihlâslı olmayı hedefle. Üzerinde olan emanetleri yerine getir, eğer kalbinde bir Mümin kardeşine karşı kin varsa onu at ve sana kalan her günahı kalbinden çıkar. Allah’tan kork ve her durumda O’na güven. Şüphesiz ki O, her şeyin bir ölçüsünü belirlemiştir.” [15]
Ayrıca, “اللهم إن لم يكن غفرت لنا في ما مضى من شعبان فاغفر لنا في ما بقي منه” (Allah’ım, eğer Şaban’ın geçmiş kısmında bizi affetmediysen, onun geri kalan kısmında affet) şeklindeki dua okunması da önerilmektedir. [16]
4. Şaban Ayının Son Üç Günü:
Şaban ayının son üç günü oruç tutmak, tüm ay boyunca oruç tutmayan bir kişi için çok değerli bir fazilettir. Şeyh Saduk (Allah ona rahmet etsin), İmam Caferi Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakletmiştir:
“Kim, Şaban ayının son üç gününü oruç tutar ve bu orucu Ramazan’a bağlarsa, Allah, ona peş peşe iki ay oruç tutmanın sevabını yazar.” [17]
Ayın sonu, genellikle kendimizi düzeltmek ve o ayda yapamadıklarımızı yapmak için bir fırsat olarak değerlendirilir. Özellikle Şaban ayının sonu, bu özel ayın değeri ve ardından gelen Ramazan ayı için, en iyi şekilde değerlendirilmesi gereken bir zamandır. Ayrıca, Şaban’ın son gecesi için İmam Sadık’tan (a.s) gelen dua da Mefatih-ul-Cinan’da yer almaktadır. [18]
Sonuç:
Rivayetlerden anlaşılan şudur ki bu ibadetler, insanın Ramazan ayından en iyi şekilde faydalanması için hazırlanması adına çok önemlidir. Eğer biri Şaban ve Recep aylarından en fazla faydayı sağlarsa, Ramazan ayına hazırlıklı olur ve kendisini bu ayda daha çok geliştirme fırsatına sahip olur. Ayrıca faziletleri özel olan bu aylardan faydalanmak, insanın kalbini geliştirir ve Allah’ın rahmetine ulaşmak için ona daha kolay bir yol açar.
Kaynak:
[1] Bihar’ul-Envar, Allame Meclisi, Cilt 97, s. 97.
[2] Vesâil-üş-Şi’a, Şeyh Hürr’ü Amuli, Cilt 10, s. 480.
[3] Mürâkebât, Men Lâ Yuhzuruh-ül-Fakîh’e dayanarak, s. 176.
[4] Zâd-ül-Ma’âd, Cilt 1, s. 44.
[5] Vesâil-üş-Şi’a, Cilt 10, s. 503.
[6] Vesâil-üş-Şi’a, s. 380’de, El-Meclisi, Uyun Ahbar al-Riza ve Şaban Ayında Orucun Fazileti Kitabı‘nın Önerilen 30. Bölümü, Hadis 5’te belirtilmiştir.
[7] İkbâl-ul-A’mâl, Seyyid İbn Tavus, s. 193.
[8] Mefâtih-ul-Cinân, s. 267, ve Bihar’ul Envar, Allame Meclisi, Cilt 73, s. 357, Bölüm 67.
[9] Mefâtih-ul-Cinân, s. 272.
[10] El-Mürâkebât, s. 182.
[11 El-Mürâkebât, s. 185.
[12] Mefâtih-ul-Cinân, s. 278, Ebu Yahya’dan.
[13] El-Mürâkebât, s. 192, İkbâl-ul-A’mâl naklen.
[14] Aynı, s. 193.
[15] El-Mürâkebât, Seyyid İbn Tavus, s. 196, Uyun Ahbar al-Riza‘dan naklen.
[16] Mefâtih-ul-Cinân, s. 282.
[17] El-Mürâkebât, s. 198.
[18] İkbâl-ul-A’mâl, s. 258.
yorumunuz