Perşembe 22 Mayıs 2025 - 01:02
İslam İnkılabı Rehberi'nin Mesajı Üzerine Derleme: Havza, Medeniyet İnşa Etmelidir

Havza / Ayetullah el-Uzma Hamaney, Kum İlim Havzası’nın yeniden kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle düzenlenen sempozyuma gönderdiği mesajda ilim havzalarının öncü ve medeniyet kurucu rolünü vurgulayarak İslam’ın toplumsal sistemlerinin üretilmesini, alimleri yetiştirecek bir eğitim kurumu kurulmasını ve din ile siyasetin ayrılmasından kaçınılmasını istedi.

Havza Haber Ajansı’nın haberine göre İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah el-Uzma Hamaney, Kum İlim Havzası’nın yeniden kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen sempozyuma önemli bir mesaj gönderdi.

Mesajında Kum Havzası’nın kuruluş sürecini ayrıntılı şekilde ele alan Ayetullah el-Uzma Hamaney Irak, Suriye, Filistin ve İran gibi bölge ülkelerinde yaşanan sömürgeci müdahalelerin tarihçesini de hatırlattı ve şöyle ekledi: “İhanet dolu anlaşmaların imzalanmasının hatırlatılması sömürgeci ve istikbarcı devletlerin emperyalist uygulamalarıyla birlikte değerlendirildiğinde, bugün de bu devletlerin aynı zihniyeti devam ettirdiğini düşündürmektedir. Bu durum, günümüzde bazı kişi veya çevrelerin Batı’ya yönelik aşırı iyimser yaklaşımları ya da haince iş birlikleri ile benzerlik taşımakta ve geçmişteki acı tecrübeleri yeniden akla getirmektedir.”

Ayrıca Kum’a hicret eden havza kurucusunun kendi birikim ve tecrübeleriyle bu ilim merkezini kurması ve onun öne çıkan şahsi özelliklerine dikkat çekilmesi, mesajın önemli bölümlerinden biriydi. Bu vurgu özellikle günümüz havza yöneticileri için ilham verici bir nitelik taşıyor.

Ayetullah el-Uzma Hamaney, mesajının devamında daha geniş bir tarihsel perspektifle Kum Havzası’nın birkaç on yıla yayılan bereketli serencamını gözler önüne sererek; İmam Humeyni’nin (r.a) doğuşunu Ayetullah Burucerdi’nin önderliğinde Kum’un ilmi, araştırma ve tebliğ alanlarında zirveye ulaşmasını ve nihayetinde altmış yıl sonra Şah rejiminin yıkılarak İslam’ın hâkim kılınmasını; bölgedeki İslam arayışı ve dine yönelişin modeli haline gelmesini Kum Havzası’nın önemli kazanımları arasında saydı.

“İlim Havzaları” Başlığının İçerik Analizi

Ayetullah el-Uzma Hamaney (Allah gölgesini daim kılsın), mesajının “İlim Havzaları” başlığını analiz ettiği bölümünde bu yapıyı; ahlak sahibi ve yetkin alimleri yetiştirmeye odaklı ihtisas merkezli bir ilmî kurum, düşmanların fikrî ve inanç temelli tehditlerini çözme ve bertaraf etme merkezi, İslam’ın özgün düşünce sistemini siyaset, ekonomi, ülke yönetimi, aile ve bireysel ilişkiler gibi çeşitli toplumsal alanlara dair sistemler şeklinde üretme ve açıklama merkezi; medeniyet kurucu ve geleceğe dönük yeniliklerin zirve noktası olarak tanımladı. Ayrıca “Bu alanlarda güçlenme ve ilerleme, öncü ve örnek bir havzanın oluşmasına vesile olacaktır.” diye ekledi.

Öncü ve Örnek Bir Havzanın Gerçekleşmesi için Görevler ve Öncelikler

Ayetullah el-Uzma Hamaney mesajının bu bölümünde, Kum İlim Havzası’nın öncü ve örnek bir yapıya ulaşabilmesi için bazı temel görev ve öncelikleri şu şekilde belirledi:

1. İlmi Görev

Havzanın ilmî görevi bağlamında özellikle fıkıh alanında şu önemli noktalar dile getirildi:

              •            Fikrî ve ilmî gelişmelerin hızına ve yoğunluğuna uygun şekilde beklentilere cevap vermek,

              •            İslamî siyasal sistemin kurulduğu döneme uygun sorulara cevap üretmek,

              •            Gelecekte sorulabilecek muhtemel sorulara bugünden cevap hazırlamak (gelecek araştırmaları ve geleceği öngörme).

Ayetullah el-Uzma Hamaney, bu görevlerin başarıyla yerine getirilebilmesi için fakihin dinî öğretilerde derin bir bütüncüllüğe (kapsayıcılığa) sahip olmasının ve çağdaş insanlığın bilimsel kazanımlarını da yeterince tanımasının şart olduğunu vurguladı.

İlmi Görevlerin Gerçekleşmesi için Çözüm Önerileri

Ayetullah el-Uzma Hamaney’in Kum Havzası’nın öncü ve örnek bir yapıya kavuşması yönündeki hassasiyetini yansıtan ve son on yıllarda havza mensupları ve yöneticilerine yönelik konuşmalarında sıkça dile getirdiği bazı pratik çözüm önerileri şu şekildedir:

              •            Doğru ve isabetli önceliklendirme: İslamî bir sistemin kurulmuş olması göz önünde bulundurularak, İslamî yönetişimle ilgili konulara –devlet ile halk ilişkileri, İslam devleti ile diğer devlet ve milletler arası ilişkiler, “nefyi sebil” (kâfirlerin Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetinin reddi), ekonomik sistem, meşruiyetin kaynağı, halkın rolü, küresel istikbar düzeniyle mücadele biçimi ve adalet kavramı gibi– öncelik verilmesi. Bu alanlar fıkhî açıklamaları beklemekte olup çoğu zaman hak ettikleri ilgiyi görmemektedir.

              •            Önceliği olmayan konularla vakit kaybetmemek: Akademik gösteriş ve ilmi şöhret elde etme amaçlı çalışmalardan kaçınılması.

              •            İslamî yaşam tarzının açıklanması ve toplumun yönlendirilmesi: Toplumun ihtiyaç duyduğu alanlarda İslamî yaşam biçiminin net biçimde ortaya konması ve halkın bu doğrultuda yönlendirilmesi.

2. Ahlaklı ve Yetkin Kadroların Yetiştirilmesi Görevi

Tebliğ Teşkilatının Kurulması

Bu mesajın bu bölümünde iki unsura dikkat çekilmiştir:

              1.           Uygun mesajın öğretilmesi için bir mekanizma kurulmasına açıkça vurgu yapılmıştır.

              2.           Şüphelerin toplanması ve sadece savunmacı değil, aynı zamanda hamlede bulunulan (aktif) bir tebliğin de gerekli olduğu belirtilmiştir.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah el-Uzma Hamaney, bu alanda tebliğ görevini üstlenecek kişilerin eğitimi için özel bir teşkilatın kurulmasının gerekliliğine açıkça vurgu yaparak şöyle buyurmuştur:

“Bu eğitici teşkilatın hazırlanması, havzanın öncelikli görevlerinden biridir. Bu konu ciddiyetle ele alınmalı ve hız kazanmalıdır.”

Bugüne kadar Tebliğ Uzmanlık Merkezi, Sefîrân-ı Hedâyet (Hidayet Elçileri) eğitim programları, medya alanında yetkinlik kazandırmaya yönelik eğitim kursları gibi çeşitli merkezler ve faaliyetler yürütülmüş olsa da Ayetullah el-Uzma Hamaney’in bu alandaki açık ve güçlü vurgusu özellikle mesajın içeriğinin öğretilmesine dair paketlerin hazırlanması ve mübelliğlerin eğitimine dair yeni ve daha ciddi bir sorumluluğu havza yöneticilerinin özellikle de tebliğle ilgili birimlerin omuzlarına yüklemektedir.

Bu düzeyde açık ifade ve güçlü vurgu böyle bir teşkilatın kurulmasında artık hiçbir gecikme ya da ertelemenin mazur görülemeyeceğini ortaya koymaktadır.

Ahlaklı Yetiştirme Evet, İzole Yetiştirme Hayır!

Ayetullah el-Uzma Hamaney, başka bir bölümde ahlaklı yetiştirmenin izole, yalnız ve kapalı yetiştirmekten farklı olduğunu belirtmiş; bu durumun havza eğitimi ve terbiyesinde karşılaşılabilecek zararlı bir tutum olduğunu vurgulamıştır.

Din Adamları Düşmanla Mücadelede Öncü Olmalı

Mesajın bu bölümünde İslam ve ülke düşmanlarıyla mücadelede her alanda öncülüğü din adamlarının (alimlerin) yaptığı vurgulanmaktadır. Ardından İmam Humeyni’nin sözlerine atıfla, devrim ve hareketin geleceği konusunda ümit kaynağının kaygılı ve sorumluluk sahibi ilim talebeleri ve âlimler olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca tutuculuk (taassup) ve gerici düşüncelerle hareket edenlerin düşman için nüfuz yolları olabileceği uyarısında bulunulmuştur.

Din ile Siyasetin Ayrılması Yıkıcı Bir Tehdit

Günümüzde dinin siyasetten ve toplumdan ayrılması meselesi, son derece önemli ve tehlikeli bir başka konudur. Bu zararlı düşüncenin farklı renk ve şekillerde nasıl ortaya çıkabildiği açıkça görülebilmektedir. Şunu söylemek mümkündür ki, bu yıkıcı ve din karşıtı fikir, artık belki açıkça sloganlarla veya kelimelerle dile getirilmiyor olabilir; fakat bu, onun tamamen yok edildiği anlamına gelmez.

Aksine, bu yanlış ve bütünüyle din karşıtı düşünce, daha sinsi biçimlerde, hatta güzel ve kabul edilebilir görünen bazı yapılar ve sistemler aracılığıyla, kendi insan ve düşünce ürünlerini üretmeye devam etmektedir. Yani bazı planlamalar ve yapılanmalar, görünürde böyle bir amacı taşımıyor gibi görünse de aslında sekülerizmin gerçekleşmesine hizmet eden yapılar hâline gelmiştir.

- Halkla İç İçe Olmak

İnkılap Rehberi’nin görüşüne göre halkla birlikte olmak ve halkın içinde yer almak, ilim merkezlerinin ve ilim adamlarının manevi itibarının teminatıdır. Ayrıca her tür ve boyutta cihad, ilim merkezlerinin kesin görevi olarak kabul edilmiştir.

3. Toplumsal Sistemlerin Üretimi ve Açıklanmasına Katkı Sağlamak

Ülke yönetiminin çok sayıda sistemin açıklanmasına bağlı olduğunu belirten Ayetullah el-Uzma Hamaney, hükümet biçimi, yönetim tarzı, hukuk ve yargı sistemi, ekonomik ve mali sistem, idari yapı, ticaret sistemi, aile yapısı gibi örnekler vererek, ülkenin toplumsal sistemleri üzerine yapılan araştırma ve açıklamaların hâlen tamamlanmamış ve düzensiz olduğunu ifade etti. Bu boşluğun doldurulmasının havzanın kesin görevleri arasında olduğunu vurguladı ve bunun için çağımızın bilimsel kazanımlarına hâkim olunmasının ve havza ile üniversitelerin iş birliği yapmasının gerekliliğini dile getirdi.

Uzun asırlar boyunca âlimlerin gayretleri, fedakârlıkları ve mücahit çabaları sayesinde fıkıh, hadis, tefsir, kelâm, felsefe, tarih gibi çeşitli ilim dallarında önemli ilerlemeler kaydedilmiş ve insanlık ile dinî topluma güçlü ve saygın bilimsel eserler sunulmuştur. Ancak İslam’ın son din olma özelliği ve İslam’ın evrensel öğretilerinin gerektirdiği dünya yönetimi iddiasına rağmen sosyal, siyasal, ekonomik ve benzeri sistemlerin derlenip düzenlenmesi konusunda etkili bir çalışma yapılmamış; ya da yapılan bazı çalışmalar temel felsefi ve altyapı tartışmalarının ötesine geçmemiştir.

Bugün, örneğin fıkıh ilmi ve fakihlerin ortaya koyduğu ürünler ile kelâm, felsefe, tefsir, hadis gibi alanlarda oluşturulan sayısız bilimsel eserlerle karşılaştırıldığında; ekonomi, siyaset, güvenlik, uluslararası ilişkiler ve küresel yönetim gibi konularda oldukça büyük ve anlamlı bir boşluğun olduğu görülmektedir.

Bu boşluğun sonucu olarak geçen onlarca hatta yüz yıllık Batı düşünceleri, İslam ülkelerinin ekonomi, siyaset ve diğer yönetim alanlarında hâkimiyet kazanmıştır. Bu durum nesiller boyu süren zararlı etkilerle; içerik, inanç ve yönetim alanlarında çelişkiler ve tutarsızlıklar ortaya çıkarmış; ne yazık ki bazı kesimlerde dini sistemin işlevsiz olduğu yönünde yanlış ve gerçek dışı kanaatlerin güçlenmesine ve yayılmasına yol açmıştır.

4. Havzadan En Önemli Beklenti: İslami Medeniyet İnşası

İslam İnkılabı Rehberi, medeniyet inşasındaki havzanın görevini yeni İslami medeniyetin temel ve yan çizgilerini belirlemek, bu medeniyeti toplumda açıklamak, yaymak ve kültür haline getirmek olarak tanımlamış ve bunu en açık tebliğ örneklerinden biri olarak nitelendirmiştir.

Yıllardır Ayetullah el-Uzma Hamaney tarafından gündeme getirilen ve çeşitli konuşmalarında üzerinde durulan yeni İslami medeniyet inşası konusu, ayrı ve detaylı bir inceleme gerektirmektedir. Hatta denebilir ki bu çok önemli hedefe ulaşmak için —ki bazıları bunu hayalcilik ya da büyük hedefler peşinde koşmak olarak görebilir— dünya karşıtı yaklaşımlarda, yanlış tasavvurlarda ve özellikle zühd ve dünya sevgisi kavramlarının hatalı tanıtımlarında köklü bir değişime ihtiyaç vardır. Zira dünya, ahiretin köprüsü ve tarlasıdır. Bu nedenle belki de öncülün gerçekleşmesi, ardından gerçekleşecek sonucun gerçekleşmesine bağlıdır ve bu yüzden ön hazırlıkların önemi küçümsenmemelidir.

Dolayısıyla yeni İslami medeniyetin inşasında ilerlemek için bir faz değişimi, bakış açısında dönüşüm ve hatta hegemonik bir düşünsel devrim gerekmektedir. Bu dönüşüm ve değişim, İslami medeniyetin gerçekleşmesinin temel öğelerini doğuracaktır.

Ayetullah el-Uzma Hamaney’in yeni İslami medeniyetin bazı sınırları ve adetleri üzerine yaptığı tanımlamalar, onun bu konuda taşıdığı derin endişeyi ve on yıllardır ortaya koyduğu vizyonla şu anki gerçekleşen gerçeklik arasındaki mesafeyi ortaya koymaktadır.

Konu Başlıklarının Doğru ve Kapsamlı Anlaşılması

Mesajın bu bölümünde çok önemli bir noktaya dikkat çekilmiştir: İctihad yaparken zaman ve mekânın gözetilmesi ve konunun doğru şekilde anlaşılması gerekliliği.

Anlam ve kavrayışta karşılaşılan sorunlardan biri konunun yanlış veya eksik anlaşılmasıdır. Açıktır ki araştırmacı ve sorun tanımlayıcı kişi, bir konuyu tüm boyutları ve yönleriyle kavrayamazsa üzerine inşa edeceği teorik ve pratik sonuçlarda mutlaka hata yapacaktır. Ayrıca yanlış anlamanın şeriatın saflığını bozacak şekilde olmaması gerektiği üzerinde de durulmuştur.

Mukaddes Kum Havzası’nın kuruluş tarihçesinin mesajın başında anlatılması, kurucusunun özellikleri ve hicreti üzerinde dikkatli durulması ve 60 yıl boyunca havzadaki mücahitlerin gayretleriyle İslami medeniyetin somutlaşmasının önündeki büyük engelin aşılması ve tağut rejiminin yıkılması sayesinde inkılap fidanının meyve verdiğinin vurgulanması, ileri gelen çözümlerle birlikte hem ders verici hem de hareketlendirici olabilir. Özellikle “açık tebliğ” başlığı altındaki vurgu ve ayrıca daha etkin bir şekilde vaaz ve vaizlerin düzenlenmesi için bir teşkilat kurulmasının zorunluluğu göz ardı edilmemelidir.

Tüm bu ifadeler ve mesajın içeriği doğrultusunda, yüce Rehber’in çağrısına ve mevcut eksikliklerin telafisine yönelik ne tür ciddi, pratik ve planlı adımlar atıldığına bakılmalıdır. İnşallah, her zaman olduğu gibi Rehberimizin sözlerine içten ve güçlü yanıtlar verildiği gibi bilimsel ve fiili çalışmaların da gecikmeksizin ve artarak yapılması, onların beklentilerinin gerçekleşmesi için gayret sarf edilmesi temenni edilmektedir.

Hüccetülislam Hodabahş Abduli

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha