Havza Haber Ajansı’nın İsfahan’dan aktardığına göre, Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbasali Ferruhhfâl dün öğle saatlerinde İsfahan İlim Havzası Yönetim Merkezi’nde düzenlenen İmam Hâdî’nin (a.s) doğumu ve Gadir Hum Bayramı anma programında konuştu. Gadir Hum gününün yüce makamına dair rivayetlere işaret eden Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl, bu günü bütün hakikatlerin açıklığa kavuştuğu gün ve aynı zamanda “ferec” (kurtuluş ve çıkış) zamanı olarak niteledi ve şöyle dedi:
“En büyük sermayemiz Emirü’l-Müminîn Ali’nin (a.s) velayetidir. Gadir’in ihyası, tevhidî değerlerin yaşatılmasıdır.”
Konuşmasının devamında, Ehlibeyt’in (a.s) makamına ilişkin inançta zarar verici iki akıma karşı uyarıda bulunan Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl, şunları söyledi:
“Birinci grup, açık düşmanlardır. Geniş propaganda faaliyetleriyle Şiiliğe saldırıyor olsalar da verdikleri zarar öldürücü değildir. İkinci grup ise ifrata kaçanlardır (gulat). Bu grup genelde ilmi ve dini çevrelerden, vaizlerden, mercilerden ve talebelerden oluşmaktadır. Bu kişiler abartılı söylemleri ve yanlış öğretileriyle Ehlibeyt’in (a.s) makamına çok daha tehlikeli bir şekilde zarar vermektedir.”
Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl bu tür sapmaların temel nedeninin cehalet, okumama ve Ehlibeyt’in (a.s) makamını doğru anlayamama olduğunu vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ne yazık ki bazı vaizler, yeterli medrese eğitimi almadan minbere çıkıyor. Bu kişiler zamanla önde gelen konuşmacılar haline geliyor ya Ehlibeyt’i (a.s) Rabb mertebesine çıkarıyor ya da akıl dışı söylemlerle insanları yanlış yollara sevk ediyor.”
Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl, Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) ‘Biz insanlarla anlayış seviyelerine göre konuşuruz’ hadisine dayanarak, dini öğretilerin toplumun aklı tarafından anlaşılabilir şekilde aktarılması gerektiğini vurguladı ve şöyle dedi:
“Toplumun hidayeti, Emirü’l-Müminîn Ali’nin (a.s) düşünce ve ilim sistemiyle mümkündür. Zira Hazret şöyle buyurmuştur: İnsanlığın ihtiyaç duyduğu her şeye vakıfım.”
İlim Havzası üstadı Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl ayrıca şunları hatırlattı:
“Rivayetlere göre yalnızca İmam Ali (a.s) Kur’an’ın sırlarını açıklama yetisine sahiptir ve Ehlibeyt’e (a.s) dair her rivayet mutlaka Kur’an süzgecinden geçirilmelidir.”
Kur’an merkezli ve akla dayalı bir tebliğ yönteminin önemine dikkat çeken Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl, bu bağlamda ilim havzalarının görevine de temas ederek şunları kaydetti:
“Minberde anlatılan içeriklerin denetlenmesi ve konuşmacıların gözetimi ilim havzalarının asli sorumluluklarındandır.”
Son olarak Hüccetü’l-İslâm Ferruhhfâl şunları ekledi:
“Din alimleri, ilmi davranışları ve güzel ahlaklarıyla toplumun düşünce dünyasını akla yönlendirmelidir. Kalplere nüfuz ancak ilimle yoğrulmuş bir yaşamla mümkündür.”
yorumunuz