Havza Haber Ajansı Çeviri Grubu’nun haberine göre Pakistan’ın Skardu Baltistan Cuma İmamı Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Şeyh Muhammed Hasan Caferi, yayımladığı resmî bildiride hükümetin sınırı aniden kapatma ve Kerbela ziyaretçilerine engel oluşturma kararını, “binlerce Ehlibeyt aşığının dinî özgürlüğüne, itikadî bağlılığına ve temel haklarına ağır bir darbe” olarak nitelendirdi.
Bildirinin tam metni şu şekildedir:
Bismillahirrahmanirrahim
“Kim Allah yolunda hicret eder de öldürülür ya da ölürse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.”
(Nisa Suresi 100. Ayet)
Son günlerde Pakistan devleti önceden herhangi bir bilgilendirme yapmaksızın İran İslam Cumhuriyeti ile olan ortak sınırı kapatmış ve Erbain ziyaretçileri için kara yolunu engellemiştir. Bu girişim sadece derin bir üzüntü kaynağı olmakla kalmayıp aynı zamanda bu ülke halkının dinî ve insani haklarına karşı sorumsuz bir yaklaşımın göstergesidir.
Her yıl barış, edep ve yasalara bağlılıkla kutsal mekânlara doğru yola çıkan binlerce mümin ve Ehlibeyt aşığı böylesi ani engeller ve şeffaf olmayan kararlarla karşı karşıya kalmıştır. Bu durum meşru bir dinî hakkın sınırlandırılması olup, dinî ve insani özgürlüklerle açıkça çelişmektedir.
Hiç şüphe yok ki ülkenin güvenlik sorunları gerçektir ve halkın güvenliğini sağlamak hükümetin görevidir. Ancak güvenliği sağlamanın yolu kapıları kapatmak ve yolları tıkamak değildir. Asıl ihtiyaç duyulan şey halkı dinî haklarından mahrum bırakmak değil; kapsamlı ve etkili bir güvenlik sistemi tasarlamaktır.
Pakistan Devleti daha önce de zor güvenlik koşullarında etkin tedbirlerle tören ve toplu etkinliklerin gerçekleşmesini sağlamıştı. Bu nedenle şu ciddi soru gündeme gelmektedir: Neden Ehlibeyt (a.s) ziyaretçileri için aynı irade ve imkânlar devreye sokulmamaktadır?
Erbain ziyaretçileri; bilinçli, kanunlara bağlı ve diyalogdan yana bir topluluğun parçasıdır. Bu insanlar toplumsal düzen, barış içinde birlikte yaşama ve birlik bilincinin yayılmasında önemli bir rol oynamışlardır. Onları görmezden gelmek ve ardı ardına kısıtlamalar uygulamak kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Pakistan devleti ve yetkili kurumlara yönelik açık taleplerimiz şunlardır:
1. Pakistan ile İran arasındaki kara sınırları derhâl ziyaretçilere açılmalı ve seyahatleri için gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
2. Yol kapatmak yerine ziyaretçilerin güvenliğini sağlayacak profesyonel, kapsamlı ve titiz bir güvenlik planlaması yapılmalıdır.
3. Kutsal mekânları ziyaret hakkı dinî, kültürel ve insani bir hak olarak tanınmalı ve resmiyet kazanmalıdır.
4. Tekrarlanan engeller, kötü yönetim ve saygısız muamelelerle ilgili şeffaf bir soruşturma yürütülmeli ve gerekli cevaplar verilmelidir.
5. Alimler, dinî kurumlar, ziyaretçiler ve devlet yetkilileri arasında sürekli, açık ve resmî bir iletişim ve koordinasyon mekanizması oluşturulmalıdır ki bu tür krizler tekrarlanmasın.
Bizler değerli âlimlerden, dinî ve siyasî şahsiyetlerden, insan hakları kurumlarından ve halkın tüm kesimlerinden bu olgunlaşmamış ve kısıtlayıcı kararlara karşı seslerini yükseltmelerini istiyoruz. Hükümete halkın dinî özgürlüklerini sınırlamanın kabul edilemez olduğu mesajını açıkça vermelidirler.
Son olarak sabırlı ve mümin halkımıza temin ederiz ki geçmişte olduğu gibi bugün de bu konuyu kararlılıkla takip edecek, Ehlibeyt (a.s) ziyaretçilerinin izzet, onur ve haklarını korumak için hiçbir çabadan kaçınmayacağız.
Vesselâm
Muhammed Hasan Caferî
Pakistan Skardu Baltistan Cuma İmamı
yorumunuz