Cuma 26 Eylül 2025 - 23:46
Lübnanlı Gazeteci: Hizbullah Asla Silahsızlandırılmayacak

Havza / Lübnanlı medya aktivisti Reyhane Murtaza şunları söyledi: "Düşman, tüm dünya ve direniş camiasi 66 gün boyunca Lübnan ve Filistin sınırındaki direniş mücahitlerinin efsanevi dayanıklılığına şahittiler. İslami direniş, Siyonist düşmanları ateşkes talep etmeye zorlayacak güçlü darbeler indirdi."

Havza Haber Ajansı'nın çeviri grubunun bildirdiğine göre Lübnan halkı ve Hizbullah destekçileri, Siyonist rejim tarafından şehit edilen Hizbullah Genel Sekreteri Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehit edilmesinin ardından bir yıl boyunca tehlikelerle dolu bir dönem yaşadı. Ekonomik ve siyasi baskılar, güney Lübnan'daki bazı insanların yerinden edilmesi, şehit liderlerin ve komutanların kaybedilmesi ve her gün Lübnanlıların hayatını tehdit eden güvensizlik, Lübnan halkının karşılaştığı sıkıntılardan sadece bir kısmıdır.

Bu günlerde Lübnan dışındaki direniş destekçileri için mevcut soru, Hizbullah'ın hala hayatta olup olmadığı ve çevresindeki ortamın ve Hizbullah destekçilerinin direniş yolunu sürdürme kararı alıp almadıklarıdır.

Bu bağlamda Lübnanlı medya aktivisti "Reyhane Murtaza", Havza muhabirine direnişin durumu ve Lübnan'daki siyasi koşulları açıkladı:

Havza Haber Ajansı: Direniş Seyyidi'nin şehit edilmesinin ardından Siyonist rejimin Lübnan'a saldırısını gördük. Bu saldırıyı ve Hizbullah güçlerinin yanıtını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehit edilmesinin birinci yıldönümündeyiz. Düşman Siyonist rejimi, 23 Eylül 2024'te Lübnan'a saldırılarına başlamadan önce, telsiz iletişim cihazlarını patlattı ve ardından Hizbullah liderlerini hedef aldı. Düşman, liderliği ortadan kaldırmaya ve birçok mücahidi hedef almaya çalıştı, böylece karasal saldırı için yolu açmayı ve Hizbullah'ı tamamen yok etmeyi amaçladı. Bu planı belirli bir ölçüde uygulamakta başarılı oldular; çünkü savaşın ilk gününde Lübnan'ın çeşitli bölgelerine 1200'den fazla saldırı gerçekleştirip ve Hizbullah'ın roket ve askeri yeteneklerini hedef aldıklarını bildirdiler.

Bu nedenle düşman Siyonist rejimi, kendi planına göre Hizbullah'ı yerle bir etti; çünkü ne liderliği ne de askeri ve insan kaynakları karasal saldırıya karşı koyabilecek durumdaydı. Ancak bu plan tamamlanamadı ve düşman, tüm dünya ve direniş toplumu, 66 gün boyunca Lübnan ve Filistin sınırındaki direnişçi mücahitlerin efsanevi dayanıklılığına şahit oldular. İslami direniş de düşmana güçlü darbeler indirdi ve düşmanı ateşkes talep etmeye zorladı.

Havza: Hizbullah ile Siyonist rejim arasında ateşkes olmasına rağmen bu rejim hala ateşkesi ihlal ediyor. Düşmanın bu saldırgan eylemlerinin amacı nedir?

Direnişin, Lübnanlı vatandaşların güvenliğini sağlamak için ateşkesi kabul etme talebi, Siyonist düşman tarafından dikkate alınmadı ve bugüne kadar Lübnan'ın egemenliğinin ihlaline ve Lübnan'ın farklı bölgelerine sürekli saldırılara tanık olmaktayız. Bugün, Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti ve düşman direnişe, ister liderlik ister halk olsun, silahlarını teslim etmesi için baskı yapıyor. Bu teslimat karşılığında yeniden inşanın gerçekleşebileceğini, Lübnanlı esirleri serbest bırakacağını ve ateşkes kararından sonra yerleştiği beş bölgeden çekileceğini söylüyor.

Havza: Siyonist rejim ve ABD'nin Hizbullah'ı silahsızlandırma konusundaki haksız talebi hakkında ne düşünüyorsunuz? Hizbullah buna ne gibi bir tepki verecek?

Biz diyoruz ki düşmanın Hizbullah'ın roket gücünü yok etme planları başarısız oldu. Eğer başarısız olmadıysa, neden silahların teslim edilmesi konusunda ısrar ediyor? Bu, düşmanın hala Hizbullah'ın askeri ve roket kapasitesini yok edemediğinin en iyi kanıtıdır. Üzerinde çalıştıkları planlar başarısız oldu. Bu nedenle Hizbullah'a baskı uygulamak için siyasi ve uluslararası yola başvurmuşlardır.

Hizbullah'ın net ve açık kararı, silahlarını teslim etmemektir; çünkü bu Lübnan halkını, devletini ve egemenliğini korumanın tek garantisidir. Silahsızlanma, ABD ve Siyonistlerin kararlarına boyun eğmek anlamına gelir ve Lübnan'ı bir Siyonist yerleşim yeri veya Amerikan kolonisi haline getirecektir. Bu da Lübnan'ı bu ülkelerin bölgede hedeflerine ulaştıran bir üs haline getirir ve "Büyük Devlet " adını verdikleri Siyonist projenin genişlemesi için bir temel oluşturur.

Havza: Son zamanlarda Sayın Şeyh Naim Kasım, Hizbullah Genel Sekreteri olarak Suudi Arabistan'ı diyalog başlatmaya davet etti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Şeyh Naim Kasım'ın, Hizbullah Genel Sekreteri olarak Suudi Arabistan ile diyalog başlatma çağrısı, tüm Arap ülkelerine düşmanların yayılmacı hedeflerine karşı birleşme çağrısıdır. Bu adım, Siyonist düşmanın Filistin direniş hareketi Hamas'ın liderlerini Doha'da hedef almasının ardından atılmıştır.

Lübnanlı Gazeteci: Hizbullah Asla Silahsızlandırılmayacak

Bu, tüm Arap ve İslam ümmetini, bölgede Siyonist projeye karşı bir araya getirme çabasıdır. Bu proje ne dost ne de düşmana merhamet gösterir ve tek kaygısı kendi çıkarlarıdır. Bu durum, özellikle Tom Barak'ın Sky News ile yaptığı son röportajda "Barış olmayacak!" şeklindeki cüretkâr açıklamalarıyla da örtüşmektedir. Bu, karşımızda barış arayışında olmayan yalnızca kendi çıkarlarını elde etmeye çalışan bir düşman olduğunu açıkça ortaya koymaktadır; bunun bedeli ne olursa olsun.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha