Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Dr. Nevvab Hemmetiyan, merhum Üstat Ferec Nejad Kültür ve Medya Enstitüsü’nün araştırmacı ve aktif üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, modern yapay zekâ teknolojisine hâkim olmanın gerekliliğine değinerek şöyle dedi:
“Bugün bu alanda ciddi, stratejik bir bakış açısına sahip olmalı ve düşmanın hileleri ile planlarına tam bir farkındalıkla karşı koymalıyız.”
Hemmetiyan ayrıca sosyal medya ile sosyal ağlar arasındaki kavramsal farklılığa dikkat çekerek şunları ekledi: “Televizyon, etkileşimin oldukça sınırlı olduğu bir kitle iletişim aracıdır. Buna karşılık Aparat veya YouTube gibi platformlar, sosyal medya olarak daha fazla etkileşim imkânı —örneğin yorum yapma olanağı— sunar. Ancak gerçek anlamda bir sosyal ağ olan Instagram gibi platformlar, anlık ve çift yönlü etkileşim ortamı oluşturur.”
Dördüncü Nesil Sosyal Ağlar Yolda
Hemmetiyan şöyle devam etti: “Sosyal ağların dördüncü nesline girmek üzereyiz. Görünüşte ve biçim olarak önceki nesillere benzer olsa da yapay zekânın içerik ve algoritmalara dâhil olmasıyla köklü bir dönüşüm yaşanacaktır. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: Bugün karşı karşıya olduğumuz temel sorun, ciddi bir zihinsel gecikmedir. Mevcut modelleri tam olarak anlamış olsak bile bu gecikme bizi yeni nesil sosyal ağlardan yaklaşık altı yıl geride tutmaktadır.”
Hemmetiyan, bu dönüşümün derinliğini göstermek için çarpıcı bir istatistiğe de değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapay zekânın geniş çapta yayılmaya başlamasından bu yana Wikipedia’nın site trafiği %40 azaldı ve bu bilgi devi adeta iflasın eşiğine geldi.”
Sosyal Ağların Kökeninden Günümüze Kısa Bir Bakış
Medya analisti ve araştırmacısı, sosyal ağların kökenine dair kısa bir rapor sunarak şöyle dedi:
“Birinci nesil, Facebook gibi metin temelli ağlardı. İkinci nesil, Viber ve Telegram’ın ilk sürümleri gibi platformlardan oluşuyordu. Üçüncü nesil ise Instagram merkezli, görsel odaklı ağlardı. Instagram’ın bir milyar kullanıcıyı kendine çekmesi, denklemleri ciddi biçimde değiştirdi.”
Hemmetiyan şöyle devam etti:
“Artık 2019–2020 yıllarından itibaren yapay zekânın algoritmalara ciddi biçimde dâhil olmasıyla dördüncü nesle girmiş bulunuyoruz. Yapay zekâ, kullanıcının davranışlarını öğreniyor ve bu davranışlara göre kişiselleştirilmiş içerikler öneriyor. Bu değişim sadece teknik bir gelişme değil, fırsatlar ve tehditlerle dolu yapısal bir dönüşümdür.”
Davranış Kalıplarının Değişimi: Arama Motorlarından Akıllı Asistanlara
Yapay zekâ ve medya okuryazarlığı uzmanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde Amerika’daki internet kullanıcılarının yaklaşık yarısı, bilgi ihtiyaçlarını artık ‘ChatGPT’ ve ‘Meta AI’ gibi akıllı asistanlar üzerinden karşılıyor. Bu durum, arama motorlarının trafiğinde ciddi bir düşüşe neden olmuştur.”
Hemmetiyan, yapay zekânın iş modelleri üzerindeki etkisini somutlaştırmak amacıyla İran uygulaması Torob’u örnek olarak inceledi ve şöyle dedi: “‘Torob’, ‘Torobcu’ adlı bir Instagram sayfası açarak ve bunu bir yapay zekâ sistemine bağlayarak yenilikçi bir model geliştirdi. Kullanıcı bir ürünün fotoğrafını gönderdiğinde, o ürünü satan mağazaların bağlantılarını hızla alabiliyor.”
Hemmetiyan sözlerine şöyle devam etti: “Bu basit iş modeli bile, ‘Amazon’ gibi devleri küresel ölçekte zor durumda bıraktı ve ‘Torob’un telif hakkı ihlali gerekçesiyle dava edilmesine yol açtı. Bu olay, dijital alandaki yeni tür ekonomik savaş modellerinin somut bir örneğidir.”
Uygulama Mimarisi ve Yaşam Tarzı Kontrolü
Sosyal medya uzmanı, uygulamaların yapısını analiz ederek onları iki kategoriye ayırdı: “dikey” ve “yatay (süper uygulamalar)”.
Hemmetiyan şöyle dedi: “Dikey uygulamalar -örneğin DigiKala gibi- belirli bir hizmete odaklanır. Buna karşılık Snapp gibi yatay veya süper uygulamalar, kullanıcı ihtiyaçları etrafında şekillenen çeşitli hizmetleri bir arada sunar. Ancak asıl güç, bu süper uygulamaların ‘ihtiyaç ve hizmet’ ilişkisini tanıma ve yönetme yeteneğinde yatmaktadır.”
İhtiyaçlara Cevap ve Sosyal Normlardaki Değişim
Konuşmasının başka bir bölümünde Hemmetiyan, Snapp’in resmi raporlarına atıfta bulunarak şöyle dedi: “Bu platform toplumdaki gelir ihtiyacına yanıt olarak yeni sürücülerinin %6’sının kadınlardan oluşmasını sağlamıştır. Bu örnek, bir uygulamanın bir ihtiyaca yanıt vererek nasıl sosyal normları değiştirebildiğini göstermektedir.”
Hemmetiyan şöyle devam etti: “Snapp üzerinden kola tüketiminin %8, pizza tüketiminin ise %6 artması, ‘ihtiyaç yönetimi’nin bir sonucudur ve bu durum, bu platformların yaşam tarzını fark ettirmeden kontrol etme gücünü ortaya koymaktadır.”
Hemmetiyan şu vurguda bulundu: “Yapay zekâyı, tüm alanlarda kullanılabilecek disiplinlerarası bir araç olarak görmeli; işleri hızlandırmak, kolaylaştırmak ve medya okuryazarlığı ile doğrulama (fact-checking) alanlarında yeni araçlar geliştirmek için bu kapasiteden yararlanmalıyız.”
12 Günlük Savaşta En Gelişmiş Yapay Zekâ Araçlarının Kullanımı
Hemmetiyan ayrıca “savaş gerçekten 12 günlük müydü?” sorusunu da gündeme getirerek şunları söyledi: “Analitik görüşüme göre, Şehit General Kasım Süleymani’nin suikastının ardından bölgesel düzen altüst oldu ve taraflar amaçlarını ilerletmek için yeni bir karşıtlık fazına girdiler. Son savaş klasik bir çatışma değildi; tarafları çökertmek için en gelişmiş yapay zekâ araçları kullanıldı.”
Bunun yanı sıra şunları ifade etti: “7 Ekim sonrası ya da General Süleymani’nin şehadeti sonrasına bakışı değişmemiş olan herkes, zihinsel ve kültürel bir gecikme yaşıyor demektir. Ne yazık ki bu yaklaşım bazı yetkililer arasında da görülüyor ve bunun gelecekte bizi şaşırtacak sonuçlar doğuracağı kanaatindeyim.”
Sosyal Ağlarda Bilişsel Düğümler ve Zihinsel Kestirmeler
Sosyal medya uzmanı ve araştırmacı, sosyal ağlarda “bilişsel düğüm” kavramına değinerek şöyle konuştu: “Bilişsel düğüm, bir bireyin bildikleri ile bilmediklerinin çakıştığı ve karar alma ile eylemde tereddüte yol açtığı zaman ortaya çıkar. Düşman, ‘İran süper güç değil miydi? Öyleyse neden komutanları vuruldu?’ gibi sorular sorarak bu tür zihinsel düğümler yaratmaya çalışıyor.”
Karmaşık bu ortamda kavramları iletmek için zihinsel kestirmelerden veya memetic yöntemlerden yararlanmak gerektiğini ekledi.
Hemmetiyan şunları hatırlattı: “Gökyüzündeki Siccil füzesi görüntüsünün güç sembolüne dönüşmesi ya da İran bayrağı taşıyan bir aslanın, İsrail bayrağı taşıyan leş yiyiciler arasında gösterilmesi gibi imgeler, karmaşık kavramları hızla aktarabilen memetic örnekleridir.”
Hemmetiyan konuşmasını şöyle bitirdi: “Girdiğimiz alan giderek karmaşıklaşıyor. Eğer amacımızın yalnızca halk üzerinde etki bırakmak olduğunu düşünürsek oyunu kaybetmişiz demektir. Halkla birlikte, halkın yanında yürüyerek küresel etkiye doğru ilerlemeyi öğrenmeliyiz.”
yorumunuz