İmam Mehdi'nin (a.s) Yönetim Tarzı

Havza Haber Ajansı'na göre "İdeal Topluma Doğru" başlığıyla sunulan Mehdeviyet notları İmam Zaman (a.s) ile ilgili öğretilerin ve bilgilerin yayılmasını amaçlayarak siz değerli okuyuculara takdim edilmektedir.

Her hükümdarın, yönetiminde ve farklı yönetim alanlarında kendine özgü bir yöntemi vardır ki bu da onun hükümetinin belirgin özelliklerinden biridir. İmam Mehdi (a.s.) de dünya hükümetini eline aldığında, küresel sistemini yönetme konusunda kendine has bir yönteme sahip olacaktır.

Öncelikle vurgulanması gereken husus, rivayetlerin o büyük şahsiyetin hayatından genel bir tasvir sunduğudur. Bu da şudur ki, İmam Mehdi'nin (a.s.) yöntemi Peygamber-i Ekrem'in (s.a.a.) yöntemidir. Nasıl ki Peygamber (s.a.a.), kendi zamanında cehaletin her yönüyle mücadele etti ve gerçek İslam’ı çevresine hakim kıldı, Hz. Mehdi (a.s.) de zuhuru ile yeni cehaletle yüzleşecek ve İslamî ve ilahi değerleri modern cehaletin harabeleri üzerine inşa edecektir. İmam Sadık'a (a.s.) Hz. Mehdi'nin (a.s.) hayatı hakkında soru sorulduğunda şöyle buyurdu: “İmam Mehdi (a.s.) Resulullah (s.a.a.) gibi hareket edecek ve nasıl ki Peygamber, cehalet yöntemlerini ortadan kaldırdıysa, o da kendi zuhuru öncesi meydana gelen cehalet yöntemlerini yok edecek ve İslam'ı yeniden inşa edecektir.”
(El-Gaybe-tü Numanî, c. 1, s. 230)

Bu beklenen İmam'ın (a.s.) hükümetinin genel politikasını oluşturur. Elbette ki farklı zaman koşulları, uygulama ve yönetim yöntemlerinde değişikliklere yol açabilir ki bu da rivayetlerde belirtilmiştir.

İmam Mehdi'nin (a.s.) Cihad ve Mücadele Üzerine Olan Hayatı

İmam Mehdi (a.s.), küresel inkılabıyla kâfirlik ve şirk düzenini yerle bir edecek ve herkesi kutsal İslam dinine davet edecektir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Onun [İmam Mehdi (a.s.)] yöntemi benim yöntemimdir ve insanları benim dinim ve şeriatım üzerine oturtacaktır.”
(Kamal-üd Din, c. 2, s. 411)

Elbette ki o yüce şahsiyet, hakikatin açıkça tanıtıldığı ve her yönüyle insanların üzerinde delil tamamlandığı bir ortamda zuhur edecektir. Bununla birlikte bazı rivayetlere göre, İmam (a.s.), her din ve grup ile kendi inanç esaslarına göre diyalog kuracaktır.

İmam Bakır (a.s.) şöyle buyurmuştur: “İmam Mehdi (a.s.), Tevrat ve diğer tüm semavi kitapları Antakya’daki mağaradan çıkaracak ve Tevrat ehline Tevrat ile, İncil ehline İncil ile, Zebur ehline Zebur ile ve Kur’an ehline Kur’an ile hükmedecektir.”
(El-Gaybe-tü Numanî, s. 237)

İmam'ın (a.s.) Adalet Anlayışı

Beklenen vaat edilmiş İmam (a.s.) tüm dünyada adaleti tesis etmek için hazırlandığı düşünüldüğünde, misyonunu gerçekleştirmek için sağlam bir adalet sistemine ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle o şahsiyet, bu konuda büyük dedesi İmam Ali (a.s.) gibi hareket edecek ve kararlılıkla hakları gasp edilmiş insanların haklarını elde etmek için çalışacaktır. Hak nerede olursa olsun onu alacak ve sahibine iade edecektir.

Şunu belirtmek gerekir ki bazı rivayetlerde, İmam Mehdi'nin (a.s.) yargıçlık konumunda Hz. Süleyman (a.s.) ve Hz. Davud (a.s.) gibi hareket edeceği ve onlara benzer şekilde tanıkların sözlerine dayanarak değil ilahi ilimle hüküm vereceği ifade edilmiştir.
İmam Sadık (a.s.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Kaim-i Âli Muhammed kıyam ettiğinde Davud  (a.s.) ve Süleyman (a.s.) gibi hükmeder, yani şahit ve delil talep etmez.”
(Bihâr-ül Envâr, c. 52, s. 320)

İmam'ın (a.s) Yönetim Tarzı

Bir devletin önemli unsurlarından biri, onun yöneticileridir. Eğer devlet yetkilileri ehil kişiler olursa, hükümet işleri yoluna girecek ve devletin hedeflerine ulaşmak daha kolay olacaktır. 
Peygamber-i Ekrem (s.a.a.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Mehdi'nin (a.s.) alameti, yöneticileriyle sert ve dikkatli olmasıdır. Cömerttir ve fakirlere karşı merhametlidir.”
(Mûcem-ul Ehâdîs el-İmam Mehdî, c. 1, s. 246)

İmam'ın (a.s.) Ekonomik Yönetimi

İmam Mehdi (a.s.), adalet ve hakkaniyetin timsali olarak kamu malını herkesin ortak olduğu bir zenginlik olarak görür; bu şekilde hiçbir ayrımcılık ve imtiyaz olmaksızın yönetir. 
Peygamber Ekrem (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: 
“Bizim Kaim'imiz (a.s.) kıyam ettiğinde, (zalim yöneticilerin elinde olan) araziler yok olacak ve artık bu tür araziler kalmayacaktır.”
(Bihâr-ül Envâr, c. 52, s. 309) 

İmam’ın (a.s.) mali yöntemlerinden biri, maddi ihtiyaçları karşılamak ve tüm bireyler için makul bir refah oluşturmak amacıyla halka bol miktarda mal vermesidir. Onun devletinde her  muhtaç, ondan talep ettiğinde büyük miktarda mal alacaktır. 
Resulullah (s.a.a.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin sonunda bir halife vardır ki, malları bolca dağıtır.”
(Mûcem-ul Ehâdîs El-İmam Mehdî, c. 1, s. 232)

İmam'ın (a.s.) Kişisel Hayatı

İmam Mehdi'nin (a.s.) kişisel davranışları ve halkla ilişkileri, onu örnek bir İslam hükümdarı olarak gösterir. Devleti, halkına hizmet etme ve onları olgunluğun zirvelerine ulaştırma aracı olarak görür. Bu nedenle devlet, zenginleşme ve zulüm için bir yer değildir. 
Gerçekten de o salih İmam (a.s.), hükümranlık koltuğunda Peygamber-i Ekrem (s.a.a.) ve Emirül Müminin Ali'nin (a.s.) devletini hatırlatacaktır. Tüm mal varlığı ona ait olmasına rağmen, kişisel yaşamında en alt düzeyde yaşar ve en azıyla yetinir. 
İmam Sadık (a.s.) onun hakkında şöyle buyurmuştur: “Vallahi onun elbisesi kaba ve serttir; yemeği ise sert ve yoğun bir arpadır.”
(El-Gaybet-ü Şeyh Tusi, c. 1, s. 459)

İmam Sadık (a.s.) ayrıca şöyle buyurmaktadır: 
“Bizim Kaim'imiz (a.s.) kıyam ettiğinde, İmam Ali'nin (a.s.) elbisesini giyecek ve onun yöntemini takip edecektir.”
(Vesâil-üş Şia, c. 5, s. 17)

Alıntı: Negin-i Âferineş kitabı