Havza Haber Ajansı | İnsan hayatında denge oluşturmanın araçlarından biri, ölümü hatırlamaktır.
Emir'el Müminin (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: "Farkındalıkla zevkleri yok eden, şehvetleri kıran ve arzuları kesen ölümü hatırlayın."
Açıklama:
İnsanın hayatı arzular ve zevklerle doludur.İnsan, dünyada arzu sahibi olmaktan ve zevk almaktan men edilmemiştir; ancak yasaklanan şey, bu arzuların ve zevklerin onu ilahi yoldan ayırmasıdır. Bunun için insan, hayatın zevkleri ve hatta zorlukları karşısında onu dengeli tutacak bir şeye ihtiyaç duyar ki, o ve Allah arasında bir ayrılık olmasın. Bu amaca ulaşmak için en iyi araçlardan biri, ölüme duyulan inançtır.
Eğer zenginsen, ölümü hatırlamak zenginlik hissini yok eder. Her şeyi Allah’a ait olarak görürsün. Bu nedenle, zenginliğin seni ilahi harcamalara yönlendirir. Eğer fakir isen, ölümü hatırlamak zenginlerin malına özlem duymanı engeller. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Zenginken ölümü hatırladığınızda zenginlik duygusunu yok eder; fakirken ölümü hatırladığınızda, sizi hayatınıza karşı mutlu hissettirir."
Eğer insan, bir gün ölümün kendisi ile sevdikleri arasında bir ayrılık yaratacağını kesin bir şekilde bilirse, asla onların rızası için Allah’ın rızasını kaybetmeye sebep olacak davranışlarda bulunmaz.
Eğer insan bir gün ölümün, onu dünyadaki zevkler ve arzularından ayıracağına gerçekten inanırsa, o zaman bu zevkleri ilahi iradenin çerçevesinde yönetir. Eğer insan, bir gün ölümün arzularını kesip atacağına kesin olarak inanırsa, o zaman tüm arzusu Allah’ın rızası olur.
Elbette ki birçok manevi sıkıntı, insanın dünyaya ve dünyevi şeylere bakış açısının sonucudur. Bu konuda insana yön verebilecek en önemli şeylerden biri de ölümü hatırlamaktır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:
"Ölümü hatırlamak, dünyayı küçültür ve değersiz kılar."
Dünya insanın gözünde küçülüp önemsiz hale geldiğinde, insanın dikkati ahirete yönelir ve belki de bu nokta, kulluğun başlangıç noktasıdır. Dünya insanın gözünde büyük ve değerli göründüğü sürece, Yüce Allah'a kulluk yoluna adım atmak mümkün değildir. Tıpkı Emir'el Müminin'in (a.s) müttakiler hakkında buyurduğu gibi: "Yaratan, onların ruh ve gönlünde büyüktür; bu nedenle O'ndan başka her şey gözlerinde küçüktür."
Havza / Dünya insanın gözünde küçülüp değersiz hale geldiğinde, insanın dikkati ahirete yönelir ve belki de bu nokta, kulluğun başlangıç noktasıdır.
yorumunuz