Perşembe 16 Ekim 2025 - 16:31
Şarm el-Şeyh Zirvesi, Bazı Ülkelerin Liderlerinin Trump Karşısında Açık Bir Şekilde Aşağılandığı Bir Sahneydi

Havza / Ayetullah Eraki şöyle vurguladı: “Şarm el-Şeyh zirvesi, bazı ülkelerin liderlerinin Trump karşısında açık bir şekilde küçük düşürüldüğü bir sahneydi. Trump, İslam ülkelerinin liderlerini aşağıladı; oysa aynı liderler Siyonizm’e ve Amerika’ya hizmet ediyorlar. Yıllardır direniş hareketini ortadan kaldırmaya çalışan Mısır Cumhurbaşkanı ise Trump karşısında hiçbir itibara sahip değildi ve aşağılandı.”

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre bugün Cemkeran’daki Yâverân-ı Mehdi (a.f) konferans salonunda eyaletlerin tebliğ yardımcıları ve sorumluları, ilçe tebliğ yardımcıları ile Medâris-i Emin okullarının temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda Ayetullah Eraki şöyle konuştu:

“Düşmanların en etkili silahı, psikolojik savaştır. Askerî alandaki çatışmalarda düşman yenilgiye mahkûmdur; eğer savaş sahaya taşınırsa, zafer bizim olacaktır. Ancak bizi zafere ulaşmaktan alıkoyan, düşmanın çatışmadan önce yürüttüğü psikolojik operasyonlardır.”

Ayetullah Eraki sözlerine şöyle devam etti: “Düşman, psikolojik savaş yoluyla bizi gevşetmeye, korku ve vehim yaratmaya, iradeyi zayıflatmaya ve halkı umutsuzluğa sürüklemeye çalışıyor. Tebliğ alanındaki en önemli görevlerimizden biri de bu psikolojik savaşla mücadele etmektir. Düşman bizim gerçekten güçlü olduğumuzu bilmelidir.”

Devrimin başarılarının genç nesle anlatılması gereği

Ayetullah Eraki devamında şöyle konuştu: “Biz, İslam İnklabı’nın alanını, başarılarını ve zaferlerini halkımıza özellikle de genç nesle açıklamalıyız. Gençler, neden düşmanın bu inkılapla düşmanlık içinde olduğunu anlamalıdır. Düşmanlığın köklerini izah etmeliyiz ki yeni nesilde iman ve basiret güçlensin.”

Bazı hükümetlerin Amerika karşısındaki zilleti

İlim Havzaları Yüksek Şurası üyesi Ayetullah Eraki, bazı hükümetlerin Amerika karşısındaki zillet örneklerine değinerek şöyle dedi: “Şarm el-Şeyh zirvesi, bazı ülkelerin liderlerinin Trump karşısında açık bir şekilde küçük düşürüldüğü bir sahneydi. Trump, İslam ülkelerinin liderlerini aşağıladı; oysa aynı liderler Siyonizm’e ve Amerika’ya hizmet ediyorlar. Yıllardır direniş hareketini ortadan kaldırmaya çalışan Mısır Cumhurbaşkanı ise Trump karşısında hiçbir itibara sahip değildi ve aşağılandı.”

Ayetullah Eraki sözlerine şöyle devam etti: “Bütün dünya, İran’ın o zirveye katılmamasını takdir etti. Bu izzet, milletimizin imanının ve bağımsızlığının bir meyvesidir. Psikolojik savaş alanında şimdiye kadar ne kadar çalıştığımızı ve bundan sonra hangi adımları atmamız gerektiğini değerlendirmeliyiz.”

Milletin gücü ve özgüveninin kaynağı: İman

Nizamın Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Ayetullah Eraki, imanın toplumu güçlendirmedeki rolüne dikkat çekerek şöyle vurguladı: “Genç nesli cesur, özgüven sahibi ve imana dayalı bir şekilde yetiştirmeliyiz. İman, gücün kaynağıdır. İmana sahip bir toplum düşmandan korkmaz ve zorlukları aşar.”

Ardından şu ayeti hatırlattı:

Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman ediyorsanız, üstün olan sizsiniz.’

(Âl-i İmrân, 139)

Ardından şöyle ekledi: “İman, toplumu dirençli ve muzaffer kılan bir güçtür.”

İslam’ın ilk döneminin tarihi; bugünün direnişi için bir okul

Ayetullah Eraki, İslam’ın ilk dönemindeki savaşlara işaret ederek şöyle konuştu: “Gençlere, Emirü’l-Müminin (a.s) ve Resulullah’ın (s.a.a) savaşlarını anlatmalıyız. Hayber ve Hendek (Ahzâb) savaşları sadece askerî çatışmalar değildi; bunlar iman, cesaret ve basiret mektepleriydi. Gençlere, müminlerin en zorlu şartlarda nasıl Allah’a tevekkül ederek zafer kazandıklarını göstermeliyiz.”

Uzmanlar Meclisi üyesi Ayetullah Eraki sözlerini şöyle sürdürdü: “İslam’ın ilk dönemindeki olayları yalnızca tarih olarak görmemeliyiz; onları bugüne ders olarak yorumlamalıyız. Müslümanları Hendek ve Hayber savaşlarında zafere ulaştıran o iman ve yakin ruhu, bugün de milletimizi düşmanın kültürel ve psikolojik saldırılarına karşı koruyabilir.”

Tebliğ alanında başarının sırrı: Allah için çalışmak

Ayetullah Eraki şöyle konuştu: “Eğer işi Allah için yaparsak, Allah da bize güç ve başarı ihsan eder. Tebliğ ve kültürel çalışmalar ancak samimi niyet ve ilahî yön olduğunda etkili olur.”

Nizamın Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim ve terbiyemizi, İslam’ın uygulanabilir ilkeleri üzerine inşa etmeliyiz. Bu eğitim sistemi imanı, yakîni (kesin inancı) ve imama/velayete itaati merkeze almalıdır. Tebliğ yolunda attığımız her adım, yakîn ve basirete dayanmalıdır.”

Mektebin hareket temeli: İmama yakîn ve itaat

İlim Havzaları Yüksek Şurası üyesi Ayetullah Eraki şöyle vurguladı: “Çalışmalarımızın temeli yakîndir. Bütün kararlarımızın ve programlarımızın dayanağı, kesin inanç ve imama itaat olmalıdır. Eğer yakîn üzerinde sebat edersek, düşman bizi psikolojik savaşta asla yenemez. Bugün görevimiz, inancımıza ve mektebimize dayanarak düşmanların fikrî ve kültürel saldırılarına karşı durmaktır.”

Ayetullah Eraki konuşmasının sonunda, tebliğciler ve kültürel sorumlulara şu çağrıda bulundu:

“Dikkatli planlamalarla genç nesli inkılabın değerleri, İslam tarihi ve İran milletinin yetenekleri konusunda bilinçlendirin. Kültürel cephenizi, düşmanın psikolojik savaşına karşı sağlam bir siper hâline getirin.”

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha