Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, bugün güçler artık top ve tankla savaşmıyor; müzik ve kültür yeni silahlardır. Artık dünyayı top ve tankla fethetmek mümkün değildir; gönülleri ve zihinleri fethetmek, kültürel ve siyasi güçlerin yeni yoludur. BTS ise bu yumuşak savaşın bariz bir örneğidir; gülümseme ve müzikle, fakat son derece ayrıntılı planlamaların desteğiyle ilerlemektedir.
Gerçekçi olmak istersek BTS Güney Kore eğlence sisteminin içinden çıkan bir pop müzik grubudur. Ancak bu eğlence sistemi, Güney Kore devleti ve Batılı ortaklarının yıllardır kültür ihracı ve dünya çapında kültürel nüfuz kazanmak amacıyla uyguladığı “Hallyu” ya da Kore dalgası adlı büyük stratejinin bir parçasıdır.
Bu dalga sinema ve dizilerle başladı ve bugün müzik, moda, kozmetik ürünler ve hatta yiyecek alanında zirveye ulaşmıştır. BTS ise bu süreçte “öncü bayraktar” konumundadır; son derece profesyonel yapımlar, duygusal anlatılar ve titiz karakter inşasıyla milyonlarca insanı duygusal olarak kendine bağlamayı başarmıştır.
BTS’nin belirgin özelliklerinden biri çok katmanlı mesajlar iletme konusundaki ustalığıdır. Görünürde müzik ve şarkı sözleri aşk, özgüven ve umut gibi temalar etrafında döner. Ancak alt katmanlarda özel kültürel göndermeler, şüpheli semboller ve hatta belirli bir siyasi–kültürel söylemin teşvik edildiği görülür.
Neden tehlikelidir?
Çünkü bir genç, sevdiği müzik aracılığıyla bir sembol veya mesaj aldığında zihinsel savunma gücü olmaz. Melodi ve görüntü onu içine çeker ve bilinçaltı her şeyi kabul etmeye hazır hale gelir. Bu nedenle BTS’nin eserlerinde sembollerin yoğunluğu ve mesajların kodlanmış olması tesadüf olarak görülemez.
Bu etkinin sonucu, zevklerin ve yaşam tarzının değişmesidir. Bugün saç modeli, giyim tarzı ve konuşma biçimini BTS’ye göre şekillendiren bir genç, zamanla farkında olmadan kendi değerlerini de değiştirebilir. Bu değişimler genellikle küreselleşmenin kültürel modeline uyum sağlama yönündedir; bu modelde ulusal ve dini farklılıklar zayıflar.
Bu süreç, kültürel çeşitliliğe ve köklü bir tarihsel mirasa sahip İran gibi bir toplum için stratejik bir tehdittir. Gelecek nesil, kimliğiyle bağı olmayan bir müzik ve kültürle büyüdüğünde, sosyal ve siyasi dönemeçlerde de farklı tavırlar sergileyecektir.
BTS grubunu yalnızca başarılı bir müzik grubu olarak değil, kültürel savaşın daha büyük bir bağlamında değerlendirmek gerekir. Bu grup, yeni neslin zihnini ve zevkini yönlendirmeyi hedefleyen küresel bir hareketin sembolüdür. Buna karşı koymak için çok katmanlı bir stratejiye ihtiyaç vardır: Medya okuryazarlığını artırmak, yerli değerlerle uyumlu ve çekici eğlence içerikleri üretmek ve BTS’nin eserlerindeki gizli düğümleri çözmek.
Aksi takdirde birkaç nesil sonra sert savaşlarla değil, pop müziğe dayalı bir yumuşak savaşla kültürel olarak teslim olabiliriz.
Kaynak: Din ve Fırkalar İnceleme ve Eleştiri Genel Platformu
yorumunuz