Havza Haber Ajansı’nın Meşhed muhabirinin aktardığına göre, tarihte bazı şahsiyetler, imanları, dirayetleri ve bilinçleriyle zulme karşı direnç ve dayanıklılığın ebedi örnekleri olmuşlardır.

Hz. Zeynep (s.a), derin bilgeliği ve hikmet dolu davranışlarıyla sadece kendi döneminin zor koşullarında etkili bir rol oynamakla kalmamış, aynı zamanda direniş ruhunu güçlendirmek ve zorluklarla mücadele için ilham verici bir yol bırakmıştır.

Havza Haber Ajansı muhabiri, bu bağlamda Horasan Kadın İlim Havzası hocası Cemile Rızai ile Hz. Zeynep’in (s.a), günümüz toplumunda zulme karşı direniş ruhunu güçlendiren eşsiz bir rol model olarak konumunu ve medrese kadınlarının bu yüce şahsiyeti tanıtmadaki rolünü ele alan bir röportaj gerçekleştirdi.

Hz. Zeynep (s.a): Direnişte Ebedi Bir Örnek

Cemile Rızai, Hz. Zeynep’in (s.a) günümüz toplumunda direniş ruhunu nasıl güçlendirebileceği sorusuna şu şekilde cevap verdi: “Hz. Zeynep’in (s.a) zor dönemlerinde örnek oluşunu en güzel ifade eden söz, onun meşhur cümlesi olan ‘Ben güzellikten başka bir şey görmedim’ ifadesidir.”

Rızai, Hz. Zeynep’in (s.a) derin Allah inancı, ahiret bilinci ve velayete tam bağlılığıyla bizlere her koşulda Müslümanların liderine eksiksiz itaati nasıl gerçekleştireceğimizi gösterdiğini belirtti.

Horasan Kadın İlim Havzası hocası Rızai, “Bugün İslam dünyası, Filistin, Lübnan ve Orta Doğu’nun diğer bölgelerinde ciddi krizlerle karşı karşıya. Böyle bir dönemde Hz. Zeynep’in (s.a) ilahi hikmete olan inancı ve duruşu bizler için rehberlik edebilir.” dedi. Hz. Zeynep’in (s.a), en zorlu mücadeleleri fırsata çevirmenin ve en derin acılardan hikmet devşirmenin sembolü olduğunu vurguladı.

Rızai, medrese kadınlarının Hz. Zeynep’in (s.a) ilmi ve irfani yönlerini açıklamadaki sorumluluğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Kadın âlimler, Hz. Zeynep’in (s.a) hayatını, insan bilimleri perspektifinden ele alarak psikoloji, eğitim, kriz yönetimi ve insan ilişkileri gibi konular bağlamında incelemelidir. Onun hayatını sade ve etkili bir şekilde topluma tanıtmakla yükümlüdürler. Hz. Zeynep (s.a) kız evlatlık, eşlik ve velayete bağlılık gibi tüm rollerinde kadınlar için eşsiz bir örnektir.”

Cemile Rızai, Hz. Zeynep’in (s.a) Emirü’l-Müminin (a.s) döneminde kadınları eğitmek ve İslami öğretileri öğretmekle meşgul olduğunu ifade ederek, “Hz. Zeynep (s.a), zor dönemlerinde de İmam Hüseyin’in (a.s) yanında yer alarak ve Kerbela kıyamına katılarak kadınların tarih yazımında ve kültür oluşturmadaki önemli rollerini ortaya koymuştur” dedi.

Rızai, medrese kadınlarının toplumsal şartların farkında olarak, eğitim, öğretim ve tebliğ gibi farklı alanlarda toplumun ihtiyaçlarına uygun şekilde aktif rol üstlenmeleri gerektiğini vurguladı.

Uluslararası Alanda ilim Havzası Okuyan Kadınların Rolü

Rızai, ilim havzası okuyan kadın talebelerin uluslararası arenada İslam ve direnişin temsilcisi olup olamayacağı sorusuna şu cevabı verdi:

“Hz. Zeynep’in (s.a) bilinçlendirme faaliyetleri Kufe ve Şam’la sınırlı kalmadı; o, Kerbela mesajını tüm dünyaya ulaştırdı. Bugün de kadınlar Hz. Zeynep’ten (s.a) ilham alarak barış, özgürlük ve hak arayışının elçileri olabilirler. Modern araçları, örneğin web seminerleri ve uluslararası diyalogları kullanarak bu rolü üstlenebilirler. Küresel Erbain yürüyüşü de bu yolun bir tezahürüdür ve kadınlar burada önemli bir rol oynayabilir.”

Rızai, “Hz. Zeynep (s.a), zor dönemlerinde istikrar ve görev bilinciyle hareket etmenin en güzel örneğidir. Kadınlarımız onun izinden giderek toplumsal, kültürel ve uluslararası alanlarda aktif bir şekilde yer alabilir ve Şii kültürü ile direnişin bayrağını gururla taşıyabilir” dedi.