Perşembe 13 Şubat 2025 - 08:31
İmam Zaman ile Bağlantılı Olduğunu İddia Eden Sahtekarları Nasıl Tanıyabiliriz?

Havza / İmam Zaman (a.s) ile bağlantıda olduklarını iddia eden sahtekarlar, tüm dinlerde yaygındır. Bu sahtekarların tuzağından kurtulmanın yolu, onların ortak özelliklerini tanımak ve kitap, sünnet, icma ve akıl esaslarına dayanan gerçek din âlimlerine başvurmaktır. Bu âlimler doğru İntizar yolunu göstermektedirler. Bu mesele, gizlilik döneminde gerçek bekleyicilerin en önemli görevlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Havza Haber Ajansı'nın, İmam Zaman (a.s) doğum günleri vesilesiyle yaptığı habere göre, Mehdeviyet konularında uzman olan Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Muhammed Rıza Fuadiyan, Havza medyasıyla yaptığı bir röportajda Mehdeviyet konusundaki şüphelere dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamalar siz değerli okuyuculara sunulacaktır.

* Soru
Nasıl, İmam Zaman (a.s) ile bağlantı iddialarının çokluğu karşısında doğru yolu yanlıştan ayırabiliriz?


• Cevap
Bu soruya cevap olarak şunu söylemek gerekir ki, bu fenomen sadece Şiilere özgü değildir; diğer dinler ve mezhepler arasında da sahtekar iddialar mevcuttur.

Farklı Dinlerdeki Sahtekar Mehdeviyet İddiaları
Sünni topluluk içinde de Mehdeviyet iddiasında bulunan kişiler olmuştur. Son dönemdeki bölgesel gelişmelerde, bazıları yalan yanlış bir şekilde "Sudanlı Mehdi" iddiasında bulunmuşlardır. Bu durum, sahtekar iddiaların Sünni topluluk içinde de var olduğunu göstermektedir.

Hristiyanlıkta da benzer bir durum söz konusudur. Birçok kişi yalan söyleyerek Hristiyanlığın beklenen kurtarıcısı veya Mesih olduğunu iddia etmiştir. Hâlâ bugün Rusya'da bir kişi Mesih olduğunu ileri sürmektedir.

Yahudilikte de bu fenomen gözlemlenmektedir. "Şabtay Sevi" bunun en belirgin örneklerden biri olabilir. Kendisi Yahudilerin Mesih'i olduğunu ve onları vaat edilen topraklara götürebileceğini iddia etmiştir. İnsanları evlerini ve arazilerini satmaya teşvik etmiş ve elde ettiği paralarla ve pasaportlarla birlikte yanına gelmelerini istemiştir. Hz. Musa'nın (a.s) mucizesini taklit ederek insanları bir nehrin içine göndermiş ve onların mallarını alarak boğulmalarına sebep olmuştur.

Bu fenomen, kurtarıcı beklentisinin benzersiz işlevleri ve insanların kurtarıcıya duyduğu özlem nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Tüm inanç sistemlerinde, insanlar ya yalan söyleyerek ya da kendilerini beklenen kurtarıcı olarak tanıtarak bu tür iddialarda bulunmaktadırlar. Bu iddialar, kurtarıcı kavramının toplumlar arasında özel ve çekici işlevleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

* Sahtekar İddiaların Belirlenmesi için Kriterler
Buradaki önemli bir soru, doğru iddialarla yanlış iddiaları ayırt etmenin kriterinin ne olduğudur. Sahtekar iddiaların genellikle birkaç ortak özelliği vardır:

1. Sağlam temeller ve mantıklı deliller kullanmazlar. Daha çok rüya ve hayallere atıfta bulunurlar. Rüya ve hayalin hak ile batıl arasındaki ayırıcı bir ölçüt olamayacağını unutmamak gerekir.

2. Diğerlerini cehaletle suçlarlar ve insanları âlimlere başvurmaktan alıkoyarlar.

3. Serbestlik yanlısıdırlar ve dini hükümleri örneğin humus ve namazı ihmal ederler. İnsanları dindarlıktan uzaklaştırarak, dinsizlik yoluna yönlendirirler.

Rivayetlere göre, böyle iddialarla karşılaştığımızda görevimiz, din âlimlerine başvurmaktır. Din âlimi, kitap, sünnet, icma ve akıl esaslarına dayanarak ictihad eden ve dini açıklayan kişidir. Eğer birinin dinin temel ilkeleriyle çeliştiğini, din âlimine karşı çıktığını ve sözlerinin zayıf, dayanıksız ve rüya ile hayallerden kaynaklandığını görüyorsak, bu sahtekar iddiaların tuzağına düşme ihtimalimizin olduğunu bilmemiz gerekir.

Bu göstergeler, sahtekar iddialardan korunmamıza yardımcı olur ve doğru bekleyiş yolunu, dini emirlere uymak ve gerçek âlimlere tabi olma vesilesiyle izlememizi sağlar. Bu mesele özel bir önem taşımaktadır. Çünkü gaybet döneminde hak ile batılı ayırt etmek ve doğru inançları korumak, gerçek bekleyenlerin en önemli görevlerinden biridir.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha