Havza Haber Ajansı | Küçük kuş nasıl korkusuz uçuşlarla gökyüzünü fethederse, çocuk da dünyayı merakla keşfeder.
Çocuk, yaşamının ilk yıllarında iyi ile kötüyü tam olarak ayırt edemez; ancak son derece meraklıdır. Eline geçen her şeyi bakarak ve dokunarak inceler. Onu ağzına götürür, yere vurur ve farklı yollarla, incelediği şeyin karşısında nasıl bir tepki verdiğini anlamaya çalışır. Bu nedenle anne ve babalar, yersiz emir ve yasaklarla çocuğun gelişimine ve tanıma sürecine engel olmamalıdır.
Masum imamlar (a.s.) uygulamada bu noktaya önem vermişlerdir. Ümmi Hâlid şöyle anlatır: “Babamla birlikte Peygamber’in huzuruna gitmiştik. Ben Peygamber’in yüzüğüyle oynamaya başladım. Babam sert bir şekilde beni bundan alıkoydu. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: 'Onu bırak, oynasın'.”
Bu durumda çocuğu serbest bırakmak ona ya da başkalarına bir zarar vermez; ancak baba, bunun çocuğun edebiyle ve Peygamber’in makamıyla bağdaşmadığını düşünerek onu engellemişti. Oysa Peygamber, onu serbest bırakmayı emretti. Çünkü çocuk bu yolla eşyaları ve olayları tanır, yeni işlere cesaret eder, yaratıcılık kazanır ve hangi işin iyi, hangi işin kötü olduğunu öğrenir.
Kaynak: Peygamber ve Ehl-i Beyt’in Eğitim Metodu, s. 129–131.
yorumunuz