Havza Haber Ajansı’nın Tebriz’den bildirdiği habere göre, Doğu Azerbaycan bölgesindeki talebeler için düzenlenen 15 Şaban Bayramı ve Sarık Giyme Merasimi, İslami İlim Havzaları Genel Müdürü Ayetullah Arafi’nin katılımıyla Tebriz’de gerçekleşti.
Ayetullah Arafi, bu programda dini ve tarihi günlerin, özellikle de Şaban ayının on beşinci günü ve İmam Zaman’ın (a.f) doğum gününün önemine dikkat çekerek, Mehdilik inancının İslam düşüncesindeki yerini vurguladı.
Kendisinin ifadesiyle: “Mehdeviyet; tevhid, risalet ve imamet çizgisinin nihai noktasıdır. Bu düşünce insanlık tarihine kök salmış olup, Şiî öğretileri içinde parlak bir yere sahiptir. Mehdeviyet inancı, topluma umut ve hareket kazandırır; bekleyen bir toplumu büyük dönüşümlere hazırlar.”
Ayetullah Arafi, İslam İnkılabı’nın Mehdeviyet düşüncesini yeniden canlandırmadaki rolüne de işaret ederek şunları söyledi:
“İslam İnkılabı, Gadir Hum, Aşura ve Mehdeviyet bayrağını tüm dünyada dalgalandırarak, milyonlarca insanın kalbini bu yüce düşüncelere yönlendirdi. Bu inkılap, İmam Zaman’ın (a.f) zuhuruna doğru ilerleyen tekâmül halkalarından biridir. Bu yüzden, Mehdeviyet kavramını doğru bir şekilde anlatarak genç nesilleri bu derin inançla tanıştırmalıyız.”
Konuşmasının devamında İslami ilim havzalarının tarihi konumuna, özellikle de Tebriz Havzası’nın önemine vurgu yapan Ayetullah Arafî, şu ifadeleri kullandı:
“Tebriz ve Azerbaycan, tarih boyunca zirvede yer alan büyük âlimler yetiştirmiştir. Fıkıh, hikmet, felsefe ve irfan sahalarında en önde gelen âlimlerden bazıları bu topraklardan çıkmıştır. Şeyh Cevad Tebrizî, Allame Tabâtabâî, Ayetullah Hoyî ve daha nice büyük şahsiyetler, İslam ve Şiîliğe büyük hizmetlerde bulunmuşlardır.”
Ayetullah Arafî, bugünün dünyasında talebelerin ve âlimlerin ağır bir sorumluluk taşıdığına dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Genç talebeler, İslami ilim havzalarının köklü geçmişine dayanarak, ilmi, ahlaki ve toplumsal gelişim yolunda ilerlemeli ve toplum ile İslam İnkılabı’na hizmet etmeye çalışmalıdırlar. Havzalar, ilim ve düşüncenin üretildiği merkezler olarak, halkla iç içe olup onlara hizmet ederken, aynı zamanda İslam İnkılabı’nın hedeflerini ileriye taşıma görevini üstlenmelidir.”
Ayetullah Arafî, Mehdeviyet düşüncesinin Kur’ân ve hadislerde sağlam bir temele sahip olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kur’ân-ı Kerîm, birçok ayetinde Mehdi (a.f) ve kurtarıcı inancına işaret etmektedir. Aynı şekilde, hem Şiî hem de Sünnî kaynaklarda, İmam Zaman (a.f) ve onun zuhuruyla ilgili çok sayıda hadis bulunmaktadır. Bu hadisler, Mehdeviyet inancının İslam düşüncesindeki yüce yerini ortaya koymaktadır. Bizler, bu inancı aklî ve naklî delillerle genç nesle aktarmalıyız.”
Ayetullah Arafi, yeni imame giyen talebeleri tebrik ederek, bu kıyafetin izzet ve onurun bir sembolü olduğunu hatırlattı:
“Sarık, cihat ve direnişin simgesidir ve talebelerin omuzlarına ağır bir sorumluluk yükler. Bu sarık, İslami ilim havzalarının şanlı tarihini ve İslam tarihinde insanlığa büyük hizmetler sunan büyük âlimleri hatırlatmaktadır. Yeni sarık giyen talebeler şunu bilmeli ki, bu kıyafet ağır bir emanettir ve onları, geçmiş âlimlerin yolunu sürdürmeye mecbur kılar.”
Son olarak, Ayetullah Arafî, Tebriz’in İslami ve devrimci hareketlerdeki tarihî rolüne işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Tebriz, İran tarihinin en önemli direniş ve mücadele merkezlerinden biri olmuştur. Meşrutiyet hareketinden İslam İnkılabı’na kadar, bu bölgenin halkı her zaman istibdat ve emperyalizme karşı en ön saflarda yer almıştır. Bugün de, bu bölgedeki talebeler ve âlimler, bu tarihi mirastan ilham alarak, İslam’a ve İslam İnkılabı’na hizmet etme yolunda çaba göstermelidirler.”
yorumunuz