Havza Haber Ajansı'nın İsfahan'dan bildirdiğine göre, Veliyi Fakih Temsilcisi ve İsfahan Cuma İmamı Ayetullah Seyyid Yusuf Tabatabai Nejad, Ramazan ayının "Hikmetin Esintisi" adlı ahlak dersleri çerçevesinde Allah yolunda infakın bazı özelliklerine değinerek şunları söyledi: "İnfak Allah yolunda olmalı, gösteriş için yapılmamalı ve karşılık beklenmemelidir."

İsfahan Cuma İmamı, Allah yolunda infakın bir diğer özelliğini de şu şekilde ifade etti: "Allah 'Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız' diye buyuruyor. Yani infak eski ya da kullanılmayan şeylerden olmaması gerekir."

Ayetullah Tabatabai Nejad şöyle ekledi: "Kuran-ı Kerim İnsan Sûresi'nde, Emîru'l-Müminin (a.s) ve Hz. Fatıma (s.a) ile ilgili bir nezri örnek veriyor. Onlar çocuklarının hastalığını iyileştirmek için ardı ardına üç gün oruç tutmuşlardır. Her akşam iftar saatinde kapılarına bir muhtaç gelmiş ve onlar da yemeklerini infak etmişlerdir."

Veliyi Fakih Temsilcisi "Hel etâ" ayetlerine ve Ehl-i Beyt'in (a.s) Allah yolundaki infaklarına da dikkat çekerek şöyle dedi: "Kuran-ı Kerim bu ayette şöyle buyuruyor: 'Onlar, sevdiği şeylerden yoksula, yetime ve esire yemek verirler.' Yani sevdikleri ve ihtiyaç duydukları şeyleri başkalarına verirler. Bu tür infaka ise 'îsâr' denir; yani insanın kendisinden eksiltip başkalarına vermesi."

Ayetullah Tabatabai Nejad "İnsan  sevdiği şeyleri Allah yolunda vermedikçe iyilik ve güzelliğe ulaşamaz." diyerek, Bakara Suresi'nin 267. ayetini hatırlattı: "Ey iman edenler! Kazandığınız iyi şeylerden ve sizin için yerden çıkardığımız şeylerden infak edin. Kötü olanlardan vermek istemeyin; zira onu kendiniz için de almıyorsunuz. Sevdiğiniz şeyleri Allah yolunda verin."

Ayetullah Tabatabai Nejad, İmamların (a.s) her zaman yoksullara yardım ettiğini belirterek şöyle dedi: "Ehl-i Beyt (a.s), sahip olduklarından îsâr ederlerdi ve îsâr infaktan daha üstündür. Bu yüzden cepheye giden ve cihat edenlere 'îsâr edenler' denir; çünkü halkı savunmak için canlarını ortaya koymuşlardır."