Hüccet-ül İslam Muhammed Ali Zade Lütfi, İsfahan'da Havza Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada İmam Ali'nin (a.s) çocukluğundan itibaren İslam Peygamberi'nin (s.a.a) evinde büyüdüğünü ve doğrudan onun eğitimi altında olduğunu söyledi. Bu yakınlık ve eğitim, onun kişiliğinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynamıştır.
Hüccet-ül İslam Ali Zade şöyle ekledi: "Peygamber (s.a.a), İmam Ali'nin (a.s) bakımını üstlenmiş ve İmam Ali, çocukluğunda Peygamber'in (s.a.a) evinde yaşamıştır. Bu durum, İmam Ali'nin (a.s) Peygamber'in (s.a.a) ahlak ve davranışlarıyla yakından tanışmasına ve onu örnek almasına sebep olmuştur.

Hüccet-ül İslam Ali Zade Peygamber'in (s.a.a) İmam Ali'nin (a.s) eğitimine özel bir önem verdiğini ve onu İslam öğretileri ve ahlaki erdemlerle tanıştırdığını vurguladı. İmam Ali (a.s) bu konuda şöyle buyurmuştur: "Ben Peygamber'in (s.a.a) peşinden gidiyordum; her gün bana bir ahlaki erdemini öğretir ve ona uymamı emrederdi." Ayrıca o, Peygamber'e (s.a.a) inanan ilk erkekti ve onun davetinin her aşamasında ona eşlik etti.
Peygamber'in (s.a.a) İmam Ali'nin (a.s) kişiliğinin şekillenmesindeki rolüne değinen Hüccet-ül İslam Ali Zade Peygamber'in (s.a.a) davranışlarıyla İmam Ali (a.s) için mükemmel bir örnek teşkil ettiğini ve onun da Peygamber'e (s.a.a) uyarak adalet arayan, cesur ve erdemli bir kişilik haline geldiğini belirtti. Bu sayede İmam Ali, Kur'an ve Sünnet gibi İslami öğretilerle tanıştı.
Hüccet-ül İslam Ali Zade Lütfi şöyle dedi: "Peygamber Efendimiz (s.a.a) çeşitli vesilelerle özellikle Gadir-i Hum'da İmam Ali'yi (a.s) halife olarak tanıttı. Bu durum o zatın Peygamber (s.a.a) nezdindeki önemini göstermektedir."

Hüccet-ül İslam Ali Zade şunu vurguladı: "Genel olarak söylenebilir ki, Peygamber'in (s.a.a) doğrudan eğitimi, İmam Ali'nin (a.s) kişiliğinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynamış ve onu İslam tarihinin en önde gelen şahsiyetlerinden biri haline getirmiştir."
Hüccet-ül İslam Ali Zade İmam Ali'nin (a.s) hükümet dönemi boyunca adalet ve eşitliği İslam toplumunun temel unsuru olarak gördüğünü ve bu doğrultuda birçok önlem aldığını belirtti. Bunlar arasında hukukta eşitlik, kamu malının adil dağıtımı, zulüm ve baskıya karşı mücadele ve adil yöneticilerin seçilmesi gibi konuların yer aldığını vurguladı.
Hüccet-ül İslam Ali Zade şunları ekledi: "İmam Ali (a.s), toplumun tüm bireylerinin sosyal statü ve konumuna bakılmaksızın yasa karşısında eşit olduğuna inanıyordu ve bu konuda şöyle buyurmuştur: 'İnsanlar haklar açısından eşittir.' Ayrıca, kamu malını toplumdaki tüm bireyler arasında eşit şekilde dağıtırdı ve her türlü ayrımcılıktan kaçınarak şöyle buyururdu: 'Kamu malını insanlar arasında eşit olarak dağıtın ve hiç kimseyi diğerine üstün kılmayın.'"
Hüccet-ül İslam Ali Zade Lütfi, İmam Ali'nin (a.s) zulme karşı sert bir şekilde mücadele ettiğini ve mazlumların haklarını savunduğunu belirterek İmam Ali'den (a.s) şöyle bir hadis nakletti: "'Mazlumun yanında olun ve zalime karşı durun.' Ayrıca, kamu görevlerini adil ve ehil kişilere vermeye büyük önem verirdi. Yeteneksiz ve fasık kişileri atamaktan kaçınırdı. Malik el-Eşter'e yazdığı vasiyette şöyle buyurur: 'Yöneticilerin işlerine dikkat et ve onları denedikten sonra işe al. Kişisel eğilimler nedeniyle işe alma; çünkü zulüm ve ihanetin kökleri birbirine bağlıdır.'"

İmam Ali'nin (a.s) yasalara uymayanlarla sert bir şekilde başa çıktığını belirten Hüccet-ül İslam Ali Zade her türlü yasadışı davranışa karşı, ister sıradan insanlar ister hükümet görevlileri tarafından olsun, sert bir şekilde karşılık verdiğini ifade etti. Ayrıca halkın şikayetlerine doğrudan yanıt verdiğini ve onların haklarını savunduğunu belirtti.

Hüccet-ül İslam Ali Zade İmam Ali'nin (a.s) sade yaşam tarzı ve gösterişten uzak durmasının diğer öğretici özelliklerinden biri olduğunu bu durumun halkın yöneticisinin kendileriyle aynı sınıftan olduğunu hissetmelerine sebep olduğunu vurguladı. Hüccet-ül İslam Ali Zade İmam Ali'nin (a.s) kendi kişisel performansının yanı sıra sürekli olarak yöneticilerinin performansını da denetlediğini belirtti.

Hüccet-ül İslam Ali Zade Lütfi, bu ilkelere ve eylemlere dayanarak, İmam Ali'nin (a.s) hükümet dönemi boyunca adalet ve eşitlik temelli bir toplum oluşturmayı başardığını vurguladı.