Pazar 27 Nisan 2025 - 16:20
Çocuğum Neden Söylediklerimi Dinlemiyor?

Havza / İslamî rivayetlerde beslenme tarzının çocuk eğitimi üzerindeki etkisi açık bir şekilde ifade edilmiştir. Helal rızıkla beslenen aileler, daha uyumlu ve kanaatkâr çocuklara sahip olurken, haram rızık —ne kadar bol olursa olsun— çocuklarda memnuniyetsizlik ve sürekli bir talepkârlık duygusunu beraberinde getirir. Bu etkinin o kadar hızlı ve derin olduğu belirtilmiştir ki, rivayetlerde haram lokmanın insan üzerinde bıraktığı etki, bıçağın et üzerindeki etkisine benzetilmiştir.

Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimîn Seyyid Alirıza Teraşiyun, yaptığı bir konuşmada “Helal ve haram lokmanın doğru ve yanlış çocuk terbiyesindeki etkisi” konusunu ele aldı. Bu değerli konuşmayı siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

Bismillahirrahmanirrahim

Çocuklar, her insanın bu dünyadaki en kıymetli sermayeleridir. Rivayetler ve Ehlibeyt’in (aleyhimusselam) yaşam tarzı esas alındığında, anne-babalar çocuklarının terbiyesinde temel ve asli sorumluluğa sahiptir. Rivayetlerde, çocukların ebeveynleri üzerindeki haklarından birinin, onları terbiye etmek ve edep kazandırmak olduğu bildirilmiştir.

Çocuk eğitimi, eşlerin hayatlarındaki en önemli programlardan biri olarak ele alınmalıdır. Salih ve düzgün yetiştirilen bir evlat, sadece anne-babanın hayatı boyunca bir hayır ve bereket kaynağı olmakla kalmaz, ölümden sonra da amel defterinde kaydedilen en faydalı işlerden biri olur.

Öte yandan, şeytani cephe de her zaman önemli ve değerli işler için planlar yapar ve insanı bu ağır sorumluluk konusunda gaflete düşürmeye ve ilgisiz bırakmaya çalışır.

Helal Lokmanın Çocuk Eğitiminde İki Önemli Etkisi

Çocuk terbiyesinde en önemli etkenlerden biri, uygun bir eğitim ortamı sağlamaktır. Bu ortamın en temel unsurlarından biri de helal beslenmedir.

Her ne kadar helal lokma tek başına doğru bir eğitimi garanti etmese de, çocuğun kalbinde hakkı kabul edecek bir kapasite oluşturur.

Bu konuyu açıklamak için Kerbela olayına işaret edilebilir. Âlemin en haklı insanı olan İmam Hüseyin (aleyhisselam), Muharrem ayının sekizinci ve dokuzuncu günlerinde Ömer bin Sa’d’ın ordusunu hidayete çağırdı. Ancak onlar, bağırarak ve kalkanlarına kılıçlarla vurarak İmam’ın sözlerini duymayı engellediler. İmam Hüseyin (aleyhisselam) buyurdu: “Vay halinize, haram lokmadan dolayı!” Çünkü karınları haramla dolmuştu ve artık hakkı anlama ve kabul etme yeteneklerini kaybetmişlerdi.

Bu yüzden Masum İmamların (aleyhimusselam) rivayetlerinde “helal rızıkla beslenmek” çocukların ebeveynlerinden olan haklarından biri olarak belirtilmiştir. Eğer bu hak gözetilmez ve çocuğa haram rızık sunulursa, yapılan nasihat ve rehberlik fazla etkili olmaz.

Tabii bu, eğitimi etkileyen birçok etkenden sadece biridir; ancak temel bir ilke olarak mutlaka dikkate alınmalıdır.

Helal lokma az da olsa, çocuk terbiyesinde iki önemli etki bırakır: Hakka açık olmak (hakperestlik) ve memnuniyet (kanaatkârlık).

Helal rızıkla büyüyen çocuklar genellikle daha uyumlu olur ve daha az nankörlük ederler. Buna karşılık, haram rızıkla beslenen çocuklar —rızık bol olsa bile— doyumsuzluk ve sürekli bir beklenti içinde olurlar.

Kızım Neden Söylediklerimi Dinlemiyor?

Rivayetlerde, haram rızkın insan üzerindeki etkisinin çok hızlı olduğu açıkça belirtilmiştir. Bir anlatımda, haram lokmanın insan üzerindeki etkisi, bıçağın et üzerindeki etkisine benzetilmiştir; yani çok çabuk ve derin bir şekilde etkisini gösterir.

Çocuk Eğitiminin Temelleri Helal Rızıkla Atılır

Örneğin, büyük âlimlerden biri hakkında şöyle bir hikâye aktarılır: Rıza Han döneminde bir şehre vaaz vermek için davet edilmişti. Vaazdan sonra, ev sahibi bir hatibin evine akşam yemeğine davet edilir.

Ertesi sabah, her zaman gece namazına kalkmaya alışık olan bu âlim, bu sefer uyanamaz ve sabah namazını kaçıracak kadar geç kalır. Sebebini araştırdığında öğrenir ki, bir önceki akşamın ev sahibi bankacılardanmış ve yediği lokmanın helal olmadığı anlaşılır. Âlimin oğlunun nakline göre, babası bu olaydan sonra tam kırk gece boyunca gece namazına kalkma nimetinden mahrum kalır.

Bu olay, haram lokmanın insan üzerindeki hızlı ve derin etkisini açıkça gösterir.

Özellikle ahir zamanda, helal ve haramı ayırt etmek daha zor hale geldiği için bu konuda daha titiz davranmak gerekir. Bu, asla hafife alınacak bir sorumluluk değildir ve ciddi bir şekilde üzerinde durulmalıdır.

Çocuk terbiyesinin temelleri helal rızıkla atılır ve bu, ebeveynler için bir dinî yükümlülüktür. Bir baba bu görevinde ihmal gösterirse, kıyamet günü evladı tarafından sorguya çekilecektir. Daha büyük bir ev ya da daha lüks bir araba sahibi olma bahanesi, helal rızkın yerini tutmaz ve Allah’ın adalet mahkemesinde kabul edilmeyecektir.

Medya ve Sosyal Medyanın Gençlerin Hayatına Nüfuzu

Diğer önemli bir nokta ise, annelerin helal rızkı manevî olarak aydınlatmalarıdır. Ayetullah Cevadi Amuli’nin “Celal ve Cemal Aynasında Kadın” adlı kitabında aktarıldığına göre, tarihte başarılı annelerin özelliklerinden biri, abdestli ve zikir ederek mutfağa girmeleridir. Buna karşılık, yemek hazırlarken müzik dinlemek veya gıybet yapmak gibi davranışlar, çocukların terbiyesi üzerinde olumsuz etki bırakabilir.

Günümüzde çocuk eğitimi alanında yeni zorluklar ortaya çıkmıştır. Özellikle medya ve sosyal medyanın gençlerin hayatına olan etkisi çok geniş bir boyuta ulaşmıştır.

Cep telefonunun özel kullanım alanı oluşturması, uzun süre televizyon izlenmesi ve sosyal medya ağlarında yoğun bulunmak, çocukların eğitimine doğrudan etki etmektedir.

Öğrenme psikolojisi uzmanlarından, özellikle de Bay Yoon’un görüşlerine göre, insanların yaklaşık %70’lik öğrenmesi görsel yollarla gerçekleşmektedir.

Bugün çocuklarımız; ünlü sanatçılar, sporcular, aktörler ve şarkıcıların çeşitli görüntülerine maruz kalmaktadır. Bu durum onların eğitiminde derin etkiler bırakabilir ve ebeveynlerin ciddi planlama ve yönlendirme yapmalarını gerektirir.

İslamî rivayetlerde de bakışın ve onun eğitimdeki etkisinin önemine özellikle dikkat çekilmiştir. Kur’an-ı Kerim’e bakmak (okunmasa bile), Kâbe’ye bakmak, bir âlimi görmek ve ebeveynlere sevgi dolu bir bakış yöneltmek, hepsi birer ibadet olarak kabul edilmiştir.

Bencillikten Uzaklaşmak ve Diğerkâmlığı Güçlendirmek

Hz. Peygamber’den (s.a.a) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmuştur: “Anne ve babaya sevgi dolu her bakış, bir hac ve umre sevabı kazandırır ve bu, yetmiş defaya kadar tekrarlanabilir.”

Ne yazık ki günümüzde çocuklarda ahlakî ve itikadî değerlerin zayıfladığına şahit oluyoruz. Bu sorunla başa çıkmak için, çocukların karşılaştıkları görsel içeriklere özel bir dikkat gösterilmeli ve onları iyi kitaplar okumaya ve uygun programlar izlemeye teşvik etmek gereklidir.

Çocuklar, duydukları ve söyledikleri şeylere göre yetişirler. Ehlibeyt’in (aleyhimusselam) hayatında bu konuda çok değerli örnekler vardır.

Örneğin Hz. Fatımatü’z-Zehra (aleyhasselam), henüz çocuk yaşlarında olan İmam Hasan ve İmam Hüseyin’e (aleyhimusselam) bir kürsü hazırlardı ve onlar, Mescid-i Nebevî’de Peygamber’den (s.a.a) işittikleri hadisleri tekrar ederlerdi.

Bu haber Peygamber’e ulaşınca, Efendimiz (s.a.a) bu konuşmaları gizlice dinlemeye ilgi gösterdi.

Bir rivayete göre, bu sohbetlerden birinde sıra İmam Hüseyin’e (aleyhisselam) geldiğinde, o büyük şahsiyetin (Peygamber’in) manevî varlığını hisseder ve bu durum, abdestin ve temizliğin insanda nasıl bir nuranilik meydana getirdiğini gösterir.

Rivayette şöyle buyrulmuştur: “El-vudû nûr” yani “abdest nurdur” ve insan abdestle nurlanır. Bu nuranilik, çocuk terbiyesinde büyük bir etki bırakır.

Ayrıca, gıda temini ve dağıtımıyla ilgilenenlerin sosyal sorumluluğuna dair önemli bir hususa da işaret etmek gerekir:

Merhum Allâme Hasanzade Amulî, talebelerine yemeklerini “zahiren de salih” olan (dış görünüşüyle de güven veren) restoranlardan temin etmelerini tavsiye ederdi. Ayrıca restoran ve fırın sahiplerine, yiyecek ve ekmek hazırlamak için çalıştırdıkları kişileri seçerken titizlikle davranmalarını vurgulamıştır.

Toplum üzerinde olumlu bir etki bırakmak için, bencillikten uzaklaşmak ve başkalarını düşünme duygusunu güçlendirmek gerekir.

Büyük âlim Ayetullah el-Uzma Mer’aşî Necefi’den nakledilen bir rivayete göre, kendisi taksi şoförüne her zaman temiz (abdestli) bir şekilde rızık aramaya çıkmasını tavsiye ederdi.

Rivayetlerde, rızkın artmasının sebeplerinden birinin —ister maddi olsun, ister manevi, ister ilmî veya başarı anlamında olsun— sürekli abdestli bulunmak olduğu bildirilmiştir.

Bu tavsiye özellikle anneler için, hamilelik ve emzirme dönemlerinde büyük önem taşır.

Şehit Murtaza Mutahharî de, çocuklarına yazdığı vasiyetinde, her zaman abdestli olmanın önemini vurgulamıştır.

Günlük namazlarla birlikte, gün içinde birkaç kez fazladan abdest alarak insan sürekli abdestli kalabilir ve bu durum pek çok fazilet ve bereketin kapısını açar.

Beş Önemli Eğitim İlkesi

Kur’an-ı Kerim’in büyük müfessiri Allâme Tabatabai, hayatının en zor anlarının uyanık olduğu hâlde abdestsiz bulunduğu zamanlar olduğunu ifade etmiştir.

Bu taharet anlayışı, insanın hayat ve eğitimle ilgili bakış açısını kökten değiştirir.

Pek çok büyük şahsiyet de başarılarının sırlarından birinin, annelerinin kendilerine abdestli hâlde süt vermesi olduğunu belirtmiştir.

Bu konuşmada, beş önemli eğitim ilkesi ele alınmıştır:

Birinci İlke: Helâl rızık.

İkinci İlke: Temiz ve nurani rızık; bunu özellikle anneler sağlamalıdır.

Üçüncü İlke: Gözlem ve örnek alarak eğitim. Nitekim, “İnsanlara dilinizle değil, davranışlarınızla davetçi olun” hadisinde de bu vurgulanmıştır.

Günümüzde medya etkisinin artmasıyla birlikte, çocukların gördüklerine özel bir dikkat gösterilmesi gerekmektedir.

İmam Ali’den (aleyhisselam) nakledilen bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: “Kişi, dostunun dini üzeredir.” Yani insan, arkadaşının yolunu ve ahlakını benimser.

Dördüncü İlke: Çocukların güzel sözler söylemesi. Çocuklar güzel konuşmadıkça, iyi bir şekilde eğitilmiş sayılmazlar.

Beşinci İlke: Güzel ve hoş sözleri dinlemek.

Öyle bir ortam oluşturulmalıdır ki, çocuklar güzel şiirler, hadisler ve faydalı hikâyeler dinleyip onları dile getirsinler.

Eğer anne-babalar bu beş ilkeyi ev ortamında doğru şekilde yönetebilirse, çocuk eğitimi yolu çok daha kolay ve bereketli olacaktır.

Tüm bu ilkeler, Ehlibeyt’in (aleyhimusselam) hayatında ve onların rivayetlerinde açık bir şekilde görülmekte ve çocuk yetiştirmede mükemmel bir model sunmaktadır.

Kaynak: İran Seda

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha