Havza Haber Ajansı’nın haberine göre, İslam dünyasının en önde gelen ilmi ve dini merkezlerinden biri olan Kum İlim Havzası, yüz yıllık faaliyetinin ardından yeni bir misyon sürecine giriyor. Ayetullah Hacı Şeyh Abdulkerim Hairi Yezdi (r.a) tarafından bir asır önce yeniden kurulan bu merkez, hâlen güçlü ilmi temelleri üzerinde durmakta ve binlerce talebe ile dini araştırmacıya ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Ancak değişimlerin büyük bir hızla yaşandığı günümüz dünyasında, Kum İlim Havzası’nın kendi rolünü yeniden tanımlaması gerekmektedir. Bu merkezin hikâyesi, geçmişin mirasını korumaktan yeni ufuklara ulaşmaya kadar uzanan bir yolculuktur ve bu yolculuğun merkezinde inanç ve gayret yer almaktadır.
Zorluklar: Gelenek ile Modern Zamanın Çatışması
Kum İlim Havzası’nın karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri, modern dünya ile uyum sağlayacak yolları bulmaktır. Dijital teknolojiler, İslam’ın mesajını tüm dünyaya ulaştırmak için büyük bir fırsat sunsa da, bu araçların etkili kullanımı köklü değişimleri gerektirmektedir.
Sosyal medya üzerinden Ehl-i Beyt (a.s) öğretilerini farklı dillerde paylaşan talebelerin hikâyeleri, bu çabanın ilham verici bir örneğini ortaya koyuyor. Onlar yalnızca karmaşık dini şüphelere cevap vermekle kalmayıp, geleneksel değerlerle modern araçlar arasında bir köprü kurmayı da başardılar.
Kum İlim Havzası’nın karşılaştığı bir diğer zorluk ise, karşıt fikrî ve kültürel akımlar karşısında kimlik ve özgünlüğünü koruyabilmektir. Bu noktada Uluslararası Al Mustafa Üniversitesi gibi kurumların uluslararası talebelerle kurduğu ilişkiler, bu zorluklara akıllıca yanıt verme iradesinin bir göstergesidir.
Fırsatlar: Küresel Dönüşüme Açılan Aydınlık Yol
Karşılaştığı zorluklara rağmen, Kum İlim Havzası için eşsiz fırsatlar da mevcuttur. Ayetullah el-Uzma Câfer Subhânî’nin dini eserleri farklı dillere çevirme ve yayımlama çabaları, İslami öğretilerin küresel ölçekte yayılması açısından havzanın sahip olduğu büyük potansiyeli ortaya koymaktadır.
Kadın talebeler için kurulan “Câmiatü’z-Zehrâ (s.a)” gibi kurumlar ise yeni bir nesil dinî araştırmacı ve mübelliğin yetişmesi için zemin hazırlamaktadır. Ayrıca, Kum Havzası’nın El-Ezher (Mısır), Almanya İslam Araştırmaları Merkezi ve Vatikan ile kurduğu uluslararası ilişkiler; Papa Francis ile gerçekleşen görüşmeler gibi girişimler, milletler arası kültürel etkileşim ve bilgi alışverişi açısından büyük fırsatlar sunmuştur. Bu tür bilimsel ve kültürel iş birlikleri, dinler ve kültürler arasında anlamlı bir diyaloğun temellerini atmaktadır.
İlerleme Yolu: Geçmişten Geleceğe
Kum İlim Havzası’nın gelişim süreci, bir yandan geçmişin manevi mirasını koruyup yaşatırken, diğer yandan modern dünyanın ihtiyaçlarına yanıt verebilecek yeni araç ve yöntemlerden faydalanmayı kapsamaktadır. Günümüzün diliyle konuşabilen, çağın sorunlarını kavrayabilen yeni bir âlim nesli yetiştirmek, bu yolculuğun temel hedefidir. Tüm zorluklara rağmen dirayetle ilerleyerek yüksek dini makam olan “merciyet”e ulaşan bazı talebelerin hikâyeleri, bu sürecin ilham verici örnekleridir.
Geleceğe Bakış: Küresel Etki için Bir Fırsat
Yeni yüzyıla girerken Kum İlim Havzası sadece teknolojik imkânlardan faydalanmakla kalmayıp, dünya genelindeki diğer dini merkezler için de bir model olabilir. Araştırma kurumlarının kurulması, dijital eğitim programlarının geliştirilmesi ve bilimsel iş birliklerinin güçlendirilmesi, bu merkezin yeni yüzyıldaki parlak vizyonunun önemli parçalarıdır.
yorumunuz