Pazartesi 5 Mayıs 2025 - 13:29
Bugün Her Zamankinden Daha Fazla İslami Beşeri Bilimlere İhtiyacımız Var

Havza / İran İslami Şura Meclisi Başkanı, İslami İnkılabı'nın ikinci kırk yılında, her zamankinden daha fazla İslami beşeri bilimlere ihtiyaç duyulduğunu ve yönetim sisteminin, çözüm bulması gereken durumları ve meseleleri anlamaya ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Havza Haber Ajansı'ndan alınan bilgilere göre, İran İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, uluslararası İslami ve beşeri bilimler sempozyumunda, düşünür ve mücahid Ayetullah Mutahhari'yi anarak "Şehit Allame Murtaza Mutahhari, İslami medeniyetin gerçekleşmesi için tevhid bakış açısına dayalı bilimlere ihtiyaç duyulduğuna inanıyordu. Beşeri bilimlerde yeniden düşünme ve yeniden yapılandırma fikri, bu bakış açısından kaynaklanmaktadır." dedi.

Kalibaf şöyle devam etti: "Şehit Mutahhari, keskin görüşlülüğü sayesinde on yıllar önce, İslam toplumunun ve İslam hükümetinin her ikisinin de İslami beşeri bilimlere ihtiyaç duyduğuna ulaşmıştı. Bu nedenle mevcut beşeri bilimlerin eleştirel bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi, İslami bilimlerin yeniden canlandırılması ve İslami beşeri bilimlerin üretilmesi; onun düşünce sisteminde İslami hükümet ve İslam toplumu oluşturmanın gereklilikleridir."

Meclis Başkanı şöyle dedi: "İmam Humeyni (ra), doğu ve batı kültürlerinden kurtulmak için bilim kurumlarının İslami hale getirilmesini, İslam'ın egemenliği temelinde gerekli görüyordu. Aslında İslami olma ve halkçı olma, İmam'ın (r.a) öğretilerinde birbirine bağlı iki dal gibidir."

Muhammed Bakır Kalibaf şöyle dedi: "Halkçı olma, İslam'ın talebidir ve İslami olma, halkın talebidir; hiçbiri diğerinden bağımsız değildir. Bu ikisini bağlayan ve tavsiye eden şey, İslami beşeri bilimlerdir. Bu nedenle, bugün İslami İnkılap zaferinin üzerinden geçen kırk yılı aşkın sürede, entelektüeller ve bilimsel kurumlar iki açıdan beşeri bilimlerde dönüşüm kaynağı olabilir."

Meclis Başkanı şöyle devam etti: "Birincisi, dini inançlara ve İslami bilgilere bağlılık ile halkın genel kaderinin değişiminde etkisi ve ikincisi, İnkılabın ilk kırk yılının uygulamalarının sonuçlarıdır; başka bir deyişle bu iki önemli unsur, yani İslam bilgileri ve yönetim deneyimi sürekli olarak beşeri bilimlerin araştırma ve düşünme konusu olmalıdır."

Muhammed Bakır Kalibaf devamında şöyle konuştu: "İslami beşeri bilimler sadece İslam teorisinin temel ilkelerinden elde edilen bir sonuç değildir; aynı zamanda bu ilkeler doğrultusunda yaşadığımız deneyimlerin de bir sonucudur. İslami beşeri bilimler alanında çalışan bir akademisyen, ideallerin tekrarıyla bir yere varamaz; asıl görevi mevcut durumu dikkatlice analiz etmek ve istenen duruma ulaşmak için somut çözümler sunmaktır."

İslami Şura Meclisi Başkanı son olarak şöyle dedi: "İslam İnkılabı'nın ikinci kırk yılında en az iki açıdan her zamankinden daha fazla İslami beşeri bilimlere ihtiyacımız var; birincisi halkın genel yaşamının düzenlenmesi ve ikincisi dini eğitim ve değerler üzerine kurulu yönetimdir. Çünkü hem yönetim sistemi durumları anlamaya hem de her koşulda çözüm bulması gereken meseleleri anlamaya ihtiyaç duymaktadır; hem de toplumumuzun İslami beşeri bilimlere başvurması gerekmektedir."

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha