Havza Haber Ajansı muhabirinin Buşehr’den bildirdiğine göre bugün Buşehr Cuma Mescidi’nde düzenlenen Hz. Fâtıma Zehrâ’nın (s.a.) şehadet yıldönümü töreninde konuşan Uzmanlar Meclisi üyesi Âyetullah Seyyid Ahmed Hüseynî Horasânî Hz. Zehrâ’nın (s.a.) mektebinin marifet ve toplumsal boyutlarına işaret ederek şu vurguyu yaptı:
“Fâtıma Zehrâ’nın (s.a.) mektebi; adalet, izzet ve şehadet mektebidir. Adalet, ulusal birliğin temelidir.”
Fatımiye törenlerinin düzenleyicilerine teşekkür
Konuşmasının başında Âyetullah Hüseynî Horasânî, Buşehr’in din âlimleri ve mümin halkın arasında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek şöyle dedi:
“Buşehr; iman, direniş ve şehadet diyarıdır. Fâtıma Zehrâ’nın (s.a.) ve Ehl-i Beyt’in (a.s.) mektebinde yetişmiş insanların yurdudur.”
Hz. Zehrâ (s.a.), sıddıka ve Allah yolunda şehittir
Uzmanlar Meclisi üyesi, Kâfî adlı saygın eserde İmam Musa Kâzım’dan (a.s.) nakledilen güvenilir bir hadise dayanarak şöyle dedi:
Bu rivayette İmam Kâzım (a.s.) Hz. Fâtıma Zehrâ’yı (s.a.) “sıddîka-i şehîde” olarak tanıtır; yani Allah yolunda dosdoğru olan, tevhit yolundan sapmayan ve sonunda yine bu uğurda şehadet mertebesine ulaşan biridir.
Devamında şöyle ekledi:
“Fâtıma’nın mektebi, şehadet mektebidir ve onun ailesi, şehitler ailesidir. Eşi Emîrü’l-Müminîn (a.s.), adalet yolunun büyük şehididir; evlatları ise tevhid, nübüvvet, imamet ve adaleti savunmak uğrunda canlarını feda eden İslam tarihinin seçkin şehitleridir.”
Adalet, ulusal bütünlük ve güç kaynağıdır
Âyetullah Hüseynî Horasânî, Buşehr’de farklı kesimlerle (yargı yetkilileri, din adamları ve askerî merkezlerle…) yaptığı görüşmelerdeki temel mesajına değinerek şöyle söyledi:
“Hz. Zehrâ’nın (s.a.) nurlu hutbesi, adalet arayışının ve basiretin bir manifestosudur. Bu hutbenin bir bölümünde Allah’ın, insanların kalplerini birbirine bağlamak için adaleti farz kıldığı ifade edilir. Adalet, kalpleri birbirine yaklaştırır, milleti birleştirir ve devlet ile millet arasındaki bağı güçlendirir.”
Devamında şöyle konuştu:
“Eğer bir toplumda adalet tesis edilirse, millet yekvücut hâlde yöneticilerinin arkasında durur ve devlet, halkın sınırsız desteğinden yararlanır. Adaletin kökleştiği bir toplum, her türlü zarar ve tehdide karşı güvende olur.”
Ulusal bütünlük, toplumsal adaletle mümkündür
Âyetullah Hüseynî Horasânî, “Ulusal bütünlüğün bir yolu vardır ve o yol adalettir” diyerek şunları ifade etti: “Ulusal birlik ve beraberlik sloganla gerçekleşmez; adalet sayesinde kalpler birbirine yakınlaştırılmalıdır. Adalet, gönülleri birbirine bağlar, milleti yan yana getirir ve toplumu tek bir vücut hâline dönüştürür.”
Konuşmasının sonunda, İmam Humeynî (r.a.) ve İslam İnkılabı Rehberi’nin açıklamalarına işaret ederek şöyle hatırlattı: “İmam’ın ve İmam Hamaney’in defalarca vurguladığı gibi, İran milleti asla düşmanlardan korkmamalıdır; çünkü başta Amerika olmak üzere düşmanlar hiçbir şey yapamazlar. İman, adalet ve birlik temelinde hareket eden bir millet yenilmezdir.”
yorumunuz